top of page

Ortadoğu yeniden mi şekilleniyor? (İkinci bölüm)


ree

 

Hezimetten Zafere: 7 Ekim 2023  –  24 Haziran 2025

 

Game Changer filminin rejisörü Mosad, baş roldeki oyuncusu da ‘’Çağrı Cihazları’’ydı.

Mosadın hazırlanması yıllar süren akıl almaz başarılı operasyonuyla, Lübnanda Hizbullah ileri gelenlerinin çağrı cihazları aynı anda patlatıldı ve bu teröristler ağır kayıplar yaşarken olayın yarattığı panik ve kaos daha da etkileyici oldu.

Bu operasyonun ardından Hizbullah lideri Nasrallah da dahil olmak üzere pek çok Hizbullah teröristi hurilerine kavuştu.

(Bu ülkede yaşayanlarımız hatırlar. Gerek politikacılarımız gerekse herşeyi bilen  medya panelistlerimiz Hizbullah roketlerinden gözümüzü nasıl korkuturlardı. Hizbullaha dokunmak ülkenin sonu olur yorumları yapılırdı gazete ve televizyonlarda.)

 

‘’Game Changer’’ın hemen sonrasında Lübnan’da yeni  -ve İsrael’e daha az düşman- bir hükümet kuruldu ve Lübnan şimdilik de olsa İsrael’e bir tehdit unsuru olmaktan çıktı. (Ve en az onun kadar önemlisi İran en büyük ve tehlikeli proxisini yitirdi)

Suriyede yılların Esad rejimi özünde cihatçı ama kendine yeni bir görünüm vermeye çalışan Culani tarafından yıkıldı.

Suriye’de neler olacağını bilen veya öngören yok. Ancak İbrahim Antlaşmalarına katılma olasılığının dillendirilmesi bile İsrael’e ümit veriyor.

Lübnan ve Suriyedeki bu gelişmeler  İsrael için İran’a giden hava sahasını  da açtı.

 

Öte yandan sahneye başrole soyunan yeni bir aktör çıktı. Hutiler özellikle geceyarıları Yemen’den İsrael’i roketleriyle dövmeye başladı.

Ve sonunda korkulan oldu ve, (Haniya’nın  İran’da öldürülmesinin ardından) İran da İsrael’e bir füze saldırısı düzenledi.

İsrael verdiği karşılıkla İran’ın hava savunmasını büyük ölçüde etkisiz hale getirdi.

 

Ne var ki İran’ın  her türlü iç ve dış forumda açıkça yok edeceğini duyurduğu İsrael Devleti için  yaratmış oduğu üç tehdidi yerinde duruyordu.

Nükleer güce son derece yaklaşmaları (tüm apaçık delillere rağmen İran’ın nükleer gücü barışçıl amaçlar için istediğini  savunanlar bunu İsrael düşmanlığı yüzünden mi yoksa  ciddi bir akıl eksikliği nedeniyle mi yaparlar, hala  anlamış değilim!).

 

İsrael’e büyük tehdit oluşturan ve savaşta da bunu ispatlayan balistik füzeleri,

ve proxileriyle yarattığı terör çemberi.

İsrael’in bu durumu düzeltmesi için gereken domino taşları yerine oturmuştu sanki.

İrana hava sahası büyük ölçüde açılmıştı.

Lübnan ve Suriye etkisizdi.

Ülkede sağcı bir hükümet işbaşındaydı.

ABD’de İranın nükleer güce sahip olmayacağını/olamayacağını deklare eden  -ve sonuçta bunu ispatlayan-  İsrael yanlısı ve Netanyahu’yla kimyası düzgün bir Başkan Trump vardı. (Beğenirsiniz, beğenmezsiniz başka bir hikaye ancak muhakkak ki Obama ve Biden’a oranla nükleer bir İran’ın Ortadoğu ve dünya için nasıl bir bela olduğunu daha iyi kavrayan bir başkan).

 

Medyada İsrael İran’a saldırır mı saldırmaz mı, saldırırsa ne gün saldırır telenovelaları 47 buçuk yorumcu tarafından tartışılmaya başlandı.

Haziranın onbeşinde ABD ile İran arasında nükleer enerjisi konusunda müzakereler vardı.

