Şana Tova Lekulam...

Bu yazıma mutlu, sağlıklı, neşeli, bereketli yeni yıl dilekleri ile başlamak istiyorum. Herkesin gönlünden geçen arzuların, isteklerin gerçekleşmesini diliyorum. Umarım tüm emelleriniz gerçekleşir. Sağlık ve mutlulukla başlayan bu isteklerin devamında, maddi ve manevi dileklerin gerçekleşmesi hayali kurulur. Herkes yeni yıla girerken farklı umutlar, farklı beklentiler içindedir, bense size bu satırları yazdığım Tel Aviv’de geçtiğimiz sene yaptıklarımı sorgulamak ve yeni yılda neyi farklı yapmak istediğimi düşünmekle meşgulüm.

Roş-Aşana’nın aslında bir paradoks olduğu söylenir: yani bir yandan yeni yıl kutlanırken, diğer yandan da bir yargı günüdür. Bir başka deyişle, senenin ilk gününde yargılanmaya başlarız. Ama bu işte bir yanlışlık yok mu? Yani geçmiş senenin sonunda yargılanmamız ve yeni yıla tertemiz, pırıl pırıl bir sayfa ile başlamamız daha uygun olmaz mıydı? Ancak İbranicede yıl sözcüğünün karşılığı olan “şana” kelimesinin iki anlamı daha varmış: tekrarlamak ve değişmek. Bu anlam yüklemesinden anladığım kadarıyla yeni seneye girerken ve yaşam döngüsünü sıfırdan başlatırken, bir yandan da değişim sürecine girmemiz gerekiyor.

Yeni seneden siz neler bekliyorsunuz, düşündünüz mü? Gerçekten ne istediğinizi algılamak için yapabileceğiniz kısacık bir çalışma var. Bir kâğıt alın, üzerine, “Hayattaki amaçlarım neler?” diye yazın ve aklınıza gelen her şeyi art arda dizerek uzunca bir liste hazırlayın. Bu hedeflerinizi nasıl başaracağınızı hiç düşünmeyin, sadece aklınıza geleni yazın. Her insanın bilinçaltında sayısız hedefler ve arzular yer alır, ancak bu hedefleri asla gerçekleştiremeyeceklerini düşündüklerinden, onları ağızlarına almaktan kaçınırlar. Siz de göreceksiniz ki, bu listeyi hazırlarken, telaffuz etmeye dahi cesaret edemeyeceğiniz tüm bu düşünceler açığa çıkacak ve kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.

Listenizi tamamladıktan sonra, bu kez kâğıdın arka tarafına, şu soruyu yazın: “Eğer yaşayacak bir yılım kalmış olsaydı, onu nasıl geçirirdim?” Sıralamanızı yaptıktan sonra listeniz aynı mı kaldı yoksa değişti mi? Vakit kısıtınız yokken arzuladığınız şeyleri, daralmış bir süreye sığdırabiliyor musunuz? Hangi hedefler bir anda önem kazandı, hangileri değerini yitirdi? Gözden geçirin…

Fark ettim ki, benim iki listemde farklılık göstermeyen hedeflerim bir elin parmaklarını geçmiyor. Ve yine fark ettim ki, yeni seneyle ilgili en önemli amacım daha affedici olmak. Anladım ki, insanı öldürebilecek olan bir yılanın ısırığı değil, bu ısırıkla vücuduna yayılan zehirdir. Tıpkı bir yılan ısırığı gibi bazen çevremizdeki kişilerin davranışları can yakıcı olabilir, ancak affetmenin gücünü keşfettiğiniz zaman hiçbiri uzun vadeli zararlar vermez. Elbette ki affetmek her zaman için kolay olmayabiliyor, ama denemekten zarar gelmez.

Demem o ki, her yeni başlangıçta yeni kararlar vermek, yeni hedefler belirlemek önemlidir, ancak esas önemli olan şey bu hedeflere sadık kalmak ve elimizden geldiğince devam ettirmektir. Yeni yılda verdiğiniz tüm kararları uygulayabilmeniz dileğiyle.