top of page

Budapeşte Lezzetleri


Yemek temalı yazımı yazarken bu hafta biraz benden, biraz gezi notları ve Budapeşte lezzetlerini katarak çeşitleme yapmaya karar verdim.

Bu yazıyı günü birlik Budapeşte Avusturya otobüs yolculuğunda dışarıda kar yağışını seyrederken yazıyorum. Dışarıda karla kaplanmış yeşillik, hafif yağan kar açıkçası keyfime diyecek yok.

Gelelim yazımıza bu seyahate çıkarken açıkçası kafamda bir çok amaç birbiri ile yarışır duruma düştü, desem yeridir.

Bir yandan eşimin 50 .yaş doğum günü için özel bir tatil olmalıydı.

Diğer yandan herkesin bildiği hayat koşturması ve çocuklara uygun tatil planları derken baş başa tatil yapmayalı epey zaman olmuştu.Tabiiki bu tatil ikimizin sevdiği programlardan oluşmalıydı.

Tatil programı derken kafamı bu hafta yazacağım yazıda kurcalamaya başladı. Bu seyahat koşturmasında ne yazabilirdim.

Aslında daha önce planlamadığım, dünya mutfağından tatları da sayfama taşımak iyi fikir olabilirdi.

Öncelikle yazıma kar tutkumdan bahsederek başlamak istiyorum. Yıllarca İstanbul’da dört gözle Şişli’deki evimizde pencerede kar tanesi görmek için dua ettiğim geceler, aslında ertesi gün okulların tatil edilmesi arzusundan kaynaklandığını itiraf etmeliyim.Yıllar sonra bu tutku yavaş yavaş o karın her tarafı bembeyaz kaplaması , huzur, temiz hava ve kar topu , sıcak şarap benim için tatilden daha çok şey ifade ettiğini anladım. O istekle karı hedefleyerek bir tatil mekânı düşündüm. Ancak denk getiremedim.

Eşimin 50.yaş doğumgünü. 38 yıldır eşimle beraberim. Kendi açımdan çok şanslıyım. Onu bilmem, şanslı olduğunu söylüyor :)

Ruh eşimi küçük yaşlarda bulmuşum. Bu hayatı çocukken de , genç kızken de, anne iken de ve olgun nerdeyse yolun yarısına gelmişken de tatlısı, acısı, zorluğu ve mutlulukları ile beraber yoğurma imkânımız olmuş, daha ne isterim.

Hele o kişi sizi seven, sayan, düşünceli ve iyi bir eş ve bir baba ise benim için diyecek kelime yok.

Eşim hedefleri olan sürekli koşan sosyal biri bende aksine daha sakin detaycı dolayısı ile daha yavaş biriyim. Onun bu koşturması ve benim detaycılığım bize hiçbir zaman başbaşa bir tatil imkân tanımadı.

Bu sefer oğlumun beni de götürün ısrarlarına hayır deme cesareti göstererek. Uzun bir araştırmadan sonra Budapeşte’ye karar verdim. Eşimin işten iznini onu haberi olmadan hallederek yola çıktım.

Şuan Budapeşte’deyiz. Anlatılacak çok fazla bilgi var Budapeşte için. Bir tarih yatıyor bu sokaklarda ve nerdeyse hiç bozulmamış. Sanki bir film sahnesi. Etraftaki yılbaşı ışıkları, şarkıları olmasa açıkçası bana hüzün ve ürperti veriyor diyebilirim. Köprüler, Müzeler, Saraylar, Özgürlük Heykeli, Anıtlar ve güzel kafeler gezilmesi gereken muhteşem bir yer.

Beni en çok etkileyen 1854-1859 yıllarında inşa edilen yaklaşık 3000 kişi kapasiteli dünyanın ikinci en büyük , Avrupa’nın ise en büyük sinagogu Dohany Utca Sinagogu oldu. İçeri girdiğinizde ince ince işlenmiş detayları, görkemli lambaları, zarif locaları, etkileyici Tevası ve uzun bir koridorun etrafındaki sıraları sizi alıp, geçmişe götürüyor.

İlk aklıma gelen bu uzun koridorda yürüyen bir gelin ve babasının ne kadar hoş görüneceği oldu. O sıralar da oturan Yahudi halkın zamanında Bar Mitzva, bayram, düğün gibi huzur ve mutlulukla yaşanmış güzel günlerinin ardından ne büyük acılara tanıklık ettiklerini düşünmemek, hüzünlenmemek imkânsızdı. Etkileyici ve zor bir ziyaretin ardından gezimize devam.

