Tora’nın AlınışıSeçilmiş Millet mi, yoksa seçenek kalmadığından mı?

Üzerinde konuşacağımız soru, yüzümüze inen bir yumruk gibidir.

AŞER BAHAR BANU MİKOL AAMİM. Bizi bütün milletlerin arasından seçen.

Her Yahudi, bizim seçilmiş millet olduğumuzu bilir.

Hatam Sofer den sonra gelen Rav Jonathan Eybeshutz, ortaya büyük bir soru atar.

Kim seçti, ne zaman seçti?

Tanrı Tora’yı bizden önce başka halklara, Esav’a, Amon’a, Moav’a ve Yişmael’e sundu. Onlar istemeyince, bize geldi.

Biz seçilmiş millet değiliz, biz seçenek kalmadığı için gelinen milletiz.

Fakat Tora’da bizi seçtiği söyleniyorsa, bu seçim ne zaman olmuştu?

Eğer Tora’nın verilişi esnasında bizi değilde onları seçtiyse, O zaman bizi ne zaman seçmişti. Ve bizden evvel niye onlara gitti?

Peki ya evet deselerdi ne yapacaktı?

Tora’yı onlara mı verecekti?

O, Matan Tora’dan çok önce bizi seçmişti. Bununla birlikte diğer milletlere de bunu teklif etmesinde bir mana vardı. Tanrı bize emir verdi.  Siz bir Koenler Krallığı olacaksınız. O sadece Mitsvaları uygulayacak olan 10 milyonluk bir Yahudi milleti değil, tüm dünyaya etki edecek bir krallar ulusu istemişti.

AŞEM, dünyadaki tüm yaşayanların ondan haberi olmasını, onu bilmelerini istemişti.  Fakat tüm bu yıllar boyunca bu emir, duvarda asılıydı. Çünkü bizler asırlarca, kralların olduğu bir halk değil, sefillerin, zavallıların, kölelerin olduğu bir halktık.  Köle, krala herhangi bir etki de bulunabilir mi?

Fakat şimdi, İsrail ulusu, tüm dünyada lider ve yön veren bir güç haline geldi.

Şimdi, bu emri uygulama fırsatımız ve imkanımız var. Gerekli koşullar oluşmuştur. Bunun sadece silah, ve teknolojide ifade olmasının haricinde, artık işin esasına ve temeline ulaşması gerekmektedir.

Bigelerimiz, Tanrı’nın Tora yı başka milletlere teklif etmesinin sebebi buydu” diyor. Tanrı onların Tora yı kabul edeceklerini düşünmedi. Fakat onların bir şekilde buna bir aidiyet hissetmelerini, bununla bir ilişkileri olmasını istedi. Karşı olmamalarını istedi. Çünkü birine bir şey teklif ettiğiniz zaman, kabul etmese bile, artık onunla bir ilişkisi vardır.

Kli Yakar da yazılmış olan bir, iç görü  var. Hatam Sofer, “Tanrı sadece Tora’yı diğer uluslara teklif etmekle kalmadı, aslında Onu fiili olarak diğer milletler için de verdi diyor.  Tanrı, İlk emirleri verdiği zaman, bunları diğer milletler de kabul edebilsin diye, evrensel söylemler olarak verdi.

İlk emirlere bakacak olursanız, onların çok kısa olduklarını fark edersiniz. Çok hoş insanın ruhuna güzel gelen sözler.  Çünkü Tanrı programından vazgeçmedi.

Kli Yakar nereden biliyor bunu? Her Yahudinin bilmesi gereken bir noktayı gündeme getiriyor. Biz 10 emri iki kere aldık. Bu daha sonra küresel ahlak anlayışı haline geldi. Bir keresinde Peraşat Yitro, bir kere de Vaethanan.

İlki 40 senenin başında. İkincisi 40 senenin sonunda.

Mucizevi olan şey, birinci emirlerle, ikinci emirler arasında fark olmasıdır.

