Gelinler ve babaları…
Babasının kolunda yürüyen gelinler beni her zaman çok etkiler. Ve bir söz gelir aklıma “kadınlar her zaman kraliçe olamazlar ama her zaman babalarının prensesi olurlar.” Ve konu devam eder. “Kızlarınızı kraliçe veya prenses olmak üzere yetiştirmeyin. Ayakları üzerinde duran bireyler olarak yetiştirin” diyor uzmanlar. Günümüzde kızlarımızın eğitiminin çok önemli olduğu aşikar.
Prensesler gün gelir yuvadan uçar kendi yuvalarını kurmak üzere…Gelinlerin yüzünde hem mutluluk vardır, hem bilinmezlik, hem gurur. Tüm bu duygular gelinin benliğini sarıp sarmalarken babalar kalplerinin köşesinde taht kuran kızları için bildikleri tüm duaları tekrarlarlar.
Geçtiğimiz günlerde gördüğüm bir baba kız fotografı beni gene duygulandırdı. Ancak başlık ve alt yazı ile sarsıldım.
“Gelinin yanındaki babası değil ancak babasının kalbini taşıyor” ve devam ediyor “ Bir trafik kazasında kaybettiği babalarının organlarını bağışlamaya karar veren aile, kalbi uzun süredir nakil bekleyen bu beyefendiye bahşettiler” Gelin kız babasının kalbi ile yürümek istedi. Nakili gerçekleştiren doktorlar bu isteği hastalarına belirttikleri anda hasta gözyaşlarını tutamadı.
Hikayenin geri kalan kısmı ile ilgili pek fazla bilgimiz yok. Ancak babanın kalbindeki tebessümün yüzüne yansıdığı aşikar.
Bu yazımda asıl vurgulamak istediğim organ naklinin önemi. Büyük tartışmalara yol açan bir konu kimileri dini açıdan “caiz” olmadığını savunurken diğerleri “hayat kurtarmanın” büyük sevap olduğunun bilincinde. 18 yaşını doldurmuş akli dengesi yerinde herkes “bağışçı” olabilir. Bu tamamen “gönüllülük” prensibine dayanan bir uygulamadır ve maalesef dünyada bu sistem istenildiği oranda yaygın değildir. Kötü amaçlarla yapılan organ ticareti, sistemin yaygınlaşmasını önlüyor.
Bu konuda sadece organ nakli söz konusu değil kök hücre donörü olmak da hayati önem taşıyor. Konu çok derin. Psikolojik açıdan olduğu kadar tıbbi açıdan sayfalar, kitaplar, ciltler yazılmış.
Hakkında konuşmak haddime değil…
Sadece bir dakika konunun hassasiyetine dikkat çekmek istedim.
