Hanuka’nın ışığı…

Hanuka bayramı mucize bayramı olarak anılır. Karanlığın içindeki ışığı, karamsarlığın içindeki umudu temsil eder. Yapılan araştırmalar, bu bayramın dini inanç ve uygulama seviyesi farklılığı gözetmeden Yahudi takviminin en çok kutlanan rituellere sahip olduğunu gösteriyor. Her gün bir fazla mum yakarak sekiz gün boyunca evlerimizi ışıklarla, ruhumuzu umutla dolduruyoruz.

Hanuka, sene içinde karanlığın en fazla olduğu mevsimde, kış aylarının hemen başında kutlanır. Günlerin kısa ama gecenin uzun olduğu bu dönemde, havanın kararmaya başladığı ilk anlardan güneşin doğuşuna kadar mum yakma “mitsvası” duasıyla beraber yerine getirilebilir.

Bu ışık “or ganuz” olarak adlandırılan Tanrı’nın Yaratılış hikayesinden günümüze kadar gizli tuttuğu ışığı hatırlatır. Hanukiya yüksek bir yere konmak zorunda değildir. Mumların yakılması ışığından faydalanmak için değil gerçekleşen mucizeyi ilan etmek içindir. Tanrı’nın varlığının en aşağılara kadar indiği hatta mum ışığına saklandığı düşünülür. Dua ederken, kendi hayatlarımızla ilgili mucizeler isterken bu ışığa bakmak güzel bir gelenektir.

Doğada ışığa bakan ve bu isimle anılan bir çiçek vardır. Daha çok ayçiçeği olarak da anılsa bir diğer ismi “günebakan” dır. Bulunduğu ortama neşe ve sıcaklık katan, görüntüsü ve farklılığıyla herkesi kendine hayran bırakan bir çiçektir. Akşama kadar güneşe dönük yüzleri ile güneşten beslenirler. Akşam olup güneş gittiğinde ise boyunlarını bükerler. Ertesi gün güneş çıktığında tekrar güneşe dönük yüzleri ile açarlar.

Güneşin tamamen bulutlarla kaplı olduğu, bulutlu ve yağmurlu günlerde neler olur? Neye bakarlar kafalarını nereye çevirirler? Enerjilerini paylaşmak için birbirlerine doğru dönerler diye okudum. Doğanın mükemmelliği şaşırtıcı… Doğruluğunu bilmesem de okuduğumda bize bir ders verebileceğini düşündüm.

Hepimiz bu ışığı isteriz ve farklı şekillerde ararız: ailemizde, arkadaşlarımızda, ilişkilerimizde çalışmalarımızda… Güneşli günlerin yanında zaman zaman bulutlu günler, kasvetli günler de var. Böyle zamanlarda ayçiçeği örneğini hatırlayabiliriz. Birbirimize dönerek destek ve güç vermek…

3 sene önce Hanuka bayramının 7 aydınlık gününü geride bırakıp “zot Hanuka “diye adlandırılan son gününde hayatımın en kötü haberlerinden birini aldım. Bulunduğu her ortama ışığını bırakan, dışardan bakıldığında tanıdığım en neşeli, en olumlu insan diyebileceğim Sara ve 4 kızının ölüm haberi. Birkaç ay içinde haberimiz olmadan korkunç bir karanlığa girerek hem kızlarının hem de kendisinin hayatına korkunç bir şekilde son verdi.

Benim için yeri çok özel olan ve İsrael’deki hayatımda ihtiyaç duyduğum her anda yanımda olan arkadaşımın maalesef karanlığını görme imkanım olmadı. Ancak benim için son sözleri iki konuda ışık oldu. Onun ölümü “Kadınlar ve Tora” konusunda bildiklerimi paylaşmam için beni cesaretlendirdi. Bu vesileyle üç senedir vidéolar, buluşmalar ve yazılarımla onun ışığını devam ettirmeye çalışıyorum. İkinci konu insanların ruhlarına profesyonel olarak dokunabilmek ve içinde bulundukları karanlıktan çıkmaya yardımcı olabilmek. Dört küçük çocuklu ev ve iş hayatının yoğunluğuna psikoterapi eğitimini ekleme çılgınlığının en büyük motivasyonu tam olarak bu. Sara’nın ve kızlarının ışığını devam ettirmek….

Hanuka’nın ışığını ve karanlığını birlikte yaşadığım o günden beri kendime hep bunu tekrarlıyorum : “Aydınlıkta yolu herkes bulur, mesele karanlık yolda ışık aramak, karanlıkta olana ışık olmak… “ Ne mutlu Tanrı’nın ışığını yanında hissedene, ne mutlu bu ışığı paylaşmayı becerebilene…

Leiluy nişmat-ruhlarının yükselmesi için

Sara hava bat Esther z"l

Haya Simha Bat Sarah z"l

Tsiona bat Sarah z"l

Tehila bat Sarah z"l

Meira bat Sarah z"l