Matilda Cohen-Sarano
top of page

Matilda Cohen-Sarano


Son yıllarda Ladino kültürümüzü yaşatmak için gönülden emek verenleri mümkün olduğu kadar tanımamız gerektiğine inanıyor, değerlerimizin kaybolmasına müsaade etmedikleri için hepsine kendi adıma teşekkür ediyorum.

Bu haftaki yazım için araştırma yaparken Matilda Cohen-Sarano`nın “לבשל בטעם לאדינו - Gizar Kon Gozo” “Ladino Tadında Yemek Pişirmek - Keyifle Yemek Pişirmek” adlı İbranice/ Ladino kitabına ulaştım. Bir çoğunuzun yakından tanıdığı ancak bir çok kişinin de hiç ismini duymadığı çok değerli Matilda Cohen-Sarano`yı tanımamız gerektiğini düşündüm.

Açıkçası kitabı elime aldığımda; annemin ve babamın evde hep Ladino konuşmasının değerini bir kez daha anlamış oldum. Her ne kadar konuşmakta zorlansam da, konuşulanları anlamamın yanı sıra sayelerinde bu kitabı Ladino okuyup, çevirebilme imkânım oldu.

Otuz yıldır Ladino kültürü ile ilgilenen şair, yazar, araştırmacı ve hikâye anlatıcısı olan Matilda Cohen-Sarano, 1939'da Türkiye ve Rodoslu bir Sefarad Yahudi ailesinin kızı olarak Milano'da (İtalya) doğmuş ve Yeruşalayim’de yaşamıştır. Şu anda Petah Tikva şehrinde Leon Recanati Huzurevi’nde ikamet etmektedir. İbranice, Ladino, İtalyanca, İngilizce ve Fransızca olarak birçok halk masalları kitabı yayınlamış, Ladino dilinde 3 yeni şarkı CD`si, dili öğrenmek için dört kitap, Ladino/İbranice sözlük ve yemek kitabından oluşan çalışmaları ve eserleri vardır.

Bu kitap; çok uzun süredir birçok Seferad ailenin mutfaklarından topladığı tariflerin yanısıra, anneden kıza aktarılan yemek pişirme ve misafirperverlik kültürlerinin ve geleneklerinin anlatıldığı bizlere ve gelecek nesillere kalacak bir mirastır.

Kitapta Türkiye, Rodos, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Saray Bosna, İtalya ve Fas (Maroko) Seferad Yahudilerinin mutfaklarından tarifler yer almaktadır.

Matilda Seferadi Yahudi Mutfağını şöyle tanımlar;

Mutfak bir gelenektir; bir ailenin, bir topluluğun, bir halkın köklerini koruması ve gelecek nesillere aktarımıdır.

Mutfak bir cesaret işidir; değişime ayak uydurmak, yeni şeyler denemek ve başkalarının yaptıklarını benimsemektir.

Mutfak sevgidir; başkalarını mutlu etmek için dikkat ve sıcaklık katmaktır. ( Eşim annesinin yemeklerini yediğinde, yine sevgini katmışsın der, işte burada o yemeğin farkı ortaya çıkıyor zannedersem. Herkes aynı tarifi uygular ama her yemek ayrı lezzette çıkar. )

Ve daha fazlası;

Okuldan ve işten eve aç dönerken merdivenlerden ittibaren annenin hazırladığı kızarmış pırasa köftelerinin kokusunu almaktır.

Mutfağa girip; börekler, yaprak dolması, salatalar ve tatlılar yapıp, gelen misafirlere dünyanın en lezzetli yemeklerini sunmaktır. “ Ke komio el rey i le dio la reyna” (Kral yedi ve kraliçeye sundu)

Shabat sabahı Sinagog`tan dönünce; en güzel kristal ve porselenlerle kurulmuş masa ve bütün gece yavaş yavaş platada pişmiş haminin tüm evi kaplamış kokusudur.

Diye başlayıp, böyle devam eden içinde kendinizi, evinizi, ailenizi o tablonun içinde gördüğünüz akıcı, kalbinizi ısıtan anlatımı.

Ne mutlu bize ki değerli Matilda İYT yazarlarından olup, bizler için yazıyor.

Bu arada geçtiğimiz hafta Shavuot Bayramını kutladık. Shavuot Bayramı geçse de ben es geçmek istemedim. Bir tatlı masasında rahatlıkla misafirlerinize ikram edebileceğiniz sütlaç tarifini sizlerle paylaşmak istedim.

SÜTLAÇ

4 bardak süt

6 yemek kaşığı öğütülmüş pirinç

3 yemek kaşığı şeker

2 çay kaşığı tarçin

2 bardak su

Bir bardak su, şeker ve 3 bardak sütü tencerede kaynatın. Bir bardak soğuk su ve süt içinde öğütülmüş pirinci eritin ve kaynayan tencereye ekleyin. Orta ateşte kaynatıp, ağır bir kıvama gelene kadar karıştırın. Kıvamı çok ağırsa, biraz süt veya şu ekleyebilirsiniz. Üzerini tarçınla süsleyin. Buzdolabında soğutun ve soğuk servis yapın.

AFİYET OLSUN!

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page