top of page

BİLMEK Mİ BİLMEMEK MI?


ree


Bu kadar zor mudur bilmiyorum demek. Modern dünyada bilmiyorum demek doğru değil. Bilmiyorsan saniyeler içinde öğrenirsin. Yeter ki buna hazır ol. İnsanoğlu bilmediğini kabul istemez. Sanki bilmiyor ise ezilecekmiş gibi hisseder ve biliyormuş gibi davranmaya başlar. İşte en büyük tehlike orada başlar. Yanlış önermeler, yanlış yönlendirmeler, yanlış yollar o zaman hızla ve dehşetle açılır. Yanlış bilme

Sokrates “Tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir” dediğinde bilmediğini bilmenin bilgelik olduğunu söylemekte. Bu söylem alçak gönüllü bir söylem olmakla birlikte derin bir anlam taşır. Sokrates’e göre bilmek sorgulamak ile eş değer. Bildiklerimizi sorgulamıyorsak doğru olduğu hakkında tereddütlerimiz olması çok normaldir. Bir çoğumuzun bildikleri duydukları ve gördükleri ile sınırlıdır. Sokrates işte tam da bu noktada sorgulamamız gerektiği hatırlatır.

 

Bilmediklerimizi kabul etmek bizleri öğrenmeye açık olduğumuzun göstergesidir. Bilgimizden emin olduğumuz konuyu araştırmaz, tartışmaz bazen konuşmayız bile. Bu durumda konuyu paylaşmaktan bile sakınırız. Paylaştığımız her bilgi günü geldiğinde hayatımızın bir noktasında karşımıza çıkar.

 

Öğrenci öğretmen ilişkisi de çok önemlidir. Salt bilgi aktarımında bulunan bir öğretmen ile öğrenciyi düşünmeye teşvik eden öğretmen arasındaki fark da yetişen öğrencinin ilerki yıllarda sergileyeceği tavır ile ilgili önemli farklar” yaratır.

 

Ünlü Çin filozofu Lao Zi “Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır.” der. Ve böylece gerçekten bilmeyip öğrenebilirim diyenler olgun kişilikler olarak, bilip de bilmiyorum diyenler üşengeç kişiler, bildiğini söylemekten kaçınanlar ise utangaç veya bu yolu kaçış olarak kabul edenler olarak adlandırılabilir.

 

Şimdi bir an düşünün son olarak ne zaman bilmiyorum dediniz. Dikkat çok tehlikeli bir noktadayız. Eğer sık sık bu kelimeyi kullanıyorsanız gerek sosyal yaşantınızda, gerekse iş hayatınızda adınız “ o bazen adını bile bilmez” gibi bir etikete sahip olmanıza sebebiyet verir. Bu durumda danışılan kişi olmaktan uzak olursunuz. Bu bir alışkanlık haline geldiği zaman bildiklerinizin yetersiz kaldığı hissine kapılır atılım yapmaktan kaçınırsınız.

 

Bir başka tehlikeli soru ise hayatınıza verdiğiniz yön ile ilgili. Bu konuya bilmiyorum diye cevap verdiğiniz zaman ya yeteneklerinizin farkında değilsiniz, ya da hayalinizdeki yol size zor geliyordur. Her iki durumda da yardım edecek birilerine ihtiyacınız vardır. Yeteneklerinizi keşfedecekler sizin hakkınızda doğru bilgilere sahiptirler. Yolunuzu aydınlatacak olanlar ise aynı yolda daha önce yürümüş olanlardır. Her iki durumda soru sormaktan çekinmeyin. Ve artık ne istediğimi biliyorum demek cesaretini gösteren bireyler olarak yaşamınıza devam edin.

 

Çin atasözlerini çok severim bu yazıyı da böylece noktalamak isterim.

Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen, aptaldır. Ona karşı tetikte ol! 

Bilmeyen ve bilmediğini bilen, basittir. Ona öğret! 

Bilen ve bildiğini bilmeyen, uyuyordur. Onu uyandır! 

Bilen ve bildiğini bilen, bilgedir. Onu takip et!

Feride PETİLON

 

IYT dip not :

İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.



ree





Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                       Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page