Lenore "Lee" Krasner
top of page

Lenore "Lee" Krasner


Amerikalı soyut dışavurumcu ressam Lenore "Lee" Krasner, Lena Krassner adıyla 27 Ekim 1908 tarihinde New York'da dünyaya geldi.

Ailesi şu anda Ukrayna'ya ait olan Shpykiv'dendi ve yaşadıkları bölgedeki anti-semitizmden ve Japon-Rus savaşından kaçmak için ABD’ye sığınmışlardı.

Küçük yaşlardan itibaren kariyer olarak sanatı seçeceğini bilen Krasner, sanat dalında öğrenim veren Washington Irving Kız Okulu'na devam etti. Bu okuldan sonra ise burslu olarak özel Cooper Union Kadın Sanat Okulu'na gitti. 1928'de ise Ulusal Tasarım Akademisi'ne girerek sanat öğretimi konusunda öğrenimini tamamladı. Aynı yıl Krasner New York Sanat Öğrencileri Ligi'nde ressam ve yazar George Bridgman'dan da ders aldı.

Krasner, teknik bir sanat okuluna giderek, 19. Yüzyıl öncesi ünlü sanatçıların teknikleri konusunda kapsamlı bir sanatsal eğitim almayı başardı.

Krasner'in bu dönemde yaptığı ve anatomi alanındaki yeteneğini de gözler önüne seren çalışmalarının önemli bir kısmı daha sonra çıkan bir yangında kül oldu.

1930'da yaptığı kendi portresi ise halen New York'daki Metropolitan Sanat Müzesi'nde sergilenmektedir.

Genç Krasner, 1929 yılında açılan Modern Sanat Müzesi'nden oldukça etkilendi. Özellikle post-empresyonizm onun akademide öğrendiklerini sorgulamasını sağladı. 1930'de modern sanatı kompozisyon, teknik ve teori başlıkları ile özümsemeye başladı.

Soyut Empresyonizmin öncülerinden Alman kökenli Hans Hofmann'dan 1937 yılında almaya başladığı dersler ile Nature-morte yaklaşımını modernleştirdi. Bu arada Modern Kübizm ile de ilgilenmeye başladı. Özellikle kadın nü modeller çizerken kübik teknik kullandı.

Resim çalışmalarını finanse etmek için garson olarak çalışan Krasner, Büyük Bunalım döneminde zorluklar yaşadı. 1935 yılında Max Spivak'ın sokak çalışmaları ekibine katıldı.

Görevi, sanat eserlerini duvara yansıtacak şekilde aktarmak olsa da kendi yolunda gidip aktardığı soyut çalışmaları halk tarafından anlaşılmadı. 1930'lar ve 1940'larda guaş ile eskizler çizerek bunları bir gün duvar boyutunda büyütebileceğini umdu. WNYC radyo istasyonunun çalışmasını onaylamasının ardından Savaş Hizmetleri'nin dikkatini çekti ve savaş propagandası için hazırlanan duvar çalışmaları Brooklyn ve Manhattan'daki 19 farklı bina duvarını süsledi. Bu sırada Sanatçı Sendikası'nın da içindeydi ancak komünistlerin yoğunlukta olduğunu anladığında sendikadan ayrıldı.

1940'da katıldığı Amerikan Soyut Artistler organizasyonu ile Willem de Kooning, Arshile Gorky, Franz Kline, Adolph Gottlieb, Mark Rothko, Barnett Newman, Clyfford Still, ve Bradley Walker Tomlin soyut dışavurumcu sanatçılarla tanıştı.

1940'ların başında yaratıcılıkta sorunlar yaşamasına rağmen 1946'da başladığı Little Image (Küçük Resim) adlı çalışmalarında yeni bir tarz yakaladı. Toplam 40 eserini 1949'a kadar yarattı. Bu eserler sanat dünyasında mozaik, hiyeroglif ya da örümcek ağı tarzı olarak adlandırılmaktadır.

Krasner, 1945 yılında soyut dışavurumculuğun en önemli isimlerinden Jackson Pollock ile evlendi ve Pollock'un 1956'da 44 yaşında araba kazasında ölmesine kadar evli kaldı.

Krasner; eserlerinde sağdan sola çalışmasının, öğrencilere onun kökenlerini hatırlatması için bilinçsizce yaptığı bir tercih olduğunu söylemiştir.

Bazı öğrenciler, sanatçının Soykırım’a tepkisini gösterdiğine inandıkları bu çalışmaların izinden gitmişlerdir.

1950'lerde yine çıkmaza giren sanatçı bu dönemde yaptığı eserlerin bir kısmını tahrip etmiştir.

1951'e gelindiğinde sanatçı ilk kolaj çalışmalarına başlamıştır. Çoğu çalışması bitki formlarını anımsatsa da yaşayan bir organizmaya tamamen benzememektedir. Çalışmalarında Kasner ışığın ve koyu renklerin kontrastını, sert ve yumuşak çizgi geçişlerini, organik ve geometrik şekilleri ve yapıları kullanmıştır.

Sanatçı, 1956 yılında Yeşil Dünya, 1959-1961 arasında ise Umber serilerini yaratmıştır.

1962 yılına gelindiğinde daha açık renkler kullanan sanatçı, geçirdiği beyin sarsıntısı nedeniyle düşüp bileğini kırınca iyileşme sürecinde sol eliyle çizmeye devam etmiştir. Bu durum, boya tübünden boyayı tuale fırçasız aktarmasını ve tualde daha fazla beyaz alan bırakmasını sağlamıştır.

1960'ların ikinci yarısında New York Okulu'nda ressam ve eleştirmen olarak yer alan sanatçı, 1960 ve 1970'lerde postmodern sanattan etkilenmiş, sanatın içindeki sorunları bir iletişim yolu olarak kullanmıştır.

Bu dönemde sanatçı geniş yatay eserler yaratmıştır. Atölyesini temizlediği bir gün bulduğu 1930-1940'lara ait kömürle yapılmış çalışmalarını kolajlarında kullanmıştır.

1977'de Pace Gallery'de sergilenen çalışması büyük yankı uyandırmış, sanatçılar için çalışmalarını yeniden nasıl değerlendirmeleri gerektiği konusunda bir rehber olmuştur.

Ortodoks Yahudi bir ailede doğmuş olan, Pollock ile kilisede evlenmiş olan ve etkisi altında kaldığı filozofların eserleri ile Yahudi inancından uzaklaşmış olan Krasner, yine de kendisini hep Yahudi olarak tanımlamıştır.

Bu değerli sanatçı, 1984 yılında New York'ta hayata gözlerini yumdu.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page