Okul, iş ve ev üçgeninde dengeleri oturtmaya çalıştığım çok yoğun bir döneme başladım. Bu yoğunluğun en keyifli yanı sevdiğim şeyleri yapıyor olmayı seçmiş olmak. Seçimler gerçekten de dengeyi kurmada önemli bir rol oynuyor. Yazım için konu belirlemeye çalışırken videolarımı takip eden bir kadının sorusu dikkatimi çekti. Cennet ve cehennem kavramının benim için ne ifade ettiğini soruyordu. Sorunun cevabı aslında son haftalarda okuduğumuz peraşalardaki kardeş savaşlarında gizli: Yisthak ve Yismael, Yaakov ve Esav.
Yahudi felsefesinde zıtlıkların dengesini anlamak için, Kızılderili hikayesi olan iki kurt savaşından bahsetmek yardımcı olabilir.
Cherokee kabilesinin iki kurt efsanesi, yaşlı bir adamdan torununa, öğretici bir ders olarak, içimizdeki iki güç arasında meydana gelen sürekli savaşı konu alır. Daha parlak ve asil tarafımız (beyaz kurt) ile karanlık tarafımız (siyah kurt) arasındaki bir çatışmadır bu. Neşe ve gurur, suçluluk ve alçak gönüllülük arasındaki iyi ve kötünün savaşı, büyük ölçüde kim olduğumuzu tanımlar. Bu iki hayvan, iki karşıt gücü sembolize ediyor. Bunlardan biri kötülüktür, öfkedir, kıskançlıktır, aç gözlülük, kibir ve hatta üzüntüdür. Bir nevi, aşağılık ve ego hissidir. Diğer güç ise nezaket, neşe, sevgi, umut, dinginlik, alçak gönüllülük, merhamet ve tabii ki huzurdur.
Genç Cherokee, büyük babasına hangi kurdun bu savaşı kazanacağını sorduğunda, bu efsanenin farklı versiyonlarında, şu cevap verilir: hangisini beslerseniz o kazanır. Ama başka bir versiyon daha var ve bu belki de daha da ilginç. Eski Cherokee savaşçısı, torununa her ikisinin de kazanması gerektiğini söyler. Çünkü savaş, bir güç meselesi değil, dengeden ibarettir. Her iki kurdu da beslenmeliyiz çünkü her ikisine de ihtiyacımız var. Her ikisini de doğru yola doğru yönlendirmeliyiz…
Yaşamımız boyunca, sanki her şey bir yukarı ve bir aşağı gider gelir. Ölçülemez bir sevinçten zevk aldığımız anlar ve sıkıntı, üzüntü, öfke ve umutsuzluğun üzerimizde neden olduğunu bilemediğimiz günler de vardır.
Hayatımız mutlu ya da üzgün, hayırsever ya da acımasız olabilir. İnsanlar aşk ve nefret, huzur ve kayboluş gibi karmaşık hikayelerden kaçınmak ister. İçimizde, her zaman etkili bir şekilde kontrol edemediğimiz iki karşıt güç bulunduğunun farkındayız. İçimizdeki şiddetli savaşlar bir ömür boyu sürer. “Yetser Ara” ve “Yetser Atov”, iyi ve kötü dürtü arasında verdiğimiz kararlar bizi bazen Tanrı'ya yaklaştırır bazen de uzaklaştırır.
Bu Cherokee’nin iki kurt efsanesi, hayatın, tek bir kurdu beslemek ve diğerini başıboş bırakmamak ile ilgili olduğunu açıklıyor. Bir parçamızı atmaktan ya da saklamaktan uzak durarak, onu da yaşamamıza katmalı, görünür kılmalı ve dengeli bir akıl için kontrol etmemiz gereken bir zıtlık olduğunu kabul etmeliyiz.
Eski savaşçı, torununa, sadece beyaz kurdu beslemeyi seçerse, siyah kurdun her köşe başında pusuda olacağını ve onu zayıf gördüğü her an saldırıya geçeceğini söyler. Eski savaşçı, gece kadar karanlık olan o gücü de küçümsememiz gerektiğini söylüyor.
Aslında siyah kurt da iyi niteliklere sahiptir: kararlılık, azim, cesaret… Her ikisinin de beslenmesi, her birinin, en iyisinden faydalanmamızı sağlar. En iyi şekilde geliştirerek, ihtiyaçlarımızı belirlemek ve uyum içinde yaşamak için bizi eğitebilirler.
Korkularımızı aç bırakmayalım. Onları tanımak, anlamak ve dönüştürmek her zaman daha iyi bir seçenektir. Öfkemizi, inadımızı ya da üzüntümüzü aç bırakmayalım. Onları bir köşeye terk etmeyelim; Bize ne söylemek istediklerini duyabilir miyiz? Her gün biraz daha iyi olmamız için bize değerli dersler verebilirler.
Cherokee’nin iki kurt efsanesi, denge ve duygusal yönetim hakkında değerli bir ders veriyor. Kuvvetleri dağıtarak, hem kurtları besleyebilir hem de daha iyi bir yaşam sürebiliriz.
Kislev ayı da, bizlere bu bağlamda karanlık ve aydınlığın savaşını hatırlatır. Öncelikle bu dünyada yaratabileceğimiz bir “cennet ve cehennem” kavramı olduğunu unutmayalım. Bu geçici hayatımızda, kalıcı olan şeyler bizi ışığa, iyiye ya da bir başka deyişle Tanrı'ya yaklaştıran seçimlerimizdir. Bu dengeyi kurabilmek ve doğru seçimler yapabilmek dileğiyle…
**Leiluy nişmat Odeya nehama bat Mihal z"l.. Eşimin kuzenin yeğeni olan bu gencecik kız, okuldan eve gitmek isterken başına isabet eden bir bomba parçasıyla senelerce komada kaldıktan sonra maalesef aramızdan ayrıldı. Ölümü seçen teröristlerin karşısında yaşamını kaybetti ama ölümünün ikinci yılında adına açılan bir okul sayesinde iyinin kazanması ve ruhunun huzur bulması dileğiyle güzel bir adım atıldı…