İnsan aynı insan …
top of page

İnsan aynı insan …


(Yazarın yazısını sesli dinlemek için tıklayınız seslendiren Nelly BAROKAS)

Koronavirüs günlerinde, sıkıntı, öfke ve kaygılarımızı, alınan kiloları yazdık durduk iki ay boyunca. Şimdi de “normal”e dönüş sürecinde, aşama aşama, rutin meşgalelerimize “comeback” yapıyoruz. Kucaklaşmasak da torunlarımız ile Şabat yemeğinde bir araya gelebiliyor, parklarda dostlarla buluşup sohbet edebiliyoruz.

Alışveriş merkezleri, yuva ve okulların bazı sınıfları açıldı. Bu ara cafe ve lokantalara göre öncelikli olarak eğitim kurumlarında bütün sınıfların devreye girebilmeleri tartışılıyor.

Pazar günü spor salonuna gittiğimde artık normalleşme yolunda bir adım daha atıldığını kavradım. Tabi bazı sınırlamalar var, indirilen aplikasyondan antrenman saati belirleniyor, aletler arası belli mesafe korunuyor vs.

Genelde sabahları, koşu bandında, Kan 11 televizyon kanalında da yayınlanan Keren Noybach’ın radyo programını izlerim.1980’li yıllarda, pek çok hit şarkıyı seslendiren, pop sanatçısı David Broza ile bir söyleşi vardı. 65 yaşındaki sanatçı son yıllarını ABD’de geçiriyor. “Durum berbat” diyor. “Niye geri dönmedin?” sorusunu da; “Hanım arkadaşım buralı, bilemedim, pişmanım!” diye yanıtlıyor.

Bu arada pandeminin ilk günlerinde, yabancı ülkelerde yaşayan pek çok İsraelli ülkelerine dönüş yaptı. Yeni Aliya yapanlar da oldu.

İsrael, dünyada Yahudiler için bir sığınak ve antisemitizmden uzak güven içinde yaşanabilecek tek ülke olmanın yanı sıra sağlık açısından da güvenli bir liman olduğunu kanıtladı… İsrael artık son çare değil, gençlerin her açıdan özgürce, eşit koşullar altında mesleki ideallerini gerçekleştirebilecekleri bir ülke konumunda, özellikle de bu günlerde…

OECD ülkeleri ekonomilerinin pandemi nedeni ile 2020’de yüzde 5-6 arası küçüleceği ve toparlanmanın ancak 2021’de başlayabileceği söyleniyor. İsrael’de ise bir milyon iki yüz bin işsizden şimdilik sadece 60 bini işine dönebildi. Yine de ben genç nüfusu ve teknoloji alanındaki üstünlüğü ile yılsonuna doğru ekonominin rayına oturabileceğine inanıyorum.

“Normale dönüşte hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” yönünde yorumlar yapılıyor. Uzun süre daha sosyal mesafeye uyulacak, maske giyilecek… Turizm sektörünün iyimserlere göre iki, kötümserlere göre ise üç yıldan önce toparlanamayacağından söz ediliyor. Yaz ortalarında, virüsten İsrael gibi az etkilenen Yunanistan-Kıbrıs-İsrael arasında bu yönde bir hattın oluşturulması konuşuluyor. Kesin olan bir şey varsa yakın tarihlerde insanlar iş veya ailevi nedenler dışında zorunlu olmadan pek seyahat etmeyecekler.

Bu dönemde pek çok kimse işlerini evden de yönetebileceğini, her gün birkaç saatini trafikte harcamasının gereksiz olduğunu gördü. Keza iş hatta siyasi toplantıların uzaktan, bir araya gelmeden çözüme kavuşabileceği kavrandı. Bundan böyle sanal ortam üzerinden esnek çalışmanın giderek yaygınlaşabileceğini öngörebiliriz. Ancak insan unsurunu tamamen sıfırlayacak, dev binalar ve gökdelenlerdeki büroların boş kalmasına yol açacak bir değişimden henüz oldukça uzağız.

Koronavirüsten sonra dünyanın çok farklı bir yer olmayacağını kesinlikle söyleyebiliriz. Zoom günlük yaşantıda daha yaygın bir kullanım görecek, iletişim, sağlık, bioteknoloji alanında pek çok yeni proje uygulamaya geçecek, ancak insan yapısı pek değişmeyecektir. Egolar, hırslar ortadan kaybolmayacak, küçük hesaplarla insanlar bir diğerinin ayağını kaydırmayı marifet bilecek, “öteki”nden nefret duygusu yerküreden silinmeyecektir.

Sonuç bu pandemiden sonra da insan yine aynı insan olarak, felaketlerden pek fazla bir ders almadan yoluna devam edecek. Geçen haftaki yazımı okuduysanız arılar aydınlığa çıkışı araya dursun sinekler sinek olarak kalmayı, bataklıklara yumurtalarını bırakmayı sürdüreceklerdir. Ve farklı dünyalardan gezegenimize bir kurtarıcı da gelmeyecektir.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page