Kültür ve Spor Bakanı Miri Regev’in İsrael-Arjantin dostluk karşılaşmasını Hayfa’dan Yeruşalayim’e almak istemesi üzerine, maçın Arjantin Federasyonu tarafından iptal edilmesi geçtiğimiz hafta gündemden düşmeyen en önemli haber oldu.
Miri Regev iptalin Messi’nin aldığı tehditlerden kaynaklandığını ileri sürmesine rağmen bu iddia Arjantin tarafından yalanlandı. Regev’e kendi partisi dahi arka çıkmazken basında olay; “kendi kalemize gol attık” şeklinde yorumlandı.
Tarih Nisan 2003; “ İsrail'in, 12. Avrupa Futbol Şampiyonası Eleme Grubu'nda, sahasında yapması gereken iki maçı güvenlik nedeniyle Antalya'da oynayacağı bildirildi.” Antalya Valisi, bu kararın Türkiye’nin ne kadar güvenli olduğunu kanıtladığını ve turizm açısından maçların Türkiye’ye alınmalarının çok olumlu olacağını belirtmekteydi. O dönemde İsrael rakip takımların gelmek istememeleri üzerine maçlarını Antalya ve Palermo’da oynamıştı.
İsrael-Türkiye ilişkileri 15 yılda nereden nereye gelmiş?.. Çok yazık… Spor, müzik gibi ülkeler arası dostluk ilişkilerini pekiştirmesi gereken bu tür yarışmaların siyasete alet edilmesi ise daha da üzücü… Umarım önümüzdeki günlerde ekranlarımızda “Mondiale 2018”in huzur içinde keyfini çıkarırız.
xxx
İptal edilen Arjantin maçı Eurovision şarkı yarışmasının nerede yapılacağı tartışmasını da beraberinde getirdi. Konuya duyarlı pek çok okurun olduğunu biliyorum. Kültür ve Spor Bakanı Mini Regev, Yeruşalayim’de gerçekleşmeyecekse yarışmanın iptal edilmesini hükümete önereceğini açıkladı. Bakanın görüşüne göre; Yaruşalayim’in İsrael’in başkenti olduğu dünyaya gösterilemeyecek ise 14 milyon dolarlık bir harcamanın da yapılmasına gerek yok...
Diğer yandan Avrupa Yayın Birliği (EBU) üyesi devletlerden İzlanda, İsveç ve İngiltere yarışmanın Yeruşalayim’de yapılmasına karşı çıkıyorlar. Bu ülkelerde bazı siyasi partiler sözüm ona “insan hakları ihlali” (???) nedeni ile yarışmanın boykot edilmesini istiyorlar. İzlanda’da yarışmanın başka bir ülkeye alınması için 25 bin imza toplandı.
2002 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Silvan Shalom Eurovision yarışmasına siyasetin alet edilmeyeceğine ilişkin EBU ile bir protokol imzalamıştı. Yeruşalayim’in İsrael’in ebedi başkenti olduğu tartışma götürmez. Bu gerçek ne ileri geri nutuklar vererek, mitingler düzenleyerek ne de boykotlarla değiştirilemez.
Gerçekte pek çok Avrupa devletinin eski dünya değerleri ile gelişmekte olan yeni dünya konjonktürünü değerlendirmesi söz konusu değil. İnsan hakları ihlalinden söz eden Avrupa, İsrael’i haritadan silmeyi varlık nedeni haline getirmiş, çocuk ölümlerinin de müsebbibi olan Hamas terörünü salt jeopolitik sebeplerle görmezden gelebilmektedir.
Ancak İsrael’de bazı çevrelerce ileri sürülen konuya ilişkin haklı siyasi yaklaşımların Eurovision yarışmasının yerinin belirlenmesi konusunda etkili olmaması, bir yarışmanın milli bir onur mertebesine yükseltilmemesi gerekir. Yeruşalayim’in diğer ülkeler tarafından İsrael’in başkenti olarak tanınmasının sağlanması Eurovision’un bu şehirde yapılıp yapılmamasına bağlı olmamalıdır.
Tek tek de olsa devletler elçiliklerini Yeruşalayim’e nakletmeye başladılar ve bu devam edecektir. Eurovision’u bu ebedi başkentimize bağlayıp ya hep ya hiç demek bir şey kazandırmayacaktır.