Bir ole hadaşın İlk intibaları
top of page

Bir ole hadaşın İlk intibaları


Göç edeli 1,5 ay oldu. İntibalarımızı kısaca özetlemek isterim.

Burada ilk dikkatimizi çeken şeyler

Yaya geçitleri: Yollar sanki arabaların değil de yayaların. Bir yaya karşıya geçmek isteyince kamyon olsun otobüs olsun duruyor ve yol veriyor.

Ben şahsen karşıdan karşıya geçmeyi bir kabus olarak algılarken burada güle oynaya karşıya geçebiliyorum. Trafik ışıkları her kavşakta var ve kaidelere uyuluyor.

Kaldırımların alçak oluşu: Henüz arabamız yok ve ulaşmak istediğimiz yerlere otobüs ile gidiyoruz.

Binmesi de inmesi de kolay olan otobüsler engelli arabasını da alabilecek şekilde alçak ve kaldırımla aynı hizada. Duraklarda güneş enerjisi ile çalışan tabelalarda hangi otobüsün kaç dakika sonra geleceği yazıyor.

Tren istasyonları: Bir büyük tren istasyonunda kuyruklu piyano var ve müzik bilgisi olan yolcuların kullanımına açık. Trenler hızlı ve dakik. Wi-Fi ve şarj etmek için elektrik prizleri mevcut.

Otobüs duraklarında kitaplık rafları ve bekleyenlerin okuması ve alabilmesi için kitaplar.

Yeni geldiğimizi ve lisanı bilmediğimizi söyleyince "Baruh ha Ba ve Mazal tov" diyor yardımcı oluyorlar.

Markette alış veriş yapmak bilmece çözmeğe çalışmak gibi ama ona da yavaş ta olsa alışıyoruz.

Eskiden ikinci resmi dil Arapça iken, 1 milyonun üstünde Rus kökenli göçmenin gelişi ile ikinci dil Rusça oldu ve resmi daireler ve sağlık kuruluşları dâhil birçok yerde İbranicenin yanında Rusça yazılar yazıyor.

Buranın "Ayrımcı bir ülke" olarak tanınmasının yorumunun, burayı gördükten sonra yapılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum.

Otobüs şoförlerinin birçoğu İsrailli Müslüman Arap ve akıcı İbranice konuşuyorlar.

Sağlık kuruluşunda görevli, açık tenli mavi gözlü Müslüman bir Arap kadın ile yanında oturan koyu tenli Habeşistanlı Yahudi kadını beraber sohbet ederek benimle Türkiye'nin güzel yemeklerinden ve turistik bölgelerinden konuşuyorlar.

Laboratuarda kontrollerim için kan alan Müslüman laborant o kadar hafif elli idi ki "altın parmakların var" diye iltifat edemeden duramadım. Hoşuna gitti ve gülüştük.

Temizlik ve çöp vergisi ile ilgili Belediyeye gidince, memure yeni göçmen olarak bana çok yardımcı oldu ve 1,5 saatlik bir çalışma sonunda ilk sene için büyük bir indirim yapılmasını sağladı.

Bankalar, duyduğumuz gibi değil, gayet ciddi ve ilgili davranarak isteklerimizle ilgilendiler.

Türkiye ve Yunan kökenlilerin organize ettiği "Selanik'ten Istanbul'a" adlı bir müzik gecesinde 5 lisanda şarkılar söylendi. İngilizce, İbranice, Türkçe, Judeo-İspanyol ve Yunanca şarkılarla sanki zaman tünelinde nostaljik bir gece yaşadık. Coşan insanlar sıralar arasında neşe ile dans etmeğe başladılar. Aramızda, uzaklardan gelen oğlumuzun da bulunması ayrıca zevkli bir olaydı.

Lisanı öğrenmek için Ulpana haftada 3 kere gidiyoruz. Sabah erkenden evin asansörüne binerken yuva ve okul çocuklarının arasında bulunmamız bize çok zevkli geliyor. Onların elinde beslenme çantaları, bizim elimizde ilaç çantası!

Şükür yerleştik...

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page