Livaneli, Say yazıklar olsun…
top of page

Livaneli, Say yazıklar olsun…


Savaşın dokuzuncu günündeyiz, sık sık alarm çalıyor, sığınaklara giriyoruz. Kara Şabat’ın şokunu kimse atlatabilmiş değil. Bu vahşet, soykırım, katliam, ne derseniz deyin Yahudi tarihinde yüzyıllar boyu hatırlanacak, anılacak.


Tabi ki 2023 yılı 7 Ekim sabahı yaşananlar, İkinci Dünya Savaşı’nda Holokost’ta yaşananlarla bir tutulamaz. Ancak Yahudi halkı bir kez daha tarihte, üstelik ordusunun koruması altında kendi vatanında, böylesi bir pogroma tanık olmamalı, bebeler, anneler, yaşlılar, masum insanlar, aileler topyekûn öldürülmemeli, yakılmamamlı, tecavüze uğramamalı, rehin alınmamalıydılar.

1300’ü aşkın masum insan salt Yahudi oldukları için hunharca öldürülmemeliydi. Bu kez cellatlar Naziler değil, Hamas teröristleriydi.


Holokost’ta cellatlar belki, sapkın ya da sadistti, ancak kültürlü, sanatsever bir medeniyete mensup insanlardı. Her biri birer canavara dönüşmüş insanlardı aynı zamanda.


Hamas ve İslami Cihat teröristleri ve onların eli kanlı elebaşıları bırakın insan olmayı “hayvan” olma niteliğine dahi sahip değildiler. Çünkü hayvanlar kendilerini korumak, karınlarını doyurmak, varlıklarını sürdürmek için saldırırlar oysa ellerinde kapkara IŞİD bayraklarıyla kibbutz ve yerleşimlere giren bu teröristler sadece yok etmek, varlıklarını tanımadıkları Yahudileri haritadan silmek için saldırdılar. Kendi öz çocuklarını kalkan olarak kullanan bu güruh yine o masum çocukları çok küçük yaşlardan itibaren beyinlerini zehirliyor, “Cihat’a” ve şehit olmaya hazırlıyor.


Yine bizleri kahreden diğer bir gerçek de doğduğumuz, sevdiğimiz ülkenin ve coğrafyanın kültürlü, saygın bazı dost bildiğimiz sanatçılarının nasıl oluyor da bu denli gözlerinin perdelendiği, akıl tutulmasına uğradıklarıydı. Gelin Zülfü Livaneli’nin tweet’indeki bu satırları birlikte okuyalım:

İsrail Savunma Bakanı’nın ‘hayvan’ diye niteleyerek katledilmelerini haklı göstermeye çalıştığı masum Filistin halkını koruması gereken Batı, oportünist ahlaksızlığın doruğuna çıkmış durumda. Silahsız halka karşı girişilen sürgün ve imha hareketine destek veren Batılı siyasiler: bir tek çocuğun gözündeki yaşa değmezsiniz”.


Ne yazık ki Livaneli, DEAŞ/IŞİD’in bir uzantısı/kalıntısı niteliğindeki masum çocukların kafalarını kesen HAMAS ile Filistin halkı arasındaki farkı görememektedir.


Günümüzde tüm medeni Batı dünyası yeni yeni uyansa da HAMAS’ı IŞİD ile aynı karanlık ideolojinin bir ürünü saymakta ve bu terör örgütünün aynen İŞID ve El Kaide gibi dünya haritasından silinmesi gerektiğini düşünmektedir.


24 yıldır İsrael’e gelip dünyanın bir numaralı klasik müzik orkestrası İsrael Filarmoni ile konserler veren ve bu sayede uluslarası çapta ünlenen Fazıl Say da İnstagram’da İsrael’in orantısız kuvvet kullandığı ve Gazzelilerin herşeyden yoksun açık bir hapishanede yaşamak zorunda bırakıldıkları türünden açıklamaları ile oldukça tepki topladı.


Ta kariyerinin başında Fazıl Say’a destek olan ve ilerlemesini sağlayan İYT geçmiş dönem başkanı Zali Detoledo üzüntü ve düş kırıklığını şöyle dile getiriyor: “Fazıl Say biz seni sevdik, bağrımıza bastık. Tam olarak bilgilere sahip olmadan yaptığın açıklamalar, Filistinlerin hor görülen bir politikaya, abluklaya ve acımasız bir siyasete tabi görüldüğü şeklindeki görüşlerin kabul edilemez. Biz Gazze’yi çoktan 2005’te bıraktık. Onlar Hamas’ı seçtiler. Gazze’ye milyonlarca para yağdı. Bu yardımlar sadece silahlanma ve yerin altında mağaraların kazılmasında kullanıldı, Filistin halkının refahı için değil.

Keza Türkiye’deki medya da her zamanki yanlı yaklaşımını sürdürerek sebep sonuç ilişkisini görmezden geliyor. İsrael’in Gazze’de hava saldırısına girişmesini şiddetle kınarken, buna yol açan Hamas’ın sivil halka yönelik 1300 ölüyle sonuçlanan terör eylemini yok saymaktadır. Tartışma programlarında da saçma sapan komplo teorileri sergilenmektedir.

Ne diyeyim, yazıklar olsun!...







Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page