İsrael 2050 yılında 16 milyon

2050 yılında dünyanın nüfusu yerinde sayarken İsrael ikiye katlanıyor ve 16 milyona ulaşıyor. Diasporada yaşayan Yahudilerin sayısı ise 2 milyona düşüyor. İsrael dünyanın en ileri ülkeleri arasında yer alıyor. Bu iyimser öngörüler gelecek bilimcisi, fütürist Prof. Dr.David Passig’e ait.

Kendisini Türkiye’de dinlemiş ve son derece etkilenmiştim.

6 Ekim 2010 tarihli; ‘Ben yaşlanıyorum, dünya yaşlanıyor…’ başlıklı yazımda Passig’in geleceğe yönelik bazı verilerini aktarmıştım:

• Yahudilerin sayısı iki bin yıl önce 3 milyon iken 1938’de 18 milyona ulaştı. Şu anda ise 14,7 milyon ve 2050’de 18 milyon olması öngörülüyor. Bunun 16 milyonu İsrael’de yaşayacak.

• Holokost felaketi yaşanmasa idi bugün Yahudi sayısının 32 milyon olması gerekirdi.

• 60 yıl önce dünyanın nüfusu 3 milyardı. 2050 yılında dünya nüfusu 9 milyara ulaşacak ve tarihte ilk kez 100 kız bebeğe karşılık 117 erkek çocuğu dünyaya gelecek.

• Yüzyılın sonunda doğum yapacak kadın sayısı azalacağından dünya nüfusunun artış oranı da azalmaya başlayacak ve 2100’de yeniden 5,6 milyara geri dönüş yapılacak.

Bar İlan Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. David Passig’in Türkçe lisanında Koton Yayınları tarafından yayınlanmış ‘2050’ adlı bir kitabı olduğunu da hatırlatalım.

Eserde Prof. Passig; “Yeni yüzyılın ortalarında dünyayı ne bekliyor, dünya nüfusu nasıl değişecek, yeni güç dengeleri ne olacak?” sorularına cevap ararken demografik gelişmelerin ABD ve AB gibi gelişmiş ülkelerin gelecekleri açısından önemli birer handikap oluşturduğunu, genç nüfus oranının yüksek olduğu İsrail’de ise önümüzdeki yirmi yılda ekonomik bir patlamanın beklendiğini ileri sürmektedir.( Çağımızın kâhinleri, gelecek bilimcileri başlıklı baş yazım, Şalom, 9. Temmuz.2012)

Gerçekten Prof. Passig’in İsrael ile ilgili öngörüsünden henüz on yıl geçmemiş iken ülkemizde bu ekonomik patlamanın gerçekleştiğini gün be gün izlemekteyiz. İsrael daha şimdiden teknoloji ve start up alanında dünyanın en ileri ülkelerinden biri…

Geçtiğimiz hafta ünlü fütüristi bir kez daha, bu defa Ramat HaSharon’da, Beit Yad Lebanim’de verdiği bir konferansta dinleme fırsatı buldum. Dünyanın gidişatından ziyade konuşmasında İsrael’in geleceğine odaklandı ve oldukça iyimser olduğunu belirtti.

Şöylece özetleyebilirim; İsrael devleti Yahudiler için kuruldu, dünyanın her yerinden öncelikle Holokost kurtulanları ve yaşamları tehlikede olan Yahudiler İsrael’e göç ettiler. Amaç Yahudiler için bir devletti.

Ancak 2050 yılına doğru yol alırken yeni bir “Raison d’étre” (varlık sebebi) etrafında birleşmek gerekiyor. Bu varlık sebebi günümüzde olduğu gibi bir “kader birliği” (Brit Goral) değil, geleceğini belirlemeye yönelik bir “hedef birliği” (Brit Yeud) olacaktır.

ABD’nin şiarı nasıl ki “Personal Freedom” (Kişisel özgürlük), Fransa’nınki “Liberté, égalité, fraternité (Özgürlük, eşitlik, kardeşlik), AB’ninki “Unity in Diversity” (Farklılıklar içinde birlik) ise İsrael’in hedefini de çocuklarımız, yeni kuşaklar belirleyeceklerdir.

Bugün İsrael’in ulaştığı düzey ile gurur, kıvanç duyuyorsak çocuklarımızın, torunlarımızın İsrael’inin çok daha ileri seviyelere ulaşacağından emin olabiliriz.