Pazartesi akşamı, ayın onaltısı Başbakanın oğlunun düğünü vardı.

Demek ki olası İsrael saldırısı ayın onyedisi Salı gününden evvel olamazdı.

Ne mutlu ki İranli yöneticiler de İsraelli herşeyi bilen yorumcular gibi düşünüyorlardı.

Ve İsrael’in 12 Haziran gecesi başlattığı saldırı İranlılar için tam bir sürpriz oldu.

 

İsrae’lin tam bir hava hakimiyetiyle sürdürdüğü bu 12 günlük savaşta ordu büyük bir başarıya imza attı.

İranın nükleer gücü büyük ölçüde tahrip edildi.

Balistik füze imalatı gücü büyük ölçüde yok edildi. (İran’ın planladığı balistik füze imalatı programı İsrael tarafından vurulmasaydı, 2-3 yıl zarfında üretebileceği füze kapasitesiyle Hiroşimaya atılan nükleer bombanın tahrip gücüne eşit bir canavar yaratılacaktı):

Başarının  bence en büyük mimarları İsrael Hava Kuvvetleri, (hava savunmasından sorumlu birlikler dahil), istihbaratı, (Mosad ve Aman), komando birlikleri ve bir ölçüde de 7 Ekim’deki hezimetin sorumlularından olan ama öte yandan da  bu savaşı başlatma cesaretini   gösteren ve başarıyla yöneten Netanyahu. Ve unutmayalım ki Netanyahu 30 kadar yıldır bu konuya dikkat çeken ve konunun peşini bırakmayan ve sonunda haklı çıkan kişi.

 

İsrael neleri başardı, nasıl bir bedel ödedi?

İran liderlerinden 13 tanesi etkisiz hale getirildi

Nükleer güç konusuyla ilgili 17 bilim adamı etkisiz hale getirildi. (Buna karşılık İran’da bu konuda çalışan kaç Rus bilim adamı var, bilir misiniz?  İkiyüzden fazla ve Putin bunlara dokunulmaması için İsrael hükümetine uyarıda bulundu).

İran’da 300 hedef vuruldu. (Bunların dokuzu nükleer enerjiyle ilgili)

İran İsrael’e 540 tane füze, 1150 tane İHA yolladı. Sonucunda 29 İsraelli öldü, 3238 kişi de yaralandı.

İsraelli 12708 kere sirenlerle sığınağa koştu.

15000 İsraelli evinden oldu...

 

Bu 12 günlük savaşın İsrael’e maliyetinin 24 – 30 milyar arasında olacağı öngörülüyor.  (Diasporada yaşayan gönlü zengin Yahudilerin bu seneki sigorta primleri daha yüksek olacağa  benzer. Sigorta primi= dünyadaki tek Yahudi devletinin bekası için Diaspora Yahudilerinin ödemeyi göze aldığı bağış veya sigorta primi)).

 

Başkan Trump sözünün eri çıktı. İç ve dış tüm muhalefete rağmen savaşın son gününde özel  B2 uçakları ve derin bunker delen bombalarıyla nükleer tesislerin daha da etkisiz hale getirilmesi için katkısını sundu.

İsrael’in en büyük başarılarından biri de 7 Ekim’de tabana düşen caydırıcılığının bu savaştan sonra tavan yapmasıdır. Ortadoğuda önemli bir parametredir bu.

 

Şimdi herkesin aklındaki sorular şunlar:

Gazze’deki olaylar, Gazze’nin yarını ve rehinelerin kurtarılması ne zaman ve nasıl olur?

Tamam Ortadoğunun çehresi değişti, değişiyor. Ancak acaba ABD ve İsrael savaştaki bu başarılarını diplomatik bir başarıya dönüştürebilecekler mi?

İran’da rejim  değişikliği olur mu?

Göreceğiz.

Ancak değişen önemli bir gerçek var:

Ahtapotun İsraeli çevreleyen üç kolu, Lübnan /Hizbullah, Suriye ve güneyden Hamas etkisiz hale getirilirken, İsrael’in kolu artık hava sahası itibariyle Tahran’a kadar uzanıyor!

 

Bondi CHAKIM


Bir önceki yazımı okudunuz mu?




IYT dip not :

İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.






ree

Yorumlar


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                       Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page