İsrail’de Alarmlar çalıyor. Çare? (2)
- İsak DUENYAS

- 35 dakika önce
- 6 dakikada okunur

Bu yazını ilk bölümünde, Dan Ben David’in yaptığı çalışmaların ışığında, İsrail’i bekleyen ve her gün büyüyen tehlikeyi özetlemeye çalışmıştım. Ben David, verilere dayanarak İsraillilerin ekonomiye katkısı olmayan veya çok sınırlı olan kesimlerinin hızla arttığını, ekonomiyi ayakta tutan kesimin de özellikle eğitim sisteminde yapılması gereken reformlar olmadan yakın zamanda sürdürülebilir bir ekonomi için yeterli olmayacağını savunuyor.
Bu uyarıyı yapan sadece Ben David değil. İsrail Demokrasi Enstitüsü, Taub sosyal politik araştırmalar merkezi ve diğer pek çok düşünce kuruluşu da bir önceki yazımda bahsedilen tehlikelerle ilgili ciddi araştırmalar yapıp benzer sonuçlar açıkladılar. Kısacası bunlar bilinmeyen değil ne yazık ki göz ardı edilen tehlikeler.
2024’te, İsrail'in ileri gelen 130 ekonomisti sert bir dille “İsrailli ekonomistlerin uyarısı” adı altına, liderleri ve halkı ülkenin karşı karşıya bulunduğu varoluş tehlikesine karşı uyardılar. Mektuplarına “İsrail hükümetlerinin senelerdir sürdürdükleri politikalar ve Haredi toplumunun çoğalma hızı İsrail ekonomisini ve Harediler dahil tüm İsraillileri tehlikeli bir uçuruma sürüklüyor” diye başlayıp, “Yapabileceğimiz en sert uyarıyı yapıyoruz. Tarih, bu tehlikeye karşı önlem almayan günümüz veya gelecekteki İsrail liderlerini – politik spektrumun neresinden olursa olsunlar – affetmeyecek” diye bitiriyorlar. Aynı Ben David gibi toplumun yaratıcı / üretici kesiminin de ülkeyi terk etme hızının artabileceğini vurguluyor ve bunun bir “çöküş anaforuna” dönüşebileceğini belirtiyorlar.
Kanımca bu düşünce kuruluşlarının, ekonomistlerin mektubunun ve Ben David’in uyarılarının en korkutucu kısmı, her ikisinin de acil önlem alınmazsa tüm ön gördüklerinin kısa zamanda gerçekleşeceklerinin tekrar tekrar altını çizmeleri.
***
Uyarıları yapanların hemen alınması gereken önlemler konusunda fikirleri neredeyse bire bir örtüşüyor: Hepsinde öncelik Eğitim reformu: Topluma ve ekonomiye, bilhassa aldıkları eğitimin yetersizliği yüzünden çok az katkıları olan çoğunluğa gerekli eğitimin verilmesi; Tedrisatın tamamen gözden geçirilmesi, öğretmenlerin seçimi, eğitimi ve öğretmen maaşlarını kapsayacak bir reform, kısacası eğitim sistemini “sil baştan” tekrardan yapılandırmak. Burada bahsedilen çoğunluk metropollerin dışında yaşayıp gereken bütçe tahsis edilmediği için yetersiz eğitim alanlar ve inançları gereğince temel derslerin (Matematik, İngilizce ve Okuma) müfredatında yer almadığı Haredi eğitim sistemi. Düşünüyor musunuz? 21. yüzyılda Matematik okutmayan okullar!
Ben David “İsrail 2.0” için “Birinci Amaç: İsrail'in uzun sürede sürdürülebilir bir yola girip orada ilerlemesi” derken kökten bir eğitim ve bütçe reformunun şart olduğunu savunuyor. İkinci amaç ise “Yapılacak reformların iptal edilememesi için seçim reformu ve bir anayasanın hazırlanması”.
Ekonomistlerin mektubu ise sadece bunlarla yetinmiyor ve eğitimin yanı sıra sosyal adalet için gereken reformlardan da bahsediyor:
1-Ülke çapında kapsamlı bir eğitim reformu. Modern işgücüne entegrasyon için gerekli becerileri sağlamayan ve temel dersleri öğretmeyen okullara tüm kamu desteği hemen kesilmelidir. Aynı şekilde, çalışmamayı teşvik eden mali yardımlar ve yüksek doğum oranlarını özendiren devlet destekleri aşamalı olarak kaldırılmalıdır.
