top of page

Marmora, Scutari, Therapia, Mundania


Londra’da yaşadığımız yerden 10 dakika yürüyüş mesafesinde yukarıda adı geçen 4 sokaklık bir semt var. Kestirebildiğiniz gibi Marmara, Üsküdar, Tarabya ve Mudanya yerleşimlerine atıfda bulunulmuş. 19ncu yüzyılın son çeyreğinde kentin Güneydoğu’sunda (Southwark - SE22) kurulan bu mahalle neden bu adları almış? Bu isimlerin 19ncu yüzyılda İngiliz askerlerin toplu ölmelerine neden olan bir kolera salgını ve Filistin coğrafyasındaki Hıristiyanlar ile bağlantısı nedir?

Öykü 1853’de başlar. 19ncu yy. ortalarında Osmanlı Devleti’nin zayıflamasından yararlanmak isteyen Rusya Çarlığı Kudüs’de Katoliklere verilen hakların Ortodoks Hırıstiyanlara da verilmesini talep eder (Kutsal Yerler Sorunu). Ayrıca Osmanlı idaresindeki 12 milyon Ortodoksun (Eflak, Boğdan - bügünkü Romanya, Moldova) koruma sorumluluğunu üstlenmek ister.

İngiliz İmparatorluğu, Osmanlı’nın daha fazla güç kaybetmesine ve Rusya’nın Akdeniz’e inmesine stratejik olarak engel olma peşindedir. Londra ve Paris (Napolyon III) Babıali’ye destek olurlar ve bu sayede Sultan 1. Abdülmecid Çarlığa savaş ilan eder (Ekim 1853). Aynı yıl Kasım ayında Rus donanması Sinop limanını basar, Osmanlı gemilerine büyük hasar verir. Önceleri Balkanlarda süren kara muharebeleri 1854’den itibaren İngiliz Donanmasının (Osmanlı desteğiyle) Kırım çıkartması ile büyür.

İngiliz ve Türk kuvvetleri Eylül 1854’de Rusya’nın Karadeniz’deki üssü Sivastopol yakınlarında karaya çıkarak kenti işgale hazırlanırlar. Balaklava yerleşiminde büyük savaşta onbinlerce Rus ve müttefik asker hayatlarını kaybederler. Bu muharebe daha sonra Alfred Lord Tennyson’un ‘’The Charge of the Light Brigade’’ (Hafif Süvari Tugayının Saldırısı) şiirine ilham verdiği gibi 1936 ve 1968’de aynı adlı filmlere de konu olur.

Hem şiir, hem sonraki filmler özellikle Kırım Savaşının anlamsızlığını, organizasyon eksikliğini, süvari ve piyadenin pisi pisine ölüme gitmesini anlatırlar ve harp karşıtlığını güçlü savunurlar.

Günümüz ile ilginç bağlantı Kırım Savaşı (Karadeniz ve Balkanlarda) esnasında kolera ve tifo salgınından ölen asker sayısının doğrudan vurulan ve yaşamını yitirenlerden kat be kat fazla olmasıdır. Nitekim İngilizler’in 25,000, Fransızların 100,000, Osmanlı’nın onbinlerce ve Rusların da 1 milyon civarında kurban verdikleri iddia edilir.

İngiliz basınının savaşı ve tahribatı açıkça yazması kamuoyunu harekete geçirir ve birçok gönüllü, Florence Nightingale dahil, İstanbul’a doğru yola çıkarlar. Kırım’da hastalananlar Haydarpaşa civarında (Scutari – Üsküdar) kurulan hastanede tedavi görürler. Nightingale, hemşireliğin esaslarını yerleştirir: El yıkama, hijyen, temiz giysi ve çarşaf, havalandırma, sıcak tebessüm ve ilgi.

Kırım Savaşı Rusya’nın yenilgisi ile sonuçlanır. Çarlık iflas eden hazinenin toparlanması için 1867’de Alaska’yı ABD’ye 7.2 milyon dolara satar.

Gelelim hikayemizin başına: Marmora’yı gören Scutari tepelerinde Kırım Savaşında ölen İngilizler için Haydarpaşa Mezarlığı kurulur. İngiliz subayların eşleri için Therapia’da dinlenme köşkleri ve 100-150 yataklık hastane inşa edilir. Marmora Denizinin güneyinde, Mundania’ya geziler tertip edilir.

Kırım Savaşı’nın bu anıları da hayatta kalan asker, subay ve aileleri için 1880 ve 90’larda yapılan evlerin bulunduğu ve bugün tanık olduğumuz semte ve sokaklarına dönüşür.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page