Daniel Libeskind

Ünlü Mimar Daniel Libeskind

Bugün sayfamız dünyaca ünlü mimar Daniel Libeskind’i ağırlıyor. Libeskind, 12 Mayıs 1946 tarihinde Polonya’da doğdu. Ebeveynleri savaşın tüm dehşetini yaşamış toplama kamplarından bedenen sağ ruhen yaralı dönmüş kişilerdir. Bu Daniel’in kariyer yolculuğunu değil ama tüm hayatını şekillendirmiştir. 1965 yılında Amerikan vatandaşı oldu. Küçük yaşlarından itibaren müziğe çok ilgi duydu ve akordeon çalmayı öğrendi. İsrael ve New York’da burslu olarak müzik eğitimi aldıktan sonra 1953 yılında Polonya televizyonlarında performans sergileyen bir virtüöz oldu. Ancak Daniel, küçüklüğünden beri mimar olma hayali kurmuştu.

1968 yılında, dünyaca ünlü mimar Richard Meier’in yanında çırak olarak çalışmasının ardınan 1970 yılında Cooper Union’dan mezun oldu, 1972 yılında ise Essex Üniversitesi’nin Karşılaştırmalı Çalışmalar Okulu’nda Mimarlık Tarihi ve Teorisi alanında yüksek lisans derecesi aldı. Kariyerine Yale Üniversitesi, Pennsylvania Üniversitesi, Toronto Üniversitesi gibi birçok tanınmış okulda mimarlık dersleri vererek başladı. 2004 yılında Amerika Birleşik Devletleri tarafından Cultureconnect Programı kapsamında mimarlık için seçilen ilk kültür elçisi oldu.

Daniel Libeskind, eşi Nina Libeskind ile birlikte 1989 yılında bir mimarlık stüdyosu kurdular. Aynı yıl, Berlin’deki Yahudi Müzesi mimari proje yarışmasını, “Between The Lines” tasarımı kazandı ve böylece Daniel uluslararası arenada ismini duyurmayı başardı.

Berlin Yahudi Müzesi iki binadan oluşmaktadır. Biri Barok Tarzda eski bir bina, diğeri ise Daniel Libeskind tarafından yaratılan yeni, dekonstrüktivist (1980’lerin sonlarında ortaya çıkan postmodern mimari akımıdır. Yapıyı oluşturan mimari unsurların bütünlüğünün parçalanması, yüzeylerle yapılan oyunlar, dış cephe gibi mimari unsurların yamultulması ve kaydırılması gibi yöntemlere dayanır. Dekonstrüktivizm, mimariyle özdeşleştirildiğinde; yapıtın bütünlük duygusu vermeyen belirli bir çizgiye oturmayan ayrı ayrı anlatılardan oluşmasıdır.) tarzda bir binadır. İki binanın yer üstünde görünür bir bağlantısı yoktur. Yaklaşık 15.000 metrekare alandan oluşan yeni bina, bükülmüş bir zikzak şeklindedir ve sadece eski binadan bir yeraltı geçidi ile erişilebilir. Binanın dışı titanyum-çinko kaplama ile kaplanmıştır, dar pencereler, aslında eski bir Berlin haritasına dayanan görünüşte rahat ve uyumlu bir desen oluşturmaktadır. Binanın içi tamamen betonarme yapıdan oluşmaktadır. Boş alanlar ve çıkmazlar çok ince ışıkla aydınlatılmıştır. Bu aydınlatmanın nedeni, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin yaşadığı en karanlık dakikaların, kaçamama duygusunun ve her şeye rağmen içlerinde barındırdıkları umudun hissedilebilmesidir. (İlham kaynağını sanırım yazmama gerek yok.)

Daniel Libeskind, 2007 yılında, Berlin Yahudi Müzesi’nin teklifini tamamlamak için müzeye bir cam avlu tasarladı. Bu alanı tasarlamasının amacı etkinlikler, müzik konserleri ve tiyatro gösterilerine ev sahipliği yapmaktı. Cam avlu, 670 metrekare alana sahiptir. Tasarımın kilit noktalarından biri, 1735 yılından kalma Barok tarzda inşa edilen Kollegienhaus binasını hem görsel hem de yapısal olarak barındırmanın iyi bir yolunu bulmuş olmasıdır.

New York’ta 2001 yılında yıkılan ikiz kuleler olarak bilinen Dünya Ticaret Merkezi bölgesinin yeniden projelendirilmesi için yapılan yarışmada, Libeskind’in tasarımı “Memory Foundations” komisyonu kazanmıştır.

Ana site planını tasarlarken, 16 dönümlük arazinin yarısını Anıt ve Anıt Müzesi tarafından tanımlanan kamusal alana ayırırken, aynı zamanda sürdürülebilir, yüksek teknolojili ofis kuleleri için yerler de ayırarak manzarayı bütünleştirmeye ve dengelemeye çalışmıştır. Daniel Libeskind’in bu göz alıcı projesi bir çok ödül almıştır.

Kuzey İmparatorluk Savaş Müzesi de İngiltere’nin Manchester kentinde bulunmaktadır. Bu müzenin tasarımı için 1997 yılında bir yarışma düzenlenmiştir ve kazanan yine kendisi olmuştur. Ailesi 2. Dünya Savaşında çok acı çektiği savaş hissini anlayabilmektedir ve bu müzede de savaşan İngiliz ve İngiliz Milletler Topluluğu vatandaşlarının hayatlarını nasıl etkilediğini anlatmaya ve hissettirmeye çalışmıştır. Müze üç ana formdan oluşmaktadır: Toprak, hava ve su. Toprak, hava ve suyu temsil eden üç parçanın iç içe geçmesi binanın formunu oluşturmaktadır.

2001 yılında tamamlanmasından bu yana, son 100 yılın en iyi ilk on İngiliz binasından biri olarak ve İngiltere’deki en büyük üç Büyük Ziyaretçi alan mekanlardan biri olarak seçilmiştir.

Aşağıda liste olarak bazı önemli projelerini listeledim.

Tamamlanan Bazı Projeleri

1989–2001 Berlin Yahudi Müzesi – Berlin , Almanya

1995–1998 Felix Nussbaum Haus – Osnabrück , Almanya

1997–2001 Imperial War Museum North – Greater Manchester , İngiltere, Birleşik Krallık

1998–2008 Çağdaş Yahudi Müzesi – San Francisco, California, Amerika Birleşik Devletleri

2001–2003 Danimarka Yahudi Müzesi – Kopenhag , Danimarka

2003–2005 Tangent, Hyundai Development Corporation Genel Merkezi Cephesi – Seul , Güney Kore

2004–2005 Memoria e Luce, 9/11 Anıtı – Padua , İtalya

2004–2007 Berlin Yahudi Müzesi’ne Cam Avlu ilavesi – Berlin, Almanya

2004–2010 Büyük Kanal Meydanı, Büyük Kanal Tiyatrosu ve Ticari Kalkınma Projesi- Dublin , İrlanda

2001–2011 Askeri Tarih Müzesi – Dresden , Almanya

2014-2017 Kanada Soykırım Anıtı – Ottawa , Kanada

Daniel Libeskind üretmeye aynı hızla devam etmektedir