Çevreleştirebildiklerimizden misiniz? - Arsuf Kedem

Öyle bir yer düşününkü bir balina toprağa dalarken kuyruğunu dışarda bıraksın, kafanızı bozan birine bir ayakkabı fırlatmak isteyin, yanınıza eksi yüklü birinin oturmasını engelleyen koltuğu keşfetmiş olun, eskimiş sandalyelerinizin üstüste dizildiğine şahit olsun gözleriniz, ya da bir mezar taşında zamanınızı boşuna harcamayın yazsın. Atmıyorum gerçekten bunların hepsinin olduğu bir mekân var. Yazar ve fotografçı dostum Suzi Sabaner tavsiye eder de ben görmeden ve de paylaşmadan durabilir miyim?

Buyrun çevreleşirebildiğimiz bir alanda benimle gezintiye.

Bulunduğum yerin adı Arsuf Kedem.

Tel Aviv'in 17-kilometre kuzeyinde, Hertzelia'nın yakınında.

Evime bu kadar yakın nice güzel yerlerin olduğunu görmek, ülkeye olan bitmeyen heyecanımı arttırıyor.

1935 yılında, bölgeye yerleşen çiftçiler, topraklarına meyve ve sebze ekip tarlalarını işlemişler. Ancak bölge genişlememiş ve bugün modern Arsuf, 1996 yılında kurulan müstakil evlerden oluşan küçük bir yerleşim yeri olarak haritada yerini almış.

Arsuf Kedem'in çevresinde, antik kent ile modern köy arasındaki 350 dönümlük alan 2003 yılında Tabiatı Koruma Alanı ilan edilince bu alana Green Gallery, Yeşil Galeri, adı verildi.

Bölgenin içinde bulunan Parkın adı DİNA ve 7/24 açık. Arayıp rezervasyon yapmanıza gerek yok çünkü telefona cevap verecek kişi size buyrun gelin diyecektir. Çoluk çocuk, bebek, puset, köpek ve tüm tüylülerle gelebileceğiniz eşşiz güzellikteki manzarasıyla, büyülü bir doğada, her an değişen arka planda, sergilenen bir çok sanat eseriyle sizlerin ziyaretini bekliyor.

Bu şekilde sunulan sanata, Environmental Art, Çevre Sanatı, deniyor. İlkel insanın, mağara evlerinin iç duvarlarında yağmur ve şimşek çizgilerini ilk kez resmettiğinden beri var aslında. Bir mekandaki manzaranın, arka plan konusu olarak sanata dahil edilmesi yirminci yüzyılda hız kazanmış. Çevre sağlığının durumu ve insanlar olarak bizim bu konudaki etkimize, artan küresel endişelerde eklenince, sanatçılar ekolojik konulara ve onlarla ilişkimize dikkat çekmek için fiziksel dünya ile işbirliği içinde eserler yaratmaya başlamış.

Son on yılda, iklim değişikliğinin sosyal ve kültürel boyutlarının ön plana çıkmasıyla, çevre