2-Güvenlik yükünün adil dağıtımı. Mevcut yedek askerlik hizmet yükü ekonomi ve toplum için ağır sonuçlar doğuruyor. Askerlik çağındaki tüm Haredilerin orduya katılması gerekir
3-Yönetim sistemi ve anayasal reformu. Liberal haklar ve demokratik değerler güvence altına alınmalıdır. Aksi halde, gelecekte hakların kısıtlanacağına dair korku, ülkeyi çöküş sarmalına sürükleyebilir. Yeni toplumsal düzen, tüm kesimler arasında karşılıklı saygıyı sağlamalı ve her bireyin kendi değerleri ve inançlarıyla uyumlu bir yaşam sürmesine imkân vermelidir.
Ben David, bu araştırmaları yapmakla kalmamış. 2024 yazında bütün liderlere, aralarındaki uyuşmazlıkların üzerine çıkıp gelen tehlikeyi ve ona karşı tedbir almaları gerektiğini anlatmayı görev edinmiş. Knesset’e davet edilmiş ve iki değişik komisyonda bu araştırmanın sonuçlarını ve bekleyen tehlikeleri milletvekillerine sunmuş. Dinlemişler. Akabinde başbakan ve bakanlarla da görüşüp onlara da anlatmayı talep etmiş. “Bir tek Milli eğitim Bakanı Kisch bizimle konuşmayı kabul etti ve o da sadece kendisi konuştu. Dinlemedi” diyor.
Günümüz koalisyonunun büyük bir kısmı bu sorunu yaratan Haredilerin temsilcileri. Ülkenin bugün içinde bulunduğu sorunları bilenler hükümetin ve koalisyon milletvekillerinin neden bu tehlikeyi görmezden gelmek istediklerini çok iyi anlarlar.
Sağ ve sol partilerden tüm muhalefet liderlerine de durumu açıklamış. Naftali Bennet, Yair Lapid, Yair Golan, Benny Ganz, Gadi Eisenkot. Cumhurbaşkanı Herzog. Onlar da dinlemişler ve söylenen her şeyi kabul etmişler”. Zaten biz de böyle düşünüyoruz” demişler. Ben David “Sorun onları bir araya getirmekte” diyor.
Bununla yetinmeyip ülkenin basın organlarıyla buluşup sorunu ve planı onlara da açıklamış. Amaç halkı bilinçlendirip bu konunun gündemin bir parçası olmasını sağlamak. Bu çabalarına halen devam ediyor.
Ümitli. “Bütün basın, ve bütün muhalefet liderleri bu tehlikenin boyutunu ve önlenmesi gerektiği hakkında fikir birliğindeler. İsrail'de değişik ideolojideki insanların fikir birliğinde olması çok nadirdir” diyor. İlginçtir, koalisyon ortaklarından bahis yok.
Bu uyarılara karşı çıkan yok. Herkes bu tehlikenin gerçek olduğuna inanıyor. Bu fikirleri eleştirenler, veri ve sonuçlara karşı çıkmıyorlar. Tek söylenen Haredi toplumunun aynı hızla çoğalmaya devam etmeye bileceği. En büyük eleştiri de bu krizi atlatmak için yapılması gerekenlerin çok zor ve gerçekçi olmadığı. Haklılar da. Günümüz seçim sisteminde çıkar gruplarının anahtar parti durumuna geçip hemen hemen istedikleri her şeyi elde ettiklerine şahit oluyoruz.
En büyük tartışma konumuz Haredilerin askerliği. Harediler Knesset’te %10 civarı koltuk sayısıyla temsil edilen anahtar partiler. Onlarsız koalisyon olamayacağı için en ufak bir tavize bile yanaşmıyorlar. En büyük çekinceleri askerliğin onların yapısını değiştireceği, askere gidenlerin “dinden çıkacakları”. Eğitim sistemlerini değiştirmeye sonuna kadar direnecekleri, devamlı artarak onlara verilen devlet desteklerinin sorgulanmasını kabul etmeyecekleri gün gibi aşikar.
Dolayısıyla bu planın yürürlüğe konması zor görünüyor. Ben David bunun gerçekleşmesi için ilk olarak bunları benimseyen bir hükümetin iş başına gelmesi gerektiğini düşünüyor. “Seçim nasıl kazanılır” diye bir çalışması da var. Bu da çalışmayı ileri bir tarihte özetlemeye çalışacağım.
***
Denilebilir ki “ Dört bir yanımız düşmanla sarılı, yedi cephede savaşan, halkı etnik ve dinsel bir mozaik ve çıkar gruplarından oluşan bir ülkenin öncelikleri çok başka. Bu reformların altından nasıl kalkabilir?
İsrail tarihte eğitim ve sosyal yapısından dolayı sorun yaşayan ilk ülke değil. Güvenlik, etnik bölünme, çıkar grupları içeren, zamanın gerisinde kalmış bir seçim sistemi olan tek ülke de değil. Aynı özellikleri olan birkaç ülke bahsedilen reformların benzerlerini başarıyla yapabilmişler.
Güvenlik tehlikesi altında yaşayan ve savaş sonrası GSMH’ı Gana kadar olan Kore bugün bütün dünyaya teknoloji satıyor. Finlandiya günümüzde bile Rus istilası tehdidi altında, fakat dünyadaki en iyi eğitim sistemine sahip. Pek çok etnik ve dindar grubun beraber yaşadığı Uzakdoğu’nun incisi Singapur’un 1965’te az gelişmiş ufak bir liman şehrinden günümüzdeki durumuna gelmesindeki başarısı tartışılamaz. Her üçü bugünkü duruma da 1960’larda başlattıkları ve onlarca sene süren eğitim yönetim / bütçe reformlarına borçlular. Bu başarılar tesadüfi değil. Kolay da gerçekleşmemiş. Her biri pek çok zorluğa ve karşı koyanlara rağmen bu reformlarda başarılı olmuşlar ve ülkeleri bugünkü seviyelere ulaşabilmiş.
Chatgpt ’ye bu üç ülkeyle İsrail'in durumun karşılaştırmasını ve oralarda uygulanan reformlara benzer reformlar yapabilmek için İsrail’deki engellerin neler olduğunu sordum. Özetlersem, cevabı Walt Kelly’nin meşhur karikatüre çağrışım yapıyor: “Düşmanla tanıştık. Düşman bizmişiz”.

İsrail'in bu reformların gerçekleştirmesi için en büyük engeller tabii kaynak yoksunluğu, güvenlik, teknoloji gibi dış etkenler değil. Parçalı koalisyonlar, parti içi çıkar dağılımları, Haredilerin müfredat değişikliğine dirençleri ve Arap sektöründeki bazı yapısal eksikler. Kısacası hepsi kendi becerimiz.
Buna karşılık İsrail'in bu reformları yapabilmesi için bu üç ülkeye nazaran pek çok avantajı var: Her ne kadar bu bulgulara göre tehlikedeyse de, günümüzde erişilen yüksek teknoloji ekosistemi, bürokrasilere rağmen çözüm üretebilen, tartışmaya açık bir halk, üst düzey insan sermayesi, herhangi bir krizde ve savaşlarda bir araya gelip birbirine destek olma ve mücadele etme kültürü, genç bir nüfus ve – her ne kadar bu da son zamanlarda tehlikedeyse de – Diasporadaki Yahudilerin maddi ve manevi desteği ülkenin bu reformları yapmaya karar verirse başarılı olmasına yardım edecek unsurlar.
Bunların yanı sıra İsraelli Ekonomi Nobel ödülü alan Yoel Mokyr in söylediklerine bir göz atalım: diyor ki “"İsrailliler yaratıcıdır. İsrailliler kalıpların dışında düşünürler- kalıp diye bir şey yoktur. Bu sadece yüksek teknolojide değil. Örneğin şeflikte, müzikte, tiyatroda ve edebiyatta da böyledir. Ve en önemli olan, herkesin açık fikirli olması, çiğnenmemesi gereken hiçbir dogma, hiçbir kural olmamasıdır." “Bugüne kadar müzikten teknolojiye, tarımdan şefliğe kadar uygulayabildikleri bu özelliği politika alanında da uygulayabilecekler mi?
Eski Başbakan Bennet “7 Ekim ve sonrasında pek çok Superman ve Superwoman’la tanıştık” ...” İsrail’in gücü sadece askeri kapasitesinde değil, halkının dayanıklılığında yatar—adaptasyon, yenilik ve her zorluktan daha güçlü çıkma becerilerinde. Geleceğimiz de bu sarsılmaz ruhun omuzlarındadır” diyor. Keşke bu Superman ve Superwoman’lar da politikaya atılıp Bennet’i haklı çıkarsa.
Bütün zorluklara, bölünmüşlüğe, ülkedeki çıkar gruplarının önceliklerinin gereken reforma taban tabana zıt olmasına rağmen umarım İsrail de Kore, Finlandiya ve Singapur kadar başarılı olur ve gelişmiş ülkeler arasındaki yerini alır.
Esenlikle
Kaynaklar
Dan Ben David: Shoresh sitesi ; İngilizce konferans
ChatGPT ile sohbet
İsak DUENYAS
IYT dip not :
İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.
Bir önceki yazımı okudunuz mu?






Yorumlar