ŞANS KAPIYI ÇALINCA

Şans bizden yana iken şanslı olduğumuza karar verip şansımızı kendimiz yarattığımız düşüncesine kapılırken, neden işler biraz tersine dönünde kötü talihimizden yakınır dururuz bilemiyorum. Görünürde şans talih ile özdeş bir kavram. Kimimize göre biz daha doğmadan çizilen bir yol veya kader, kimimize göre de kendi çabamız ile yönünü değiştirebileceğimiz bir rüzgar. Şans rüzgarları hep esiyor ve esmeye devam edecek. Ancak biz esen rüzgarın yüzümüzü yakmasına mı yoksa arkamızdan bizi sürüklemesine mi karar vereceğiz. Bütün mesele rüzgarı yakalamak ve bize yararlı olanı yaratabilmek.

Uzmanlar der ki şans ile arkadaş olabilmek için üç değişime ihtiyaç vardır.

Öncelikle kendi konfor alanımızdan çıkmayı denemeliyiz. Bizler çocukken bunu gayet güzel başarıyorduk. Yürümeyi de bisiklet binmeyi de seyahat etmeyi de öğrendik. Böylece koltuğumuza yapışıp talih kuşunun bizi bulmasını beklemek yerine yollar katederek belki de hiç ummadıımız bir herde şansın kapımızın çaldığını gördük. Küçük risklere hayatınızda yer verin. Şans belki o kapının ardındadır.

İkinci değişim insan ilişkilerindeki tavrımızı değiştirmektir. Şansı yakalama yolculuğunuda size yardım eden herkesi önemseyin. Ve ona teşekkürlerinizi sunun. Karşınızdaki ile güzel bir ilişki kuramıyorsanız hem kendi talihinizi kapatıyorsunuz hem de size yardım edebilecekleri göz ardı ediyorsunuz demektir. Unutmayın hakkınızda söylenecek bir sözün hayatınızı nasıl değiştireceğini bilemezsiniz. Bu yüzden büyük, küçük, zengin, cahil kadın erkek kim olursa olsun hakkınızdaki düşüncelerin olumlu olmasına dikkat edin. Şans belki de o kapının ardındadır.

Üçüncü değişimi ise fikirleriniz ile yaşayın. Kendi fikirlerinize önem verin. Kendi fikirlerinize saygı duyun. Kendi fikirlerinizi sevin. Çünkü her bir fikir bir tohumdur. Devamının nasıl geleceğini bilmezsiniz.

Çoğunlukla yaptığımız fikirlerimizi kendimize saklayıp onları aptalca bulup asla dile getirmeme alışkanlığımızdan vazgeçmeliyiz. Kimbilir şans belki o fikirlerin kapısının ardındadır.

Şans rüzgarları devamlı esiyor. Kimileri için fırtına, kimileri için tatlı bir meltem misalı. Ellerinizi havaya kaldırıp o rüzgarı yakalamaya bakın. Ve mümkünse sürekli olarak kör talihinizden, olmayan şansınızdan söz etmek yerine ne kadar şanslı olduğunuzu düşünün. Kişisel gelişim çalışmalarından birinde her sabah şanslı olduğunuz 3 şeyi bir deftere yazmak gibi bir egzersiz verilir. İlk gün insanlar zorlanırlar. Halbuki biraz düşününce bu defterlerin sayfalarına sığmayacak kadar çok şanslı olduğumuz şeyler var. Polyanna olmayı önermiyorum. Ne de başkaları ile kendimizi kıyaslıyarak, kendimize pozitif çıkarımlar çıkarmayı da önermiyorum. Sadece kendiniz olun. Şansı yakalamak için yarını değil bugünü zorlamayı deneyin. Ve doğru zamanda doğru insanlar ile olup olmadığınız sorusu hep aklınızda olsun.

Şansınıza güvenin, sizi yarı yolda bırakmayacaktır

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız