Teknoloji…

İki yıl önce Köln Diş Hekimliği Fuarı'na gittiğimizde gözlerimin önünde yükselen o devasa organizasyon karşısında kalakaldım. Karşımda fuar değil bir şehir yükseliyordu.

Dünyanın her bir tarafından ülkeler, diş hekimliği alanındaki son teknolojilerini sergilemek üzere orada bulunuyorlardı, keza ziyaretçiler de öyle. Gerçek anlamda bir etnik mozaik, bilimle buluşmuş dans ediyordu.

Hotellerde aylar öncesinde yer bulamamış, birinin apartman dairesini kiralamıştık. Şehir adeta bu fuarlarla geçimini sağlıyor, buna büyük değer veriyorlardı.

Bu fuardan aklımda kalan tek şey, koridorlarda attığım binlerce adımda gördüklerim arasında yüzümü gülümsetecek, başımı onurla yukarı kaldıracak bir hissin ve tanıklığın gerçekleşmesiydi.

Fuarın tek yıldızı hiç tartışmasız, şüphesiz, benim Ortadoğu'ya sıkışmış, dört yanı düşmanlarla çevrili, başı dertten kurtulmayan minicik dev devletimdi.

İsrael.

Herbir yenilik görüp kaynağını sorduğumda buluşların altından İsrael çıkıyordu, bazen başka bir devletin şirketinin sergilediği ürünlerde dahi İsraelli bilim adamlarının ürettiği ortaya çıkıyordu. Üstelik bunu büyük bir alçak gönüllülükle, gösteri dünyasından uzak insanlıkla paylaşıyorlardı.

En son ayaklarıma kara sular inmiş halde, dolaşırken bir Türk firmasına rastlamıştım. İmplant ile ilgili cazip ileri bir teknolojiden bahsetmişlerdi bana. Yarım saat konuştuktan sonra görüştüğüm nazik bayan bana sattıkları bu cihazın mucidini tanıştırmak istediğini söyleyince şöyle seslendi: Doron!

Ahaa… Bu da İsrael kaynaklı bir üründü, yarım saatlik konuşmada bana bir saniye olsun bundan bahsedilmemişti.

Gurur vericiydi. Hala hatırladıkça küçücük ama kocaman ülkemle öyle iftihar ediyorum ki! Onca savaşa ve engele rağmen durmadan gelişen ve mücadeleden hiç vazgeçmeyen İsrael halkını ise yürekten kutluyorum.

Teşekkürler İsrael.