Tanrı, Tevrat, Am Yisrael
top of page

Tanrı, Tevrat, Am Yisrael


Bugünden 10 ay kadar önce ikinci kız torunum (Lia - Lea) doğduğunda bu platformda ‘’Torunlarım Hangi Yolu Seçecekler?’’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım (https://www.turkisrael.org.il/single-post/2019/01/01/Torunlar%C4%B1m-Hangi-Yolu-Se%C3%A7ecekler)

Derdim şuydu: Yahudiliği hisseden oğlum, Katoliklikten gelme ama giderek dinden uzaklaşmış eşi ile kurduğu ailede kızlarını nasıl yetiştirecekler? Yahudi geleneklerini koruyacaklar mı? Torunlar 20 yıl sonra hangi aidiyete sahip çıkacaklar?

Kız torunlar için hemen karar verilmesini gerektiren bir durum yoktu. Fakat şimdi, tam 12 gün önce, üstelik de benim yaşgünüme rastgelen bir tarihte, Paris’de kızım Livia’dan bir erkek çocuk, Dario, dünyaya geldi. Ne mutluluk! Ailenin ilk erkek torunu (kızkardeşim Tina ile birlikte toplam dört kız torundan sonra).

Brit Mila mı? Kızım ve Portekizli-Fransız eşinin 2500 yıllık zinciri koruma görevine benim kadar içten bağlı olmadıkları anlaşıldı. Doğalın tam ve mükemmel olduğuna inandıklarından kişinin veya cemaatin ‘karışmasına’ karşılar.

Baskı yapacak halimiz yok! Baktım, bizim gibi pek dindar olmayan ve nispeten ‘yumuşak’ Yahudiliği benimseyen toplumlarda sünnet hafiften azalma eğilimi gösteriyor. Bunu yalnız Batı Avrupa veya Kuzey Amerika Yahudileri için söylemiyorum, İsrail’de bile her erkek çocuğun mutlak Brit Mila’dan geçmesi biraz geride kalmış.

Tabii ki sünnet Yahudilerde büyük çoğunlukla hala geçerli ve kaçınılmaz. Karar bana kalsaydı zerre kadar tereddüt etmezdim. Fakat önemli olanın Dario’nun Yahudi kimliğini taşıması ise annesinden dolayı bu kısım garanti!

Beni düşüncelere boğdu bu doğum. Kendi Yahudi ruhum nereden güç alıyor? Tanrı inancı mı, Tevrat öğretisi mi, Am Yisrael (Yahudi Ulusu) bağlantısı mı?

1000 hatta 200 yıl önce Yahudiler için böyle sorgulamalar bahis konusu olamazdı. Tanrı’ya yakırış, Tevrat’ı ezberlemek ve kurallarını uygulamak, İsrail (Yahudi) ulusuna bağlılıktan çok daha önemliydi. Esasen ayni gelenekleri takip, ayni duaları seslendirme, Yahudi dayanışmasının da ana çimentosuydu.

Fakat İsrail devletinin kuruluşundan sonra ve özellikle son 25 yılda değişim hızlandı. Bugün dünyada ateist (tanrıtanımaz) Yahudilere rastlıyoruz. Tevrat’ı ancak yüzeysel olarak okuyanlar neredeyse çoğunlukta.

Fakat diaspora Yahudilerinin başarılarından gurur duyma, İsrail’in bilimsel ilerlemelerini yakından izleme ve heyecanlanma, İbranice konuşulduğunda kulak kabartma, Eretz dışında yaşayan tüm Museviler için dayanışma nedeni oldu son yıllarda.

Önem sırası: Tanrı, Tevrat ve Am Yisrael olan üçlü sanki Am Yisrael (veya ülke olarak İsrail) birinci olmak üzere değişti.

Buna karşı çıkacak olanları şimdiden duyar gibiyim:

  • Seküler açıdan: İsrail’in politikalarını beğenmeyen hatta yaptıklarına tamamen karşı olan Kuzey Amerika Yahudilerini bu cümlene katma!

  • Dindar açıdan: Tanrı ve Tevrat olmadan Yahudi toplumu da olmazdı, ne haber!

Her iki grubu da anlıyor fakat fikrimi değiştirmiyor ve sosyolojik bir olguyu gündeme getiriyorum. İsrail’de bile dindar kesime giderek kafa tutan, güçlerinin aşırı olduğunu iddia edenlerin ülke sevgilerini tartışmaya gerek var mı?

İsrail siyasetinin pek fazla sağa yöneldiğini iddia eden liberal Yahudilerin dahi anti-Semitizm artışında veya İsrail’in bir savaş riski ile karşı karşıya kalmasında yüreklerinin ne yönde çarpacaklarını ise gayet net görebiliyorum.

Arada bizim Dario için bu üçlü ne ifade edecek büyüdüğünde?

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page