top of page

Musikinin birleştirici güzelliği


Müzikal bir yazı yazmak istiyorum bu hafta.

Değişik örnekleriyle musikinin birleştirici, insancıl taraflarını sergilemek istiyorum.

Ve üşenmeyip aşağıda ayrıntılı adreslerini verdiğim klipleri açacak olanlarınıza da gerçek, somut müzik dinleme fırsatı veriyorum.

Futbol sevenleriniz geçtiğimiz günlerde oynanan Real Madrid – Liverpool Avrupa Kupası final maçını ya tümüyle, ya da sonra özet şeklinde görmüşlerdir sanırım. Maçın en dramatik anlarından biri senenin en iyi futbolcuları arasında gösterilen, Mısır asıllı Liverpool oyuncusu Mohammed Salah’ın maçın başlarında sakatlanıp sahayı ağlıyarak terketmesiydi. Liverpoollu taraftarlar bu futbolcularını o kadar sevmişler ki, onun için özel bir şarkı da bestelemişler.

Klibin adresi şu:

Ben yine de klibi açmıyacak/ açamıyacaklarınız için kısaca şarkı sözlerini vereyim.

If He's Good Enough for you

He's Good Enough for me

If he scores another few

Then I'll be Muslim too

If He's Good Enough for you

He's Good Enough for me

Sitting in a Mosque that's where I wanna be

Tabii ki Liverpoolun Hristyan taraftarları Mo Salah,(taraftarlarca kısaltılmış adı), her gol attığında camilere koşup Müslüman olmıyacaklar ama, yabancı bir ülkeye, yabancı bir dine sahip futbolcularını ne kadar güzel bir destekleme ve bağrına basma şekli. Her insanın içini ısıtacak bir davranış türü ve bunu uygularken kullanılan vasıta ise müzik.

İkinci güzel örnek de Uruguay’dan geliyor. Güzel bir Türk kızıyla, (İlayda), hayatını birleştirme kararı alan Uruguaylı genç dansçı, (Carlos), müstakbel eşine çok anlamlı bir sürpriz yaparak, düğünlerinde, kendi dansçı arkadaşlarıyla beraber muhteşem bir ‘’erik dalı’’ showu sergiliyor. Aşkın, sevginin sınır tanımıyacağını yine musiki ve dans gözler önüne seriyor ve birleştiriciliğini tekrar sergiliyor.

Klibi henüz görmiyenleriniz için ayrıntılı adresi:

Üçüncü ve son örneğimiz de Türkiyemizden.

Klibin adresi:

Yaratıcılığı (!) ve hümanizmi (!) sınır tanımıyan genç bir ozan şarkıcımız yukardaki adresteki klibinde karşısındaki dinleyicileri, (yoksa güruh mu desem?) inanılmaz bir şekilde coşturabiliyor. Ritm muhteşem coşturucu, sözler derseniz daha da çok. Nakaratı da şöyle:

’Yıkılasın İsrail, ENKAZ’ını görelim. ‘’

Bu ne derin anlamdır, bu ne derin insancıllıktır!

Yukarda iki güzel örneğini gördüğümüz musiki denen şey bir grup insanı bu derece mi coşturup, birleştirebilir?

Coşkudan nerdeyse transa geçecek güruhtaki birileri yıllar evvel Adapazarı ve Gölcük depremlerinde ENKAZ çalışmalarına ilk destek veren ve onlarca yaralıyı ENKAZLARDAN ilk çıkartan ekiplerden birinin İsrail’den olduğunu bilir veya hatırlar mı acaba?

Nakaratın kısalığını gözönüne alarak, şöyle bir beyti eklemeyi naçizane önersem, kabul edilir mi dersiniz?

İnsanlık alçalabilir mi bu derece? Vefa, İstanbulda bir semt adı mıdır, sadece?

Türkiyede doğmuş, eğitimini tamamlamış, askerliğini yapmış şu anda İsrael’de yaşıyan ve hala Türkiyeyi çok seven biri olarak, ancak herşeyden önce bir İNSAN olarak,

U T A N I Y O R U M.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page