Türkiyeli Yahudiler hangi ülkelerdeler, sayıları nedir?
top of page

Türkiyeli Yahudiler hangi ülkelerdeler, sayıları nedir?


20. yüzyılın başında, Osmanlı İmparatorluğu’nda 200bin olan Yahudi sayısı, 1923 sonrası Türkiye’sinde, İmparatorluktan, modern batılı ulus-devletine dönüşme döneminde, Yahudilerin bir kısmının yeni Balkan devletlerinin haritaları içinde kalması, bir kısmının da ABD, Güney Amerika, Kanada ve Avrupa’ya dağılması nedeni ile oldukça azalmıştır. Günümüzde farklı ülkelerde Türkiye menşeli kaç Yahudi’nin yaşadığı bilinmemektedir. Konuya ilişkin bilgisi olanların turkisrael.org.il adresine bildirmeleri bizleri sevindirecektir.

Ancak bilinen rakam 1948 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nde 75 bin civarında Yahudi’nin yaşadığıydı. 1948’lerde 35 bin Yahudi’nin İsrail’e aliya yapması ile nüfus yüzde 40 oranında azalmış ve günümüze kadar süren göçlerle bu rakam 10-15 binlere inmiştir. Yurt dışında öğrenim görenlerin veya yaşamının önemli bir bölümünü Türkiye dışında geçirenlerin sayıları tam olarak bilinmediğinden ifade edilen rakamlar değişkenlik göstermektedir.

Yanlış bir bilgi sonucu, Yahudi sayısının belli bir rakamın altına düşmesi durumunda Hahambaşılık seçimlerinin yapılamayacağı ve bu nedenle de gerçeğin gizlenmesi gerektiği düşünülmektedir. Hahambaşılıkta olmayan tam sayı İçişleri bakanlığında mevcuttur, ayrıca Hahambaşılık seçimleri her dönemde hükümetin bir tasarrufu ile gerçekleşmektedir. Örneğin son iki dönem İçişleri Bakanlığı, seçimin doğrudan halk tarafından oy kullanma yolu ile gerçekleşmesini öngörmüştür. (Uygulanmayan Hahambaşılık Nizamnamesinde öngörülen sistem ve geçmişte uzun süre Hahambaşı seçilememiş olması ayrı bir yazının konusudur).

Vehbi Koç’un sağ kolu Bernard Nahum idi. Bir gün Vehbi Koç’a Türkiye’de kaç Yahudi’nin yaşadığı sorulduğunda ilkin 500 bin der, sonra giderek sayıyı azaltır, ancak sadece 25 bin Yahudi’nin yaşadığını öğrenince hayretler içinde kalır. Koç, ortağının Yahudi olmasına rağmen o dönemde her yerde görünür olan Yahudilerin sayısı hakkında böylesi büyük bir yanılgıya düşebilmekteydi.

İsrail’de Türkiyeli Yahudilerin sayıları telaffuz edildiğinde, 100 bin rakamı dile getirilmektedir. Bu sayının bütün cazibesine rağmen abartılı olduğunu belirtmek gerekir. 1980’li yıllarda kabaca şöyle bir mantık yürütülmekteydi; 48 Aliyasında göç eden 35bin kişi, artı1960-1970 yılları arasında göç eden 22 bin ve 1970-1980 yılları arasında göç eden 4300 kişi göz önünde bulundurulduğunda, 60 bin rakamının doğan çocuk sayısını da içerecek şekilde yüz bine ulaştığının iddia edilmesi kısmen gerçekçi sayılabilirdi. (Göç sayıları Merkez İstatistik Kurumu’ndan alınmıştır).

İsrail’de yaşayan yüz bin Türk efsanesi, 500. Yıl Vakfı ve dönemin hükümetleri tarafından ustalıkla pazarlandı. Yahudilerin Türkiye ve Osmanlıda 500 yıl huzurlu bir hayat sürdükleri söylemini her vesilede Ermeni lobisine karşı kullanan Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’de yaşayan Yahudi cemaatinin yanı sıra, İsrail’de kültürüne sadık ve ülkeyi terk etmesine rağmen Türkiye sevgisini her an koruyan, İbrahim Tatlıses ve Türkan Şoray hayranı bir topluluğun da desteğini kazanmıştı. Bu topluluğun sayıca da 100 bin gibi hatırı sayılır bir rakam olması önemliydi.

Türk medyası, İsrail’deki Türkiyeliler Birliğinin sözde Ermeni soykırımına karşı çıkan bildirilerine en geniş şekilde yer veriyor, Dışişleri Bakanlığı yüz bin Türk Yahudi’sinin temsilcisi konumunda olan birliği hizmetlerinden dolayı, “Üstün Hizmet Madalyası” ile onurlandırıyordu. Ve bu haber Şalom Gazetesi’nin manşetinde yer alıyordu. (Bildiri kaleme alındığında Türkiyeliler Birliğinin başkanı, haber manşet olduğunda da Şalom’un genel yayın yönetmeniydim. Bu nedenle bu değerlendirme sübjektif değil tamamen objektif ölçüler içinde yapılmıştır.)

Gel gör ki devran döndü… Ne Türk resmi makamları, ne de Türk Yahudi Toplumu artık İsrail’de mevcut sosyal kurumlarla fazla ilişki içinde bulunmaktan hoşlanmaktadır. Oysa ticari ilişkilerde olduğu gibi kültürel ilişkilerin de dış politikalardan bağımsız çok daha etkin şekilde sürdürülmesinin zamanı şimdidir. Türkiyeliler Birliğinin yeni yönetiminin bu doğrultuda da çalışacağından eminim.

Sonuç; İsrail’de 48 Aliyası’nın ölümler nedeni ile sayısal açıdan günümüzde fazla bir anlam ifade etmediği, ikinci ve üçüncü neslin ise kökenlerinden oldukça veya tamamen koptuğu göz önünde bulundurulursa, İsrail’de yaşayan Türkiyelilerin sayısının elçilikteki kayıtlara göre 20 bin, kişisel tahminime göre de 30-40 bin civarında olduğu söylenebilir. Yine de bu ciddi bir sayıdır. İki veya üçüncü kuşak gençler belki sadece bir gülümseme ile büyükanne veya büyükbabalarının Türkiye’den geldiklerini söyleyeceklerdir.

Bu durumda demografik açıdan Türkiye Yahudiliğinin yaşam merkezinin daha az organize de olsa Türkiye’den İsrail’e kaydığı saptaması abartılı olmayacaktır.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page