Bugün Yom Ha’atsmaut, İsrail’in kuruluşunun 72. Yıldönümü. Uzakta, Londra’da oraları ile bağımı anmaya nasıl devam ederim?
Haritadaki kırmızı yol koşu parkurum. Ne kadar İsrail haritasına benziyor değil mi? Öyle olsun diye özel yol izlemedim; geçtiğim yerler parklar, ormanlık alan ve trafiği düşük yoğunluklu yollar. Fakat tesadüf sonucu bu ilginç tablo çıktı ortaya.
Hat üzerinde kilometreler yer alıyor. Fakat sayıların benim için başka anlamları da var. Yaşamımdan dönemler:
1)Hagoşrim, Galil (1963) - 18 yaşında ilk Eretz ziyaretimde 6 hafta geçirdiğim, Türkiye Yahudilerinin 1948’de kurdukları kibbutz. Havuzu ve elma bahçeleriyle ünlü. Burası tüm Hula vadisi (bataklığı) kurutularak kazanılan bölgeler. Sabah 4’de uyan, 5’de kahvaltıdan sonra elma toplamaya, 11’de işin bittiğinde doğru yüzmeye.
İki yıl önce Golan tepelerine yolculuk esnasında yeniden Hagoşrim’e “Hac”yaptık. 55 yıl öncesine göre misafir oteli büyütülmüş, odalar yenilenmiş, çevre daha yeşil. Akşam yemeğinden sonra 1950’lerden kalma şarkı ve danslarla (Hafincan, İne Matov) çoştuk. Gözlerimden yaşlar…
2)Yeruşalayim (1963) – Ayni yıl İsrail’in başkentiyle ilk buluşma. Şehir bölünmüş, duvarlar ötesinden Ürdün tarafına bakarken dikkat etmeliyiz. İbrani Üniversitesi’nin yalnız Givat Ram yerleşkesini gezebiliyoruz. Kentin eksiklerine rağmen tanrısal atmosferi kapsayıcı.
3)Ein Gedi (1963) – Kudüs’den doğrudan gidilemediğinden Arad üzerinden tur atarak vardığımız bu vaha bizleri şaşırtmıştı. Bu kadar tatlı su nereden? Ölü Deniz kıyısında ama canlı, yaşıyor ve gelecek vaad ediyor.
4)Masada (1963) – İlk çıkışımız güneş doğmadan, bugün az kullanılan Yılan Yolundan, Ölü Deniz tarafındaydı. Arkeolojik kazılar henüz yeniydi fakat nefes kesici manzara Herod’un aklını çelen tarihten beri değişmemişti.
5)Arava Bölgesi ve Lotan Kibbutzu (2010) – Lotan dünya çapında tanınmış Yaratıcı Ekoloji Köyü. Evler kerpiçden (toprak), tuvaletler susuz (ot atılıyor), bazı bölümler araç eski lastiklerinden inşa edilmiş. İnanılmaz yaratıcı ve doğayı koruyan, enerjiyi tasarruf eden, malzeme israfını enaza indiren buluşlardan yararlanılmış fakat modern yaşamın kolaylıklarına aşina olanlar için hazmı biraz zor!
6)Yotvata Kibbutzu (1995) – Kızıl Deniz’e 40 km mesafede İsrail’in en büyük süt üreten kibbutzlarından biri. Sütten yapılan ürünleri (yoğurt, peynir vb) tüm ülkede rağbet görüyor. Geniş hurma bahçelerindeki ağaçların altlarında fazla ayrı otuk üreyince, birkaç at alıp onlara yediriyorlar fakat hayvanlar semizleşiyor, ağırlaşıyor. Çare: Bölge çocuklarına binicilik dersleri vermek ve atları koşturarak zayıflatmak. Bir musibet bin nasihatten iyidir.
7)Eilat (1963) – İlk yolculuğun en güney noktası. O zamanlar oteller seyrek, turizm azdı. Plajlar alabildiğine boştu ve gençlerin kaynaşması için ortam büyüleyiciydi.
8) 9) 10) Negev ve Mitzpe Ramon (1990 – 2010) Çölün hayal gücünü yüceltme kapasitesini Ramon Kraterini yukarıdan seyrederken hissetmiştik.
11) Sde Boker (2005) – Ben Gurion’un köyü, evinin sadeliği ve kitapları bugün şaşa içinde yaşamaya alışmış liderlerle ne kadar tezat teşkil ediyor?
12) Zihron Ya’akov (1992) – 1882’de ilk kurulan yerleşimlerden biri. Baron Edmond James de Rotschild’in destekleri sayesinde bugün İsrail’in en şirin köy/kentleri arasında.
13) Tefen Teknopark (1998) – Stef Wertheimer’in kurduğu ilk sanayi bölgelerinden birinde ve Lübnan sınırına bu kadar yakın noktada yer alan teknoloji şirketleri kadar çevreye yerleştirilmiş heykeller ve sanat eserleri Nadia’yi mest etmişti.
Son 57 yılda İsrail’e belki 25 kez gittim. Her defasında duygular ağır bastı, bir ara yerleşmeyi dahi düşündüm fakat yaşam başka yönlere sürükledi. Yer etmiş ki, koşu parkurum bile oraları andırıyor.
Hag Sameah!