Mesela Şabat: İlk emirlerde ZAHOR yani hatırla diyor. İkinci emirlerde ise, ŞAMOR koru diyor.

Birinci emirlerde Şabat ın anlamı, yaradılışın hatırası içindir. Bu Yahudi olmayanlar için de geçerli. Yaradılış, bir Yahudi olayı değildir, onlar da yaradılışta MAASE BEREŞİT yaratıldılar.

O bizi seçtiğinde, ihaleyi açmadan önce bizi hazırladı. Tanrı İhaleyi Matan Tora esnasında açtı. Fakat bir çok sene önce bizim bu ihaleye hazır olmamız için bizi hazırladı. Bu hazırlık ise Tora’yı vermeden 400 sene önce başladı.

AŞER BAHARTA BEAVRAM VEOTSETO MİUR KASDİM. Avraam’ı seçip onu Ur Kasdim’den Çıkardığı zaman.  Ona 10 sınavı verip, Tora yı kabul edebilmemiz için, bizim kalplerimizi eğitmeye başladığı zaman.

Biz tarihteki en büyük mucizeyiz. Çünkü tutku ve hayvani dürtülerimizle mücadele ediyor ve onlara hakim olabiliyoruz.

Her yahudi bir sınav noktasına gelip, o anda “Hayır bunu yapamayacağız, çünkü Tanrı bunu istemiyor “diyebilmektedir.

Bu mucizevi ve doğanın işleyişinin üzerindedir.

Biz Statükoyu korumak için gelmedik, bu bizim misyonumuz değil. Biz gökyüzü ile yeryüzünü birleştirmek için geldik.

Ne yaptı Tanrı? İhale herkes için geçerliydi. Fakat zarfları daha önce alanlar vardı. AŞER BAHAR BANU Mİ KOL AAMİM’in esas manası budur.

Öncelikle itiraz edip, bizi rahatsız etmesinler diye. Bundan daha da fazlası kendi üstlerine, Noah ın Mitsva larını da kabul edebilsinler diye. Bunun için Tanrı onları eğitime tabi tutuyor.

Nedir Noah ın evrensel prensipleri:

•          Puta tapmamak.

•          Tanrı'nın ismini mübarek kılmak ve bu isimle lanet etmemek.

•          Cinayet işlememek.

•          Cinsel ahlaksızlık yapmamak.

•          Hırsızlık etmemek.

•          Adil bir yargı sistemi oluşturmak ve uyulmasını sağlamak.

•          Canlı bir hayvanın etini kopartıp yememek.

Bu demek oluyor ki almış olduğumuz emirlerin en önemlilerini dünyadaki tüm milletlere verdik. Tek Tanrı’ya inanmak, İnsana verilen değer, hayvan hakları, köleliğin bitişi, bir haftanın yedi gün olması, bir çok temel ahlaki kural.

Noah Tora’da Tsadik Ünvanına sahip tek karakter olmasına rağmen biz kendimizi Noah’ın Çocukları değil, Avraam’ın Çocukları olarak tanımlıyoruz.

Çünkü Noah, dünya yok olurken sadece kendi ailesini ve çocuklarını kurtarıp, kendi neslini umursamamıştı. Halbuki Avraam, Sedom gibi ahlaki seviyenin en alt sınırlarına ulaşmış bir halk için bile Tanrı’ya dua etti.

Avraam aynı zamanda AV AMON GOYİM, Bir çok milletin de babasıdır. İbrahim Antlaşmaları da bunun kanıtlarından biridir.

Biz Avraam’ın çocukları olarak, sadece kendimizden sorumlu değil, bir Koenler Krallığıyız. Tüm dünyadan sorumluyuz.  Bu sorumluluğu çok yakında, Tanrı’nın yardımı ve Tora’nın ışığı ile layığıyla yerine getireceğimizden hiçbir şüphem yok.

Efraim ÖZŞARDAŞ

Bağış/Donation/תרומה

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız