top of page

Büyük Müjde ! Hayat pahalılığına son !!


Hatırlıyacaksınız. Bundan kısa bir süre evvel değişik nedenlerden dolayı bu yıl devlet bütçemizde 18-20 milyar şekellik beklenmedik bir para artımız olduğunu yazmıştım. Hatta vatandaşlar arasında bazı anketler yapıldığını ve paranın nereye verilmesi gerektiğinin tartışıldığını da belirtmiştim.

Engelliler, olanakları yetersiz yaşlı emekliler, hastaneler, maaşları düşük öğretmenler ve buna benzer çok yerinde hedeflerden de söz etmiştik.


Kesin olmamakla beraber paranın önemli bir kısmının nereye gideceği belli oldu.

Bazı malların ithalatının gümrük vergilerinde indirime gidilecekmiş.

Bu malların listesini okurken o kadar hislendim ki gözlerim yaşardı!

Neler yok ki bu listede? Video oyunları, spor teçhizatı, salıncaklar, hatta en mühimi evler için yüzme havuzları.

Ben şahsen yüzyıl düşünsem bu kadar kutsal amaçları yakalıyamazdım herhalde. Salıncak, spor malzemeleri ve hele hele ev havuzlarının vergisini indirdik mi, eminim bütün dar gelirliler, muhtaç yaşlılar, engelliler rahat bir nefes alacaklardır!

Muhtemel seçim kokusu alan popülist bakanlar kadar insan zekasıyla alay eden başka bir sektör yoktur herhalde.

Neymiş?

Mevcut kanunlar sene başında onaylanan bütçe harcamalarının üstünde bir harcamaya izin vermiyormuş.

Canları çektiğinde maaşlarına zam yapmayı pekala beceren değerli milletvekillerimiz bunun mu üstesinden gelemiyecek?

Yasama kurallarıyla haşır neşir değilim. Ama Aralık ayında olduğumuza göre bu parayı seneye aktarıp, düşünülen ferahlamaları gelecek sene gerçekleştirmek olanaksız mı ?

Ama hesap başka. Engellilere yapacağım bir ödenek zammı mı daha çok oy kazandırır, yoksa evine üçüncü televizyonu veya balkon salıncağını alacak on bin ailenin oyu mu?

Hesap bu olsa gerek. Eğer gerçekten buysa acı. Hele hele topluma dönük sosyal bir politika izleyeceğini seçim sloganı yapan bir Maliye Bakanı başta olursa daha da acı.

Gündemdeki bir tatsız haber de son aylara kadar ülkemizin en büyük şirketi olan, hisse senetleri ‘’devletin hisseleri’’ sloganıyla satılan Teva’dan.

Yanlış satınalmalarla iflasın eşiğine sürüklenen şirket, taahhütlerini yerine getirebimek için ağır bir ‘’yeniden yapılandırma’’ programı uygulamak zorunda. İşgücünün yüzde yirmibeşinin işinden olması gerekecek. Tabii bunun ucu İsraildeki çalışanlarına da dokunacak.Yüksek seviye personeline çok yüksek maaşlar ödemeye alışık olan Teva, şirket değerinin yüzde seksen gibi inanılmaz bir erozyona uğramasının başmimarları olan Genel Müdürüne ve Yönetim Kurulu başkanına astronomik maaşlarının yanısıra bir de ‘’başarı primi’’ ödemiş meğerse.

Çoğu mesleklerde başarısızlığın bir fiyatı vardır, hele hele işin sahibi sizseniz.

Genel müdürler için böyle bir kural yok. En fazlası işinizden oluyorsunuz ama, maaş, tazminat ve primlerinizde bir kayıp yaşamadığınız gibi, bazen Teva olayında olduğu gibi, ‘’başarı , daha doğrusu başarısızlık’’ primi de alabiliyorsunuz. Gönül arzu ederdi ki, hiç olmazsa bu 10 milyonluk başarısızlık bonusu işsiz kalacak Teva çalışanlarına bir geçici destek olarak dağıtılsın.

Ama gönlün arzuları bitmez ve cebe giren para da zor çıkar gibime geliyor.

Yanılmayı o kadar çok isterdim ki!

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page