Coronavirüs ve Sosyal Mesafelenme

Hemen alttaki resimde görülen budanmış ağaçı Londra’da oturduğumuz semtin yakınındaki parkta dün (Pazar, 1 Mart) yürüyüş yaparken çektim. Birçok kolunu uzatıp çevredeki ağaçların dallarına yetişmek isterken yarıda bırakılan, kesilen ve amacına ulaşması aniden durdurulan insanlık gibi.

Ağacın budanması misali Coronavirüs pandemiğini yavaşlatmak için ne istiyor bizden Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)? Ellerimizi sık sık yıkamamızı ve daha önemlisi sosyal temasları azaltmamızı, hatta kesmemizi. Bunun adı: Sosyal Mesafelenme (Social Distancing). Dostlarına, tanıdıklarına rastladığında onlarla öpüşme , 1 metreden fazla yaklaşma, el sıkışma, kalabalık topluluklardan uzak dur, toplu ulaşım araçlarını kullanma, evde kalmanda yarar var.

Batılı ülkelerin vatandaşları için bu öğütler fazla sıkıntı ifade etmez. Hatta Uzak Doğudakiler için dahi. Onlar zaten kucaklaşmaya, omuz omuza vuruşmaya, yanaklardan (kadın veya erkek, fark etmez) öpüşmeye pek alışık değiller. Bu dediklerim Fransa veya İtalya vatandaşları için geçerli olmayabilir fakat onlar da Akdeniz havası teneffüs ettiklerindendir.

Fakat İsrail’de, Türkiye’de? Günlerdir, haftalardır görmediğimiz arkadaşa rastladık, buz gibi duracak mıyız? Öpüşmek, koklaşmak yok, en az 3 metre öteden selam çakacaksın.

Daha da üzücü olan: Aile fertlerinden bazıları yeni İtalya’dan mı döndüler, onlarla görüşmek yasak. Telefonla konuşabilirsiniz. 14 günlük karantinadan çıktıktan sonra kucaklaşmak serbest.

ABD’de, tüm zenginliğine rağmen bazı kentlerde ve yörelerde ciddi sosyal çöküntü gözlemleniyor. Gelişmiş ülkeler arasında ortalama ömrün yükselmediği, hatta 45 – 60 yaşları arasında beyaz erkeklerin içine düştüğü ortamlar. Nedeni: İşsizlik, aileden kopma, alkol, yasal ağrı kesici ve uyuşturucular. Sosyal mesafelenme için Coronavirüs gerekmiyor, başlamış bile.

https://www.cbsnews.com/news/life-expectancy-for-american-men-drops-for-a-third-year

Trump’ın 2016 başkanlık seçimlerini kazanmasında bu kesimin oylarının çoğunu alması önemli.

Aksine İsrail’de ortalama ömür devamlı yükseliyor: Kadınlarda 85.8, erkeklerde 79.7 ve toplam nüfusda 82.8 yıl ile dünya 10’uncusu. Üstünde Japonya ve Nordik Avrupa’lılar var. Türkiye ise 45nci sırada, 77.4 yıl ile (https://www.worldometers.info/demographics/life-expectancy).

Gerek İsrail, gerekse Türkiye gibi Akdeniz ülkelerinde aile dayanışması, ondan da öte arkadaşlık ve dostluklar, yaşlanmakta olan nüfusu koruyan, ömrünü uzatan, ihtiyarlık dertlerini hafifleten ilişkileri oluşturuyor.

Bu yüzden de bizden karantina istenebilir fakat Akdeniz kültürünü yaşamış olanların Coronavirüs’den etkilenmeleri, sosyal mesafelenmeye rağmen, diğer toplumlara kıyasla daha az zararla geçecektir kanısındayım. Arada ısınan havalar ve güneşin getirdiği D vitamin sayesinde.

Yukarıdaki ağaç yakında dallarından uzamaya, diğerlerine yaklaşmaya ve büyümeye devam edecektir.

İnsanlığın küreselleşme ve birbirine yaklaşma sevdası ara verir, sonra yeniden canlanır.