Geçtiğimiz günlerde kazananları yayınlanan ülkenin en saygın devlet ödülü Pras İsrael’de (İsrael Ödülü) bu yıl önemli bir değişim oldu. Beş kadın bu ödüle layık görüldü. 2019 yılı Pras İsrael’i kazananların yüzde 45’inin kadınlar olması, 1975 yılından bu yana ilk kez rastlanan bir durum.
Bu ödül hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse… 1953’ten beri her yıl Pras İsrael, çalışmaları ile ülkesine farklı alanlarda kazanımlarda bulunmuş kişilere veriliyor. Ödül dağıtımı Yom Atsmaut (Bağımsızlık Bayramı) günü Devlet Başkanının da katıldığı bir törenle gerçekleşiyor.
Pras İsrael’in Yom Atsmaut’ta verilmesinin amacı, siyasi özgürlük ile ruhani özgürlüğün arasındaki içsel ve organik bağı vurgulamak. O gün dünyanın farklı ülkelerinden gelen gençler arasında düzenlenen Tanah yarışmasının ardından bu ödül töreninin gerçekleşmesi bu düşüncenin en açık ifadesi değil mi?
Size bu yıl beş kadının bu ödüle layık görüldüğünü söylemiştim. Adi Kamhi (Sosyal Bilimler profesörü), Rona Ramon (Eğitimci), Naomi Polani (Şarkıcı ve Oyuncu), Miri Arantel (Zihron Menahem Vakfı kurucusu), Dvora Bernstein (Sosyoloji profesörü)… Hepsi kendi alanlarında başarılı ve ülkelerine farklı alanlarda hizmette bulunmuş kadınlar…
9 Mayıs Perşembe günü gerçekleşecek ödül töreninde bu değerli beş kadından biri, Rona Ramon ne yazık ki orada hazır bulunamayacak. Çünkü Rona geçtiğimiz Aralık ayında pankreas kanserine yenik düştü, 54 yaşında yaşamını yitirdi. Bu nedenle bu ödüle layık görülen diğer dört kadına en derin saygılarımla, bu yazımda Rona Ramon’a yoğunlaşmak istiyorum. Rona Ramon’un 2003 yılında Columbia uzay aracında yaşamını yitiren İsrael’in ilk astronotu İlan Ramon’un dul eşi olduğunu, 2009’da meydana gelen eğitim kazasında büyük oğlu savaş pilotu Assaf Ramon’u yitirdiğini hepimiz biliyoruz.
Rona Ramon yaşadığı acılara gömülüp içine kapanmaktansa farklı bir yol seçti. Henüz 15 yaşlarındayken Gençlik Aliya’sı kapsamında Türkiye’den İsrael’e göç eden Gila ve Yaakov Simantov’un kızlarıydı o ne de olsa. İsrael’de aile kurarak Siyonist rüyalarını gerçekleştirmiş Gila ve Yaakov’un cesur kızıydı o.
Rona eşi ve oğlunu yitirdikten sonra kendini gençlere yönelik sosyal hizmetlere adadı. İsrael toplumundaki yetenekli gençlerin eğitiminin desteklenmesi, ülkenin az gelişmiş bölgelerinde tehlike altında olan gençlerin eğitilmesi ve topluma kazandırılması yönündeki çalışmalarıyla her yıl 200 binden fazla gence ulaşmayı başardı. Rona Ramon, İsrail'deki gençlere eğitim ve liderliği teşvik eden, burslar ve fırsatlar sunan Ramon Vakfı'nı kurdu. Ramon Vakfı'nın bir diğer programı olan Ramon Spacelab, öğrenci gruplarının Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir deney göndermelerini, araştırma yapmalarını sağlamaktadır.
“Yitirdiğim sevdiklerimin adlarını yaşatmak için taş binalar inşa ettirmek yerine, eğitim aracılığı ile bilime yatırım yapmayı tercih ediyorum” Rona Ramon’un sık sık dile getirdiği sözlerdi bunlar. İsrael ödüllerinin sahiplerini bulacağı 9 Mayıs Perşembe günü Ramon ailesinin diğer fertleri, Rona ile İlan Ramon’un çocukları Tal, İftah ve Noa annelerinin ödülünü Devlet Başkanı Ruben Rivlin’in elinden alacaklar…
Sevgili okurlar, bu yazımı okuduğunuzda Pesah Bayramına sayılı günler kalmış olacak. Bu bayramın en güzel tarafı bütün aile bireylerinin bir masa etrafında toplanıp, büyüklerin küçüklere Yahudi ulusunun Mısır çıkışını anlatması, kölelikten özgürlüğe geçişin heyecanının nesilden nesle aktarılıp tekrar tekrar yaşanması değil mi?
Pesah Bayramı ile ilgili okuduğum bir yazıda ilgimi çeken bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum. Yazıda, Agada’yı okuduğumuz tüm Seder boyunca, bu kurtuluş öyküsünün başkahramanının, Moşe’nin ismini zikretmeyişimizin altı çiziliyor. Şöyle deniyor: “Moşe alçakgönüllü bir kişiydi. Yahudi ulusunu Mısır’dan çıkaran bir önder olmasına rağmen, biz bayramda ondan hiç bahsetmeyip kurtarıcı T-nrı’ya odaklanırız. Buradan alacağımız büyük bir ders var: Egolarımızı bir kenara bırakıp, bu dünyayı daha iyi yaşanır bir yere dönüştürmek…”
Sevdiklerinizle yan yana oturacağınız Pesah sofrasında, Agada’yı bu yıl bir kez daha okurken şarap kadehlerinizi neşe içinde tokuşturmanızı diliyorum.
Hag Sameah…