SANAT- SANAT
top of page

SANAT- SANAT


Merhaba sevgili okurlarım. HagTu-Bişvat sameah. Bu gün ağaçların yeni yılı bayramı… Tabiatın canlanmaya başladığı gün. Ağaçlar yine yaprak dolacak, pembe beyaz çiçekler açacak, dallarından sulu sulu meyveler sarkacak.

Tabiat uyumaz, kendini durmaksızın yeniler ve tekrar gençleşir. Aylar ilerledikçe, yeniden yaşlanmaya başlar, sessizce köşesine çekilir, Bu bir tür gebelik gibidir. Tu Bişvat geldikten sonra doğum sancıları başlar, köklerinden dallarına su yürür, dallarında minik tomurcuklar sürgün verir, yapraklarla dolanır, ardından çiçeklenmeye başlar. Tabiat allanır, pullanır ve etrafına neşe ve sevgi saçmaya başlar.

Biz faniler ise, kendimizi yenilemenin ve gençleşmenin yolunu sanatta, edebiyatta, müzikte, şiirde buluruz. Kulaklarımız, gözlerimiz ve beynimiz sanatla beslendikçe, ruhumuz gençleşir ve enerjimiz yükselir.

İki cumartesi akşamı peş peşe bu yenilenmeyi ta hücrelerimin içinde duyumsadım. İlk hafta, Yardena Arazi ve Gevatron Korosu’nun birlikte verdikleri harika bir konseri izleme şansını bulduk. O akşam, biletleri aylar evvelinden ayarlayan oğullarımız da bize eşlik ettiler.

Gevatron Korosu,1948 yılında İsrael’le birlikte kurulmuş olup, bu gün 70 yaşını doldurmuş bir müzik grubu. 8 kadın ve 8 erkekten oluşuyor. Grubun en yaşlısı olan soprano sesli bir kadın hala şarkı söylemeye devam ediyor. Sanırım 90 yaşlarında. Onu sahnede görseniz hayran kalırsınız. Tıpkı ağaçlar gibi, “Gevatron” ağacından yaşlanan yapraklar kuruyup düşünce, yeni yapraklar hemen onların yerine geçiyor. Hayat devam ediyor. Aynen tabiat gibi…

Sanırım şu anda grubun yaş ortalaması 50’ler ve 60’lar arasında. Ama yaşlı “diva nine” yola devam ediyor. Bu grup 48’de Kvutzat Geva Kibutzunda kurulmuş. İbranice ve Yidişçe memleket şarkıları söylenirmiş. Bu gençler Kibutzdaki ağır çalışmalarından arta kalan zamanda şarkılarını söyleyip, yaşama sevinçlerini tazelerlermiş. Gevatron Korosu yılda en az 55 kez çeşitli konserler vermek üzere sahneye çıkıyorlar. Zaman zaman yurt dışı konserleri de oluyor.

Ünlü İsrael’li sanatçı Yardena Arazi de bu grupla birlikte stüdyoya girip bir albüm yapmış. Bizim orada olduğumuz akşam, birlikte 155. Konserlerini verdiklerini anlattı. Yardena, nasıl desem, hiç yaşlanmayanlar sınıfından.1951 doğumlu, yetmişine merdiven dayadığına kesinlikle inanmazsınız. Sade, tatlı ve çok değerli bir kadın… Güzel yüzü ve harika sesiyle hala gönülleri fethediyor. 1988 yılında katıldığı Eurovision Şarkı Yarışmasında söylediği “Ben Adam” adlı şarkısıyla onu herkesin hatırladığına kesinlikle eminim. O gece beni hemen, o gençlik yıllarıma taşıyıverdi. En güzel ve tanınmış şarkılarını söylerken bütün izleyiciler şarkıları onunla birlikte söylüyorlardı. O gece Yardena ve Gevatron Korosu, hiç ara vermeden yaklaşık iki saat boyunca sahnede devleştiler.

Geçtiğimiz cumartesi akşamı ise Habima Tiyatrosu’nda sahnelenen “Simaney Dereh” (Yaşamın Yol İşaretleri) isimli müzikal tiyatro oyununu izledik. İsrael’li ünlü besteci ve söz yazarı Naomi Shemer’in hayatını anlatan oyunda, Shemer’in her dönemini, 5 ayrı kadın sanatçı canlandırdı. Sık sık geriye dönüşlerle canlandırılan Naomi’yi, sanatı için verdiği mücadeleleri, politik duruşu, aşkları, sevinçleri ve acılarıyla hep birlikte yaşadık. Vatansever, duygulu, ihtiraslı, feminist ve komik taraflarını gördük. Onu bir daha sevdik. Tekrar hayran olduk. Yaşadığı bütün hayat tecrübelerini notalara döken bu kadının kötü hiçbir şarkısı yok her halde. Lu yehi, Mahar, Yeruşalayim Şel Zahav, Ani Gitara ve ve ve…

Henüz 14 ay önce aliyah yaptığım halde oyunun neredeyse tümünü anlamak bana çok kıvanç verdi. Kendimi ait hissettim. Çok güzel bir duyguymuş. Naomi Shemer’in, ” 6 Gün Savaşı” sırasında bestelediği “Yeruşalayim Şel Zahav“ döneminden itibaren, ben onun ve şarkılarının hayranıyım. Genç kızken, İsrael seyahatlerinde onun bestelerinden oluşan long play plakları alır, eve dönünce onları defalarca dinleyerek ezberlerdim.

Naomi Shemer İsrael’in kült sanatçılarından olup, yeri asla doldurulamaz. Sanat böyle bir şey işte… İnsan yaşamın bir kapısından girip, bir zaman sonra diğer kapısından çıkıp gidiyor. Ama sanatçıysanız eğer, eserleriniz, kitaplarınız tablolarınız, besteleriniz ve sesiniz, burada bütün canlılığı ve ışıltısıyla yaşamaya devam ediyor. Tıpkı tabiatın şaheser düzeni gibi…

İşte yeniden, yeni bir haftaya ve yepyeni umutlara yelken açıyoruz. Tekrar buluşuncaya değin sanatla ve mutlulukla kalın.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page