Hayat Tarzınız sizin ilacınızdır

Değişim geçirmek ve mutlu olmak istiyorsanız bilinçli bir hayat yaşamamız gerekiyor, çoğu kişi hayatını yönlendirmez, hayatını olduğu gibi kabul eder, hayatınızı kabullendiğinizde zamanınızı ve enerjinizi değmeyecek şeyler için harcıyorsunuz demektir, tırmanışa geçmek ve mutlu olmak istiyorsanız, hayat tarzınıza bir göz atın, bilinçli seçtiğiniz bir hayatı mı yaşıyorsunuz, yoksa hayatın içinde bir kabulleniş içinde misiniz?

Merhabalar sevgili okuyanlarım,

Geçen yazımda kırıldıkça daha çok ışık aldığımızdan bahsettim, yazıma bir çok yorum yapan okuyucum oldu, hepsine buradan düşüncelerini benimle paylaştıkları için teşekkür etmek isterim, tüm yorumlardan çıkardığım ortak paydadaki düşünce bizlerin hayat yolculuğumuzdaki asıl amacımızın mutlu olmak olduğu, ve mutlu olmak isterken bu süreç zarfında ne kadar kırıklar, çatlaklar ve zedelenmelerden geçtiğimiz; ama gelen yorumlarda ‘Her kırıldığımda daha çok şey öğrendim, ve daha güçlü, aydınlanmış olarak ayağa kalktım’, diye yazdınız sanki söz birliği etmişcesine..

Düşünüyorum da hepimizin bu dünyadaki çabası mutlu olmak, kendimizi, ve sevdiklerimizi mutlu etmek.

Ama; mutluluk üzerinde düşününce mutluluğu yakalamanın pek de kolay olmadığı, ki bu tez, sadece biz insanların değil, bitkiler, hayvanlar, ve tüm organizmalar için geçerli, kendilerini sevinç, tatmin, memnuniyet gibi karakterize edilen duygusal doyumu yaşamaları için kesinlikle belli şartların oluşturulması gerektiği bilimsel olarak kanıtlanmış.

En basit şekli ile toprağa düşen bir tohum veya saksınıza ektiğiniz bir çiçek dalı, büyüyüp serpilmek ve yüzünü güneşe doğru çevirmek isterken ki, bir tohum için mutlu olmak, çatlayıp kafasını toprağın dışına, güneşe doğru dönmesi veya saksınıza ektiğiniz ufak bır sardunya dalının baharda çiçekler açması ise bu sonuca ulaşmak için mutlaka bulundukları ortamın, konum, gübre, yeterli miktarda su gibi etmenlerle donatılmış olması gerekir.

Yani toprağa ektiğiniz bir küçücük dal hop diye çiçekler açıp büyüyüp hayata rengarenk gülücükler dağıtmaz. Gerekli şartların oluşturulması gerekir.

Nasıl ki toprağa ektiğimiz bir dal veya tohum dallanıp budaklanıp çiçekler açmak için bulunduğu coğrafyayı sevmek, uyum sağlamak zorunda ise insanların da mutluluğu ile yaşadıkları coğrafya ve o coğrafyanın şartları bire bir ilintilidir diye düşünüyorum.

Ekonomik zorluklarla savaşılan, enflasyonun tavan yaptığı, en basit temel ihtiyaçların karşılanamadığı bir

ülkede doğan bir kişinin mutlu olabilme ihtimalini olabilir mi sizce?

Psikologlar ve diğer sosyal bilimciler bu duygusal durum hakkında konuşurken tipik olarak 'öznel refah' terimini kullanırlar.

Genel olarak dünya ülkelerine baktığımda gelişmiş ülkelerde insani şartlarda çalışan bir vatandaşın, ailesi ile bahçesi olan doğanın içinde bir evde, temiz havası olan bir çevrede yaşayabilir. Sağlık, beslenme, barınma, gibi gibi temel ihtiyaçlarını aşırı bir çaba sarfetmeden karşılayabilir, mutlu olmak için gerekli olan, duyguların dengesi, yaşam doyumu ve tatminini yaşayabilir.

Bir de plağın diğer tarafına bakacak olusak, en çok göçün görüdüğü, ki göçlerin de bir nedeni mutluluk arayışı değil midir sizce? istikrarsız devlet yapıları olan ikinci dünya ve üçüncü dünya denilen ülkelerde doğan insanların henüz temel ihtiyaçlarıını karşılanamazken, nasıl mutlu olmalarından söz edebilirler ki?

Fiozof Aristoteles'in dediği gibi, mutluluk, eksiklik ve fazlalık arasında bir denge bulmayı içeren altın ortalamayla elde edilebilir.

Hatırlanması gereken önemli bir şey, mutluluğun sürekli bir euphoria* (Öfori) hali olmadığıdır. Bunun yerine, mutluluk, olumsuz olanlardan daha olumlu duygular yaşamanın genel bir duygusudur.

Euphoria, alınan bir haber ya da yaşanan bir gelişmeden ötürü aşırı mutlu olmak anlamına gelir. Kelime, enerjik olmak, iyimserlik ve mutluluk anlamında da kullanılır.

Egzersize bağlı endorfin salınımı, mutlu yaşam olayları, romantik aşk, cinsel tatmin, müzik dinlemek veya dans etmek tabii bütün bunlar insanı anlık mutlu eder, ama bir de devamlı bir mutlu hissetme hali vardır ki bana sorarsanız, biz bireyler, bireysel olarak ne kadar çabalarsa çabalıyalım mutlu olmak için, dış faktörler değişmedikçe mutluluk pek mümkün değil gibi, o yüzden, ülkelere biz insanların mutluluğu için çalışan yöneticiler gerekekiyor.

Bana sorarsanız, ben mutluluğun tanımını temel ihtiyaçlarımı rahatlıkla karşılandığım, doğal ortamın bozulmadığı bir alanda yaşamak diye cevaplarım.

Sizin mutluluk tanımınız nedir?

Mutluluğunuz bol olsun.

Okyanus ötesinden sevgiler…

RahelÇela Behar

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız