top of page

Agnes 99 yaşında…


Sevgili okurlar bu yazımda size Agnes Keleti’den söz etmek istiyorum. “O da kim?” diyorsunuz tabii ki… Agnes jimnastikçi bir sporcu. Halen hayatta olan en yaşlı Olimpiyat Şampiyonu… Yüzünden gülücük eksik olmayan bir kadın… Geçen hafta 99 yaşını bitirdi 100 yaşına bastı… Geleceğe umutla bakıyor…

Agnes Keleti bir Holokost Kurtulanı. Günden güne sayıları azalan Holokost Kurtulanlarının her birinin acılarla sarmalanmış bir geçmişleri var. Cehennemi görmüş olanlar, tüm ailesini yitirenler, geçmişin kâbuslarını atlatamayanlar, geçmişi unutmaya çalışıp yeni bir yaşama başlayanlar… Gizlenip hayatta kalmayı başaranlar en şanslıları… Agnes Keleti de bu şanslı kişilerden biri…

Budapeşte’de yaşayan Keleti ailesi Holokost’ta çok kayıp verdi. Agnes edindiği sahte bir kimlik sayesinde, bir kasabada hizmetçi olarak çalışarak hayatta kalmayı başardı. Annesi ve kız kardeşi ise İsveçli Diplomat Raoul Wallenberg sayesinde hayatta kalabildiler, oysa amcaları ve babası Naziler tarafından ölüm kamplarında, çalışma kamplarında yok edilen, Tuna nehrine atılan 550 bin Macar Yahudi’si arasındaydılar.

Şimdi Agnes Keleti’yi bu yazımda sizlere niçin tanıtmaya karar verdiğimi söyleyeyim. Bildiğiniz gibi 27 Ocak günü Uluslararası Holokost’u anma günü… Birçok ülkede, ABD’de, Birleşmiş Milletlerde ve tabii ki İsrael’de her yıl olduğu gibi anma törenleri düzenlenecek. Bu yıl Auschwitz-Birkenau’nun kurtarılışının 75. yılı olduğu için o kampta dünya liderlerinin büyük katılımıyla bir anma töreni gerçekleşecek.

Ben yazımda ölümden, çekilen acılardan, 6 milyon Yahudi’nin yok edilmiş olmasından söz etmek yerine, tarihin en büyük soykırımından kurtulabilmiş, azmin, başarının ve geleceğe yönelik umudun simgesi olmuş Agnes Keleti’den bahsetmeyi yeğliyorum.

1921 doğumlu Agnes’in jimnastikçi olduğunu söylemiştim. Spora başladığında henüz dört yaşındaydı. 16 yaşındayken Macaristan Jimnastik Milli takımında yer alıyordu. Ancak savaş patlak verdiğinde gizlenmek zorunda kaldı. 1940 ve 1944 Olimpiyatları savaş nedeniyle gerçekleşmedi. Agnes 1941’de bağlı olduğu jimnastik kulübünden kovuldu, sebebi Ari ırk mensubu olmamasıydı. Savaş sonrası 1952 Helsinki, 1956 Melbourn Olimpiyatlarında 5’i altın olmak üzere 10 madalya kazandı. Bu başarılara imza attığında 31 ve 35 yaşındaydı. Günümüzde Agnes, halen ‘Hayatta Olan En Yaşlı Olimpiyat Şampiyonu’ sıfatına sahip bir sporcu.

1957’de İsrael’e göç etti, Natanya’da Wingate Enstitüsü’nde 34 yıl spor eğitmenliği yaptı, birçok sporcu yetiştirdi. Dört yıl kadar önce iki oğlundan biri ile birlikte yaşamak üzere Ulusal Kahraman olarak kabul edildiği Macaristan’a geri döndü. İsrael devleti de Agnes’e layık olduğu saygınlığı göstermekte gecikmedi tabii ki, 2017’de ülkenin en onurlu payesi olan İsrael Ödülü’nü verdi ona. İsrael Ödülü’nü eski Eğitim Bakanı Naftali Bennett’in elinden aldı Agnes.

100 yaşına bastı diye Agnes’in sporu bıraktığını zannetmeyin sakın. Yakın zamana kadar spor salonlarında parende atıyordu, şimdilerde oğlu Rafael’in koluna tutunup bacağını yükseklere kaldırıyor.

Peki bu yaşta o prıl pırıl zekasını neye borçlu acaba Olimpiyat şampiyonumuz? “Dünyayı geziyorum, yeni şeyler keşfediyorum ve bilmediğim lisanları öğreniyorum” yanıtını vermesine ne dersiniz Agnes Keleti’nin?

Geçmişte verdiği ağır kayıplara rağmen yüzü hep gülüyor, geleceğe yönelik umudunu 99 yaşında dahi yitirmiyor. Agnes Keleti’nin sözlerini örnek alsak mı acaba? Bakın ne diyor: “Geçmiş? Gelin sadece gelecek hakkında konuşalım. Geçmiş geçmişte kalsın, önümüzde bir gelecek var…”

Agnes’in bu sözleri nüfusunun 6 milyonu yok edilmiş Yahudi ulusu için de geçerli değil mi? “Geçmişi unutmayalım ama önümüzde güzel bir gelecek var…”

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page