Gecikmiş özgürlüğe doğru
- TÜRKİYELİLER BİRLİĞİ התאחדות יוצאי תורכיה
.jpg/v1/fill/w_320,h_320/file.jpg)
- 13 Eki
- 3 dakikada okunur

Bugüne dek kaleme aldığım en zor yazılardan birini yazıyorum bu pazartesi günü… 13/10/2025 Pazartesi sabahı Hamas’ın yeraltı dehlizlerinde iki yıllık esaretin ardından Tsahal’e teslim edilecek 20 rehineye kavuşmanın beklentisi içindeydik, sabahın erken saatlerinde, tek yürek halinde…
Henüz birkaç gün önce çarşambayı perşembeye bağlayan gece İsrael ile Hamas’ın barış planının ilk aşamasını imzaladığı ilan edildi. Bu, tüm rehinelerin çok yakında serbest bırakılacağı ve İsrael’in kalıcı bir barışa giden yolda ilk adım olarak güçlerini geri çekeceği, savaşın sona ereceği anlamına geliyordu.
İşte o sabah, bu müjdeyi duyduğumuz erken saatlerde yağan ilk yağmur ve havaya yayılan toprak kokusu arınmanın, uzun zaman devam eden olumsuzlukların ve umutsuzluğun iyimserliğe dönüşeceğinin habercisiydi adeta…
Yaşadığımız bu olumsuzdan olumluya geçiş dönemini Yom Azikaron’dan Yom Atzmaut’a geçişi anımsattığını düşünenler var. Orada da üzüntüden aniden sevince geçiyoruz. Şimdi de aynen öyle oldu; iki yıllık bir mücadelenin ve çıkmazın ardından yeniden soluk alabilmek, yeniden sevinebilmek, yeniden gülümseyebilmek…
Son cumartesi akşamı Rehineler Meydanı’nda 400 bin kişi vardı. İki yıldır halk dayanışmasının bir örneği olarak, rehinelerin kurtarılması mücadelesinde güç birliğinin doğduğu, bazen çaresizlik bazen de umutla bol bol gözyaşının döküldüğü geniş meydan… Adı Rehineler Meydanı’na (Kikar HaHatufim) dönüşen Tel Aviv Müzesinin önündeki geniş meydan…
İki yıl boyunca on binlerin toplandığı meydan, geçtiğimiz cumartesi akşamı – belki de son cumartesi olacak – müthiş bir coşkuya tanık oldu. Bu kez dökülen gözyaşları sevinç ve umut gözyaşlarıydı. Olağan dışı katılımcılar vardı o gece konuşmacılar kürsüsünde; barış anlaşmasının sağlanmasında emeği yadsınamayacak Steve Witkoff, Jared Kushner ve Ivanka Trump… On binler Donald Trump’a şükranlarını haykırdı defalarca…
Rehinlerin evlerine döneceği pazartesi sabahının coşkusunu sözcüklerle dile getirmek ne mümkün? Aileler teslimat noktalarında beklerken, İsrael halkından on binler yeniden Rehineler Meydanı’nda… Gençler omuzlarında İsrael bayraklarıyla dans ederken, son dönemlerin iyimserlik yansıtan şarkısının “daha da iyi olacak” nakaratını inançla söylüyor… Ve de ara ara Şofarlar çalıyor…
Zaman rehinelerin serbest bırakılacağı dakikalara yaklaştıkça, heyecan düzeyi ailelerde, aile yakınlarında ve tüm İsrael halkında zirveye çıkıyor, kalplerin atışı hızlanıyor.
Duygu seli içinde karşıladık rehinelerin iki yıllık cehennemde tek tek özgürlüğe doğru adım atmalarını. Annelerin oğullarıyla ilk kez cep telefonunda konuşmalarının görüntüleri TV ekranlarına yansırken, tek bir kuru göz kalmıyor haliyle… Bugün gerçekten bu ülkenin ikinci özgürlük bayramı. İkinci bir Yom Atzmaut yaşıyor İsrael halkı.
Her bir rehine hepimizin çocuğu, her bir anne/baba hepimizin kardeşi oldu bu iki yıl sürecinde. Hepsinin adını biliyoruz… O denli iyi tanıyoruz artık onları…
Onlar Başkan Trump’ın dirayetli çabasının yanı sıra halkın gücü, birlikteliği, dayanışması sayesinde evlerine döndüler. Halk ailelerin arkasında durdu, pes etmedi, her yolu zorladı… Rehineler evlerine dönmeliydi…
Rehinelerin özgürlüğe kavuşmasının mimarı Trump’ın uçağının Ben Gurion Havaalanına inmeden önce Rehinler Meydanı üzerinde tur atması onun ülkemize geliş sebebine artı bir anlam katıyor…
Tarihi bir gün yaşanıyor, yürekler aynı sevinç ve heyecanla atıyor bütün ülkede. Alon, Guy, Omri, Eytan, Matan, ikiz kardeşler Gali ve Zivi Tsahal’e teslim ediliyorlar. Artık ülkelerindeler…
Birkaç saat sonra, diğer 13 rehinenin Tsahal’e teslim edildiği mutlu haberi ulaştı. Evyatar, Rom, Elkana, Avinatan, Yosef, Nimrod, Maxim, Eytan, Matan, Bar, David, Ariel, Segev… Artık Gazze cehenneminde hiçbir CANLI rehinemiz yok… Bundan böyle, 28 aile yakınlarının naaşının Gazze’den dönmesini bekleyecek.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Knesset’te yaptığı ve sık sık alkışlarla kesilen uzun konuşmasındaki; “Bu tarihi bir gün. Gelecek nesiller bugünü hatırlayacak.” ifadesi önemliydi…
İsrael halkı ile diaspora Yahudileri bugün tek vücut. Kalpler aynı anda aynı duygularla çarpıyor. Birlik ve beraberlik ruhu içinde… Bundan böyle “Her Şey Daha İyi Olacak” dileğiyle yazıma son verirken, bir Simhat Tora günü başlayan karabasanın, iki yıl sonra yeniden bir Hoşana Raba ve Simhat Tora arifesinde mutlu sonla tamamlanmasını sizler nasıl yorumlarsınız bilmiyorum ama ben ilahi bir elin yakın temasını hisseder gibiyim….
Tanah’ın Nehemia kitabının 8. Bölümünde, Babil sürgününden dönen Yahudi halkının Sukot bayramı sırasında büyük bir sevinçle evlerine dönmeleri anlatılır. Halk yıllar sonra çok büyük bir sevinç yaşar. Binlerce yıl önce Tanah’ta yazılı olan sözler bugün yeniden hayat buluyor.
Bundan böyle ülke olarak iyiliklere, birliğe, barış ve huzura doğru yol almak dileğiyle… Hag Sameah…
Nelly BAROKAS
İYT dip not :
İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.
Bir önceki yazımı okudunuz mu?






Yorumlar