top of page

ROŞ PİNA VE KAPILARI


Manzaraya bir kapı düşünün :

Yukarı Galile'ye, Tiberias gölüne, Hula Vadisine, Hermon dağına, Golan tepelerine açılan,

Tarihe bir kapı düşünün :

Israel'in kuruluş yıllarındaki ilk yerleşim birimi olmak özelliğine açılan,

Yaşama bir kapı düşünün :

Sanat, tarih, doğa ile içiçe bir yaşam bicimine açılan,

Bir gelir kapısı düşünün :

Sanat galerilerine, seramik stüdyolarına, yüzlerce otele, "tzimmer"lere (צימרים) açılan,

Rustik bir kapı düşünün :

Taş döşeli sokakları, otantik yapıda tek kat, bazen pembe bazen mavi panjurlu evleri, doğal bir düzenin parçası çiçekler ağaçlarla donanmış sokaklar ve bahçelere açılan,

Kabalistik bir inanç kapısı düşünün :

Mesih'in ilk görüleceği yer diye tasvirlerden hareketle Madonna'nın bir ev satın aldığı yere açılan,

Bir şans kapısı düşünün :

Ziyaretçilerine, gezginine, şehrin sakinlerine açılan...

Bu kucaklayıcı özellikler bana modern Israel ve antik Israel tarihini baştanbaşa tekrar içselleştiriyor, o tarihi hayal dünyamda tekrar tekrar kurguluyor, ilk krallıkların, Israeloğullarının toprakla sınavlarının, aidiyet duygularının, sürgünlerin ve zorunlu göçlerinin, diaspora süreçlerinin, herbir anlama açılan Exoduslerin, Hertzl ve Siyonist dalgaların ilk temsilcileri o ilk öncü ailelerin içindeymişsim gibi hissettiriyor.

Ve Onlarla birlikte ben de o ilk tarımcılık denemelerinin sonunda çabalarımın karşılığını aldığımda duyduğum sevinci, ümitsizlik sınırlarından açığa çıkmanın mutluluğunu, tüm zorlukları yüzakıyla aşmanın gururunu yaşıyorum.

2000 yıllık bir düşü gerçekleştiriyorum..

Burası Roş Pina.

Ah evet, Roş Pina'nın kapıları var.

Tsfat şehrine komşu bir kapısı ,

Antik şehir Hazor'a açılan bir başka kapısı var.

Hepsi birlikte harika bir üçlüler.

Zengin tarihsel geçmiş, otantik yerleşim doku, emsalsiz manzara, sanat merkezleri ve turizm endüstrisi ile İsrael'in kuzeyinde yer alan ince ince işlenmiş bir alan burası.

19. yüzyılın sonlarında, Doğu Avrupa pogromları, anti-semitik uygulamalar ve açlık sınırlarından kopup gelen Romanya ve Rus göçmeni 40 aile tarafından Siyonist ve tarımcılık idealleri doğrultusunda kurulur Roş Pina.

Tarımın arzu edilen hedeflerine ulaşması için hayli zorlu ve mücadeleli bir dönemin akabinde Baron Rothschild devreye girer.

Roş Pina zaman içinde cadır kulübe ve minik eğri büğrü dokusunun yerine yine minik ama doğayla barışık bir şekilde otantizmini koruyan, pastoral tabloları andıran sıcak bir şehir görünümüne kavuşur.

Günümüz Rosh Pina'sının şehir girişinde, Hula Vadisi ve Golan dağlarına nazır iki alışveriş merkezinin hemen yanındaki ana yol, şehrin tepe noktasına ve ana noktası olan orijinal yerleşim noktasına kadar götürür.

Bir gezinti parkuruna benzeyen yürüyüş yolu boyunca duvarlardaki 1800'ler sonu ve 1900 başları görselleri, şehrin kuruluş hikâyesine açılan kapılar gibidir.

Bir anda değişim başlar.

Etkileyici atmosfer, gezginci ruhu hemen etkisine alır.

20 dakikalık bir yürüyüşle şehrin merkezine vardığınızda, büyüleyici bir konum içinde artık başka bir enerji alanında olduğunuzu hissedersiniz.

Arnavut kaldırımı şeklinde döşenmiş yolun verdiği zevk bir yandan, bir yürüyüş eşliğinde serin dağ havasını içine çekmenin tatlı huzuruyla şehrin içlerine doğru keşfinizi sürdürürsünüz.

Şehrin bu eski otantik bölümünde göz atmanız gereken çok sayıda sanat galerileri, değişik tatlar barındıran gurme istasyonları, caféler, restoranlar, yerel mutfak işletmeleri sıra sıra ziyaretinizi beklerler.

Rosh Pina’nın eski ve orijinal mahallesi, taş basamaklar ve yerleşim bölümüne açılan çiçeklerle dolu küçük bir ağaçlık alan olan Baron's Gardens ile başlar. Yokuş yukarı devam ederken , yol boyunca sıralı olarak karşımıza çıkan Profesör Mer tarihi binası, Sinagog , Pica House, Kahraman Asker Anıtlarınin tarih sahnelerindeki yerleri, günümüz değerleriyle birleşip taçlandırılırlar.

1920'lerin döneminde Profesör Gideon Mer, Hula Vadisi çevresindeki bataklık bakterilerine çözüm bulan bir bilim adamı sıfatını taşıyor.

Kendisine Baron Rothschild tarafından laboratuvar ve büyük bir konak tahsis edilmiş ve araştırmalarını burada sürdürmüş.

İkametgah bugün müze olarak kullanılıyor.

Mer House’in hemen yanındaki başka bir tarihi bina olan Pica House, tiyatro oyunları ve dokümanter filmler izlenilen bir sanat merkezi olarak hizmet veren başka bir durak...

Burada Rosh Pina’nın tarihini anlatan filmin tadını çıkarabilir ve şimdiki haline nasıl dönüştüğünü öğrenebilirsiniz.

Film İngilizce, İbranice ve Rusça olarak gösteriliyor ve yetişkinler için 15 çocuklar için 10 şekeldir.

Daha alternatif tatlar barındıran filmler için bir Cinemateque salonuna da sahip Roş Pina.

Taş döşeli yollar, labirent tarzı açılan sokak araları, bahçeler çiçekler ağaçlar, doğanın çeşitli zenginliğiyle bezenmiş evler, süslü kapılar pencereler bence bu gezinin en cazibeli yanlarından...

Tüm bu pastoral dekor, akşamüstü saatlerinde, güneşin batışının binbir tonuyla renklendiği bir rüya atmosferi bizi başka bir zirveye götürüyor :

Nimrod Lookout

İnanılmaz: Akşamın karanlığı ve ışığıyla birleşen ağaç orman ve yeşillik alanların kuşbakışı seyri, ufuk çizgisinde Hermon dağıyla Hula Vadisi'nin yumuşak geçişleriyle renktonları, Golan Dağları ve tabii ki Tiberias gölüyle armoni içindeki

Yer ve Gök ve açılan kapıları ....

İçimizde iyiliğe, güzelliğe, doğruluk ve hakkaniyete, azim ve sabıra açılan kapılar hep açık olsun.

Ve kapıyı usulca tıklayıp beklemesini bilmenin bilgeliği yolumuzu aydınlatsın.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page