Anıtlar, müzeler gezildi. Avrupa’nın en büyük tıbbi kaplıcası olarak bilinen Széchenyi Spa merkezine gidildi. Son yıllarda eşimin merak saldığı evde herkesin kaçtığı klasik müzik tutkusunu böyle bir şehirde gidermemek çok büyük haksızlık olacaktı. Hemen internetten operaları, konserleri araştırdım.

Yer bulabildiğim tek konsere yer ayırttım. Konser Komünizmin çöküşünden sonra Macaristan'ın demokratik yollardan seçilmiş ilk Başbakanı olan, Antall Jozsef' in 25.nci ölüm yıldönümü anısına yapılıyordu. Antall' in anısına yapılan konuşmanın ardından Orkestra Şefi Balázs Kocsár yönetiminde Macar Devlet Operası Orkestrası ve Korosu eşliğinde (yaklaşık 100 kişilik dev bir kadro) 6 opera sanatçısının muhteşem performansı ile gerçekleşti. Tabii ki eşim kendinden geçti.

Budapeşte’nin neşeli ve ruhumu besleyen noktaları ise binaların ve ağaçların muhteşem ışıklandırmaları oldu. Bir çok noktada kurulan panayırlar. Hediyelik eşyaların dışında yemek stantlarındaki çeşit çeşit şekerlemeler, kömür ateşinde kestane, punch olarak sunulan portakallı ve tarçınlı sıcak şarap çeşitleri, peynirler, rengarenk marzipanlar, sokakta sıkça rastladığınız Kürtőskalács ( Israel'de de bulabileceğiniz tatlardan קורטוש - Türkiye’de Macar Makara Çöreği) kalın bir tahta çubuğa sarılmış ve şekerlenmiş hamur, kömür ateşinde pişirilerek sertleşiyor, karamel rengini alıyor.

İsteğe göre tarçın, kakao, böğürtlen, paprika, cappuccino gibi çeşitlerle kaplanıyor, müthiş bir lezzet, buraya özgü gulaş çorbası ve yemeği ( bizim tas kebap ve et suyuna sebzeli - etli çorba ), kabak dolması ve Langos, bizim bildiğimiz pişi, üzerine sarmısaklı, domatesli, peynirli değişik soslarla servis ediliyor.

Bu hafta her ne kadar size kendi yaptığım Langos' un resimini koyma imkânım olmasa da rahatlıkla sabah kahvaltısında evde yapabileceğiniz tarifini veriyorum. Üzerine kaşar eritip, yiyebileceğiniz gibi bence pudra şekeri ile de güzel gider.

LANGOS

Malzemeler :

500 gr. elenmiş un

1 adet yaşmaya

1/2 (yarım) tatlı kaşığı tuz

250 ml. ılık Su

100 ml. ılık Süt

2 tatlı kaşığı toz şeker

*** Orijinalinde 400 gr tuz ve karabiberli süzme sarmısaklı yoğurdu sıcak lagosun üzerine sürüp, üzerine kaşar peynir serpiştiriyorsunuz

Yapılışı:

Su ve sütü ayrı ayrı ısıtın. Küçük bir kaseye mayayı ufalayın. Ilık süt ve toz şekeri ekleyin. Kaşık ile karıştırarak eritin.

Ayrı bir çırpma kabına unu alin. Mayalı süt ve ılık suyu ekleyin.

Hepsini(mikserin hamur yoğurma aparatı ile)karıştırın. Yarım tatlı kaşığı tuz ekleyin. Hamur hala elimize yapışıyorsa, dikkatli bir şekilde çok az un ekleyerek hamur toparlanana kadar karıştırmaya devam edin. Üzerini bir bezle örtün ve sıcak bir ortamda 1 saat mayalanmaya bırakın.Büyük bir tencere veya derin bir tavaya yağı dökün ve kızdırın.

Elinizi hafif yağlayarak hamurdan küçük parçalar kopararak elinizle açın.Kızgın yağa bırakın. Bir tarafı kızarınca diğer tarafını çevirin

Tabağa aldığınız langosun üzerlerine peynir serperek sıcak sıcak servis yapın.

AFİYET OLSUN !

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page