Ortadoğu yeniden mi şekilleniyor? (Birinci bölüm)
- TÜRKİYELİLER BİRLİĞİ התאחדות יוצאי תורכיה
- 28 Haz
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Haz

Hezimetten Zafere: 7 Ekim 2023 – 24 Haziran 2025
Ortadoğu yeniden mi şekilleniyor? (Birinci bölüm)
7 Ekim 2023 tarihinde Yahudi milleti soykırımdan sonraki en büyük faciasını, İsrael Devleti de tarihindeki en büyük hezimetlerinden birini yaşadı.
Sorumlusu terör ahtapotunun başı İran, uygulayıcısı ise ‘’Siyonist Varlığı’’ yok etmeyi amaç edinmiş Hamas terör örgütüydü.
Katliamın boyutları defalarca anlatıldı, tekrarlamayacağım.
İsrael kendine aşırı güvenin kurbanı olmuş, İsrael’in yok edilmesinin gerekliliğini vurgulayan Hamas’ın tüzüğünü herhalde (!) bilmesine rağmen yanlış bir konsepte tutunmuş, (ben onlara her ay Katar parasını veririsem onlar da uslu durur), ve savunma güçleri ani saldırıda inanılmaz gafil avlanmıştı.
Özellikle doğduğum ülkede ‘komplo teorilerine’’ bayılan pek çok kişinin düşündüğünün aksine ben bu olayın İsrael tarafından tezgahlanmış olabileceğine inanamıyorum.
Zira bu komploya katılmış olması gereken o kadar çok kişi ve örgüt var ki bunların hepsinin böyle bir katliama göz yumacaklarını sanmak safdillik olur.
Başbakanın ötesinde, Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri ve Güney Bölge Komutanı, Gazze’den sorumlu birlik, Şabak (İç İstihbarat örgütü), Hava Kuvvetleri ve ayrıca Gazze çevresindeki kibutsların kendi savunma birlikleri; bunların hepsinin komplo için işbirliği yapmaları gerekir. (Zira olayda hepsinin ayrı ayrı ihmalleri vardı)
Mümkün değil.
7 Ekim’deki gafil avlanmanın yanısıra iki seneye yakındır Gazze’de de savaşmasına rağmen İsrael hala geri kalan 50 rehinesini ülkeye getirebilmiş değil, pek çok askerini kayıp vermesine rağmen. (Ve pek çok Gazzeli sivilin de can kaybına rağmen…)
Nedenleri pek çok.
Operasyonlarda rehinelere ve sivil halka zarar vermemeye çalışmak, Hamas’tan sonraki gün için bu süreç zarfında bir siyasi öneri yaratamamış olmak, iktidarda kalmak için yapılan politik hesaplar, rehinelerin hemen geri getirilmesi için, (ve bir ölçüde de hükümeti düşürmek için) hükümete hafta hafta yapılan baskı ve gösteriler, (yani Hamas’ın ekmeğine yağ sürmek), Gazze içersindeki istihbarat zayıflığı, Hamas’ın rehineler kartını çok iyi oynaması, vs.
Sonuç: Bu uzun sürede Hamas’ın askeri varlığı hemen hemen yok edildi, siyasi varlığı yok edilemedi, çok subayımızı, askerimizi kaybettik ve 50 rehinemiz hala Gazze tünellerinde.
7 Ekim Hamas katliamının hemen akabinde başka şeyler de oldu.
Dünya mazlumun değil, zalimin yanında yer almaya başladı. İsrael aleyhtarı gösteriler dünyanın çok farklı yerlerinde tavan yapmaya başladı.
İsrael yedi ayrı cephede kendini savunmak zorunda kaldı.
Hizbullah saldırdı. Hutiler saldırdı. Suriyeden saldırılar oldu.
Hamas, Hizbullah, Suriye ve Hutiler gibi proxileriyle İsraeli çepeçevre saran ahtapot İran da ilk defa olarak kendi füzeleriyle İsraeli vurdu.
Batı Şeriada terör hortladı.
Tek olumlu yan İsraelli Arapların saldırılara karışmaması oldu. Zaten ülkenin Yahudi kesimiyle olan kader birliği malumdu. Füzeler onları da vurdu.
(Füzeler Yahudi / Müslüman ayırımı yapmayı beceremiyor henüz.!)
İsrael ne yazık ki bir numarali müttefiki ve hamisi ABD’den de istediği desteği alamadı. Hamas katliamını takiben olaylara karışmaması için İran’a sert bir DON’T çeken Başkan Biden, İsrael’e gereken silah yardımını zamanında yapmadığı gibi, İran füzelerini İsrael’e yolladığında da DONT’unu unutmuş göründü. (İsrael dostu bir Başkan olmasına rağmen)
Ve İsrael halkı tarihinin en kötü, en moralsiz, en aşağılanmış bir dönemini yaşadı.
Bir yandan rehinelerin kurtarılamaması, bir yandan da terör füzelerinin bitmek bilmeyen saldırıları ve uğranılan can ve mal kayıpları.
Milletçe kötüydük, hatta çok kötü.
Ve ansızın bir GAME CHANGER / OYUN DEĞİŞTİRİCİ sahneye çıktı ve Ortadoğu’nun çehresini değiştirebilecek olaylar zinciri başladı.
Bu, bir ‘’Bir gece ansızın gelebilirim’’ değil, ‘’Bir gündüz ansızın gelebilirim’’ di.
(Devamı ikinci bölümde)
Bondi CHAKIM
Bir önceki yazımı okudunuz mu?
IYT dip not :
İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.
Comentários