top of page

Bielski adını duydunuz mu?


ree

Bir Roş Aşana bayramını geride bıraktık. Bu bayram gecesini sevdikleriyle geçiremeyen aileleri düşünmeden edemedik haliyle. Bu yıl da aile masası etrafında toplanabildiğimize şükrederken, diğer yandan rehine ailelerinin çaresizliklerini, düşen asker yakınlarının burukluğunu duyumsadık 5786 yılına girdiğimiz saatlerde…

 

7 Ekim 2023’ten günümüze iki yıl geçti. Bu iki yıl süresince ülke olarak her geçen gün yeni olumsuzluklarla yüzleşiyoruz ne yazık ki… Çözümsüzlük içinden çıkamadığımız, dışlanma ise giderek daha ciddi boyutlara ulaşan sorunlar…

 

Önümüz Yom Kipur, ardından Sukkot…Bu nedenle bu yazımda hepimizin malumu ülke sorunlarından bahsetmek istemiyorum. Geçtiğimiz hafta eceliyle, 98 yaşında hayatını yitiren Aron Bell’den söz edeceğim. Medyada; “Ünlü partizan ailesi Bielski Kardeşlerin sonuncusu hayata veda etti” başlığı altında yayınlanan haberlerde adı geçen kişiyi kısaca anlatacağım.

 

Öncelikle Bielski kardeşlerin Nazilere karşı en etkin olmuş, güçlü ve ünlü bir partizan grubu olduğunu söyleyeyim. Yad Va Shem’de Bielski kardeşlere ayrılmış bir bölüm vardır.

 

Holokost’tan kurtulan ve Nazilerden 1.200’den fazla Yahudi’yi kurtaran ünlü Bielski partizanlarının hayatta kalan son kardeşi olan Aron Bell, geçtiğimiz günlerde 98 yaşında hayatını kaybetti.

 

Doğum adı Aron Bielski olan Bell, 1927’de günümüzde Belarus sınırları içinde bulunan Stankiewicze’de, 10 erkek ve 2 kız kardeşin en küçüğü olarak dünyaya geldi.

Alman ordusu Stankiewicze’ye girdiğinde, kasabanın Yahudileri Novogrudok gettosuna hapsedildi. Bell’in kardeşlerinden Abraham ve Yankel köyde öldürüldü; anne ve babası David ile Bella ise Aralık 1941’de toplu katliamda katledildi.

 

Ağabeyleri Asael, Tuvia ve Alexander (“Zus”) Nazilerden kaçmak için yakındaki ormana sığındılar; Aron da onlara katıldı. Bielski Tugayını kurarak, Holokost sırasındaki en büyük Yahudi kurtarma girişimlerinden birini gerçekleştirdiler ve 1.200’den fazla Yahudi’ye sığınak sağladılar. Bielski Tugayının partizanlık mücadeleleri Nazilerden intikamdan ziyade, hayat kurtarma yönündeydi.

 

Ormandaki yerleşimde atölyeler, fırın, okul ve hastane kurulmuştu. O dönemde sadece 11-12 yaşlarında olan Aron Bielski, yakındaki gettoya gizlice girerek Yahudileri kaçmaya ikna etmede önemli bir rol oynadı.

 

Partizan ailenin lideri olan Tuvia günlüğünde şöyle yazmıştı: “Topluluğa hayat getiren Aron’dur. Gizlenen Yahudileri bulur ve onları bölgemize getirir.”

 

Asael, 1945’te Sovyet Kızıl Ordusu’na alındıktan sonra öldü. Tuvia 1987’de, Zus ise 1995’te yaşamını yitirdi. Kardeşlerin direniş öyküsü daha sonra birçok kitaba ve filme konu oldu. Savaşın ardından Aron Bielski, İngiliz Mandası altındaki Filistin’e göç etti ve 1948’de İsrail’in Bağımsızlık Savaşı’nda orduya katıldı. 1954’te Amerika Birleşik Devletleri’ne taşındı; orada ilk eşi Judith ile evlendi ve üç çocuk sahibi oldu. Bu arada Bielski olan soyadını Bell olarak değiştirdi.

 

Florida, Palm Beach’te uzun yıllar yaşayan Aron Bell, sık sık öğrencilere Holokost deneyimlerini anlattı ve “Forest Scout: Reminiscences” ile “Between Hitler and Stalin” adlı iki kitap yazdı.

 

Kahraman ve cesur Bielski kardeşlerin en küçüğü Aron’un anlattığım bu yaşam öyküsü buraya dek övgüye ve saygıya değer değil mi? Ama bakın Aron saygın aile adına leke sürecek nasıl bir girişimde bulunmuş… Hem de yaşı kemale ermişken…

 

2007’de Aron Bell ve ikinci eşi Henryka, II. Dünya Savaşı’ndan sağ kurtulan 93 yaşındaki Polonyalı Katolik bir kadını vekâlet vermeye ikna edip parasını çekmeye başlamaları üzerine yaşlı istismarı, hırsızlık ve dolandırıcılıkla suçlanmış. Bir yıl sonra, kadına çalınan 260.000 doları geri ödemeyi kabul etmelerinin ardından suçlamalar düşürülmüş.

 

Yıllar önce Bielski Kardeşlerin kahramanlık öykülerini ilk kez, geçen yıl yaşama veda eden dünyaca ünlü keman yapımcısı (luthier) Amnon Weinstein ve eşi Asi’den duymuştum. Asi, Bielski ailesinin bir üyesiydi. Eşiyle İstanbul’a geldiği bir vesilede aile öyküsünü uzun uzun ve heyecanla anlatmıştı bana. 1945’te Kızıl Ordu’da yaşamını çok genç yaşta yitiren Asael’in anısına, kendisine Asi adı verilmişti.

 

Asi ile yaptığım söyleşi uzun yıllar önce Şalom’da yayınlandı. Bu vesile ile Tel Aviv’de bir çeşit müzeyi andıran atölyesinde ziyaret ettiğim Amnon Weinstein’ı da saygıyla anmak istiyorum.

 

Önümüz Yom Kippur… Gmar Hatima Tova…


Nelly BAROKAS

 

İYT dip not :

İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.


Bir önceki yazımı okudunuz mu?

ree


ree

 

Yorumlar


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                       Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page