Roketler- Bulutlar
top of page

Roketler- Bulutlar


Tel Aviv’in muhteşem enerjisini geçtiğimiz hafta sonu arkadaşlarımla beraber deneyimlerken, hissettiklerimizi ifade etmek için benzer cümleler kullandık: “Özgür hissediyorum, oh şükür diyorum.”

Ilık bir Cumartesi günüydü. Halk dansları yapanlar, müzisyenler, bisikletliler, mutlu köpekler, gün batımını seyredenler vardı, her zamanki gibi. Huzurlu ve neşeli bir film sahnesinin içindeydik sanki. Anda kalmayı, anın tadını çıkarmayı şartlardan dolayı çoktan öğrenmiş olan İsraellileri artık tanıdım, anladım ve bu kez hiç şaşırmadım. Geçenlerde ülkeye iki yüzden fazla roket atılmamıştı sanki. İsrael’in güneyinde bu durum ne yazık ki olağan ama, 12 Kasım sabahı Tel Aviv sakinleri de sirenleri duyunca sığınaklara koşmuştu. Okullar, iş yerleri, alışveriş merkezleri kapatılmıştı. Tel Aviv’de yaşam hemen ertesi gün normale döndü.

“Kipat Barzel” (Demir Kubbe) başta olmak üzere, mucizeler ve yardımlaşmalar insanlara güven duygusu veriyor belki de. Roketlere karşı koymak için İsrael havacılık savunma sistemi tarafından geliştirilen, Kipat Barzel son araştırmalara göre yüzde seksen beş etkili oluyor. 2014’ten beri binlerce roketi etkisiz hale getirse de, havada imha edilemediğinde binalara, hatta otoyolun ortasına isabet eden roketler sonucunda can kaybının olmaması mucize değil de nedir?

Bu gerginlik içinde roketlerin yağdığı yerde düğün yapacak olanlar vardı. Bir fotoğrafta ülkenin güneyinde o gün evlenecek olan gelin adayı roketten korunmak için bir arabanın yanına yatmış görüntülenmişti. O gün evlenecek olan bir çift, aynı gün evlenecek olup da düğünlerinin yapılacağı salon durumdan dolayı uygun olmayan bir çift ile beraber çifte düğün yapabileceklerini açıkladı. Ayrıca çiftin misafirlerinin katılabileceklerini bildirdiler. Düğün salonunun sahibi ise gereken ekstra masrafı kendisinin karşılayacağını belirtti.

Bir gelin adayı radyo programında ağlayarak düğününü ertelemek istemediğini söyleyince, kendisine Tel Aviv’de bir salon bulundu. Bir başka düğüne, iki sene evvel Eurovision birincisi olan İsraelli şarkıcı Neta Barzilay sürpriz olarak geldi. Amacının zor şartlarda evlenen çifti mutlu etmek olduğunu söyledi. Bütün bunları okuyunca yaşamının son yıllarını İsrael’de geçiren büyükbabamın sözlerini anımsadım. “Bu halk birbiriyle çok kavga eder ama savaş zamanı birlik olup, sımsıkı kenetlenirler.”

Geçenlerde internette iki fotoğrafı bir araya getiren bir paylaşıma rastladım. Üstteki fotoğrafta toplama kampında görüntülenen dört perişan erkek, alttaki fotoğrafta ise dört genç ve güçlü İsrael askeri vardı. Hatırladığım kadarıyla, askerler toplama kampındakilerin torunları diye geçiyordu. Artık bir üst seviyeye geçmenin zamanının geldiğini düşündüm. Gençlerin artık savaşmak zorunda olmamasını, ileride hep sivil fotoğraflar çektirmesini diledim. Aradan çok geçmeden eski bir askerle tanıştım. Bir çarpışmada kulağını kaybettiğini anlattı. Bir savaşta ise kardeşini kaybetmiş. Artık savaşmak zorunda kalmamayı umut ettiğini de belirtti…

Bu sabah Tel Aviv’de yürürken mavi gökyüzünü ve denizi, yeşillikleri, bulutları görerek huzur ve sevinç hissettim. Son günlerde bulutlar oyun oynuyorlar, şekilden şekle girerek cilve yapıyorlar sanki. Güldürüyorlar. Gökyüzünün umut veren mavisine o neşeli beyaz bulutlar ne çok yakışıyor. Mavi- beyaz bir umut oluyor.

“Od lo avda tikvatenu” (Henüz umudumuz kaybolmadı) İsrael için, tüm dünya için…

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page