İSTANBUL VE BEN
top of page

İSTANBUL VE BEN


Herkese merhaba!

Uzuuun bir aranın ardından yurda, eve geri döndüm.

Çok garip hissediyorum her seferinde… Aliyadan sonraki İstanbul yolculuklarımda, özlem duyardım, Türk insanının hizmet anlayışına, esnafına, kuaförün akıl almaz güzellikteki hizmetine, kendimi kraliçe gibi hissetmemi sağlayan davranışlarına, garsonların etrafımda pervane oluşlarına, Adanın burnumu yakan o nefis yosunla karışık deniz kokusuna, orada burada gördüğüm simitçilere, gün ortasında iki kez vapura binmeye, Türkçe sinema filmi görmeye ve daha nicelerine… Tekrar kavuşmanın verdiği sevinçle karışık coşku adeta beni sarhoş ederdi.

Gittikçe bu durum azalır oldu, yıllar geçtikçe, İstanbul’un insanı serseme çeviren kalabalığı, tıkanık trafiği, insanların asık suratları ve sinirli halleri daha çok gözüme batmaya başladı.

Ve bu sefer de İsrael’in verdiği iç huzuru ve “ev” hissini arar oldum...

Arafta olmak, göçmenliğin acı veren, ama bir yandan da bana göre doğru olanı yapmanın getirdiği hazım duygusuyla karışık açıklanamaz bir durum bu…

İnsanın hayat rüzgârı onu nereye savurursa savursun, her neyse onun iyi ya da kötü geldiği yeri inkâr etmesini hiç doğru bulmuyorum.

Ne olursa olsun, ben İstanbul’dan geldim ve bunu her zaman, her yerde gururla söylerim.

Doğduğum yeri ben seçmedim doğru, göç etmeyi seçtim, İsrael’i seçtim ve bununla her zaman övünürüm. Ama ben İstanbul’u ve orada geçirdiğim günlerimi hep güzellikle anmayı tercih ediyorum.

Bence en doğrusu yaşanılan hayal kırıklıklarını bazen bir kenara bırakmak ve iyilikleri de anmaktır.

İsrael’i çok sevmek de buna asla engel olmayacaktır.

Sevgilerimle.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page