Haberlerde Değil Sokakta: Israel

Israel'i anlamak için televizyonda haberleri izlemek yetmez. Sokakta yürümek gerekir. Kulak vermek, izlemek, beklemek…

Aynı anda Arapça bir telefon konuşması, Rusça bir tartışma, İbranice bir şaka duyarsınız. Otobüste biri yüksek sesle konuşur, yanındaki karışır, şoför cevap verir. Kimse yadırgamaz. Çünkü Israel'de günlük hayat mesafeli değil, iç içedir.

Bu yakınlık her yerde hissedilir. Diller karışır, insanlar karışır, sınırlar kalkar. Bir anda Amharca bir kelime duyarsınız, ardından Fransızca bir cümle, sonra aksanlı bir İbranice. Kimse bunu özellikle fark etmez. Çünkü burada "farklı" olan, normaldir.

Giyime bakıldığında da benzer bir tablo vardır. Kimse özel olarak giyinmez. Spor ayakkabı, tişört, eşofman altı… Spor salonundan çıkan biriyle ofise giden arasında büyük fark yoktur. Plajdan markete, marketten kafeye aynı kıyafetle gidilir. Kimse kimseyi süzmez. Milyar dolarlık bir şirketin CEO’sunu parmak arası terlikle, bir garsonu ise en şık kıyafetiyle görebilirsiniz. Ne giyildiği, kim olunduğunun bir göstergesi değildir.

İnsanlar doğrucudur. Laf dolandırılmaz. Söylenecek olan söylenir. Tartışılır, ses yükselir, bazen herkes aynı anda konuşur. Ama bu gerginlik uzun sürmez. Beş dakika sonra hayat kaldığı yerden devam eder. Kimse kin tutmaz, kimse rol yapmaz.

Resmiyetle gündelik hayat arasında kalın çizgiler yoktur. Üniformayla otobüse binen biri yanına oturur, telefonu çalar, annesiyle konuşur. Yanındaki biri laf atar, karşılık gelir. Gülünür. Bu da normaldir.

Israel'de günlük hayat planlı değildir ama canlıdır. Dağınıktır ama kopuk değildir. Gürültülüdür ama soğuk değildir. İnsanlar birbirine karışır çünkü mesafeyi temel bir ihtiyaç olarak görmezler.

Belki de Israel'i ayırt eden şey, bu gündelik yoğunluktur. Hayat burada düzenli ve sessiz ilerlemez, temas ederek akar. İnsanlar birbirine çarpar, karışır, konuşur, tartışır. Bu tempo bazıları için yorucu olabilir, bazıları içinse alışıldık.

Bu ülkede uzun süre kalanların sıkça söylediği bir şey vardır: Israel ya insana fazla gelir ya da insana iyi gelir. Hangisi olduğunu ancak sokağa çıkınca anlarsınız.

Israel'i haberlerden anlamaya çalışmak, denizi fotoğraftan hissetmeye benzer. Suya dalmak lazım.

Ama daldıktan sonra dikkat: Alışkanlık yapıp buraya âşık olabilirsiniz.

Ezra BAHAR

IYT dip not :

İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

Barış ve savaş için küçük ülke: Israel

Bağış/Donation/תרומה