top of page

AMOK KOŞUSU


Sevgili okurlarım, on beş günlük bir aralıktan sonra, yine birlikteyiz. Şu anda bu satırları yazabildiğim için, Tanrı’ya şükrediyorum. Son 15 günde inanılmaz zor günler yaşadım. Önce çok ağır bir zatüree geçirdim. Günlerce çok yüksek ateşle yatağa serildim. Derken o,39 derece ateşli gecelerin birinde ,bir kabus eşliğinde, yataktan yere uçtum. Kaburgalarım, sanki kırılmış kadar zedelendi. Doktorlar, röntgenler derken, kendimi bir poşet dolusu ilaçla, evde hapis buluverdim.

Geçen haftalarda ulpanla birlikte başlayan Amok koşusu, yatakta sürünerek devam ederken, rüyalarımda; dallarından İbranice harfler sarkan ağaçların arasında, sabahlara kadar koşuyordum.

Alef, bet, mem sofit, iki nokta, üç nokta, gimel, dalet, nun sofit, fe sofit… haaaayırrr, Sara artık yeter, koşma artık, dur, terleme, inleme!

Ve bir sabah 35.2 derece ateşle uyandım. Tufan bitmiş, sular çekilmişti ama kaburgalarım hala haykırıyordu. Bu arada ulpan iptal, ben evde, eşim okulda. Eve dönünce bana günlük ödevleri getiriyor, ama ben kafama sopayla vurulmuş gibi, bomboş bakıyorum. Rüyalarıma bile giren harfler buhar oldular. Beynim sıfırlandı sanki!

Hafta sonu kafamdaki bulutlar dağıldı .Defterimi açtım, yaşasın! sevgili harflerim, yeniden anlam kazanmaya başladılar. Bilgilerim ağır ağır geri geldi. Büyük bir ihtirasla yazdım, okudum, ders çalıştım. Büyük torunum Guy David derslerimi kontrol etti ve beni kutladı. Bu bir mucize. Ben artık heceleyerek okuyorum, ağır ağır yazıyorum .Ama çok iyi gidiyor.Yaşasın!

Ve,Pazar sabahı, kemik ağrılarım ve ben ulpana geri döndük. Aman Tanrı’m, sınıf arkadaşlarım, Ludmilla’larım,Tatyana’larım, herkes beni çok merak etmiş. Bir anda kaynaşıverdik. Bak bir hastalık nelere kadirmiş. Öğretmenimiz Yemima, derslerin bensiz çok renksiz geçtiğini söyledi. Eh ne yalan söyleyeyim, şımarmadım desem sakın inanmayın.

İki gün okuldan sonra, bu gün de bir İsrail kanalı olan, Kanal 11’den bir ekip evimize gelip, benimle ve eşimle Aliyamız konusunda röportaj yaptılar. Bu söyleşileri sadece bizimle değil, daha bir çok, yeni aliya yapmış, Türk Yahudisi ailelerle de yaptılar. Bu program Cuma akşamı, saat 20.00 de yayınlanacakmış. Geçmiş yıllarda, İstanbul’da, gerek kitaplarım ve gerekse müzik çalışmalarımız sebebiyle bir çok tv. programı tecrübemiz olduğu halde, burada gerçekleşen böylesi bir deneyim oldukça sevindirici ve heyecan vericiydi.

Şimdi iki arada bir derede, bu satırları karaladıktan sonra kendime zaman ayırıp, biraz dinlenmek umudundayım. Amok koşumuz yarın, kaldığı yerden devam edecek. İbranice yarın beni bekliyor. Ama artık kork-mu-yo-rum. Ben bu işi çözdüm artık. Şimdi aranızdan bazıları Amok Koşusu ne ola ki? diyeceksiniz. Hemen yazıp sonra koşu ayakkabılarımı çıkartacağım ve gelsin kanape ve kahve. Yaşasın hayat, iyi ki varız. Şükürler olsun!

NOT-1-Amok Koşusu, Malezya kültüründe katletmeye yönelik, çılgınlık durumunu tanımlar. Cinnet halinde olma, sonuçlarını hesap etmeden, şiddet kullanma durumudur.

NOT-2- Buradaki cinnet halindeki işlenen cinayetler ,tamamen kendime yönelik olup, kimsenin canına kastetmedim. önemle duyurulur:))) Ha bu arada Rusça’m da epeyi ilerledi! Leitraot.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Adres                              : Mohrey Sigariyot 7 Bat Yam-ISRAEL
Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                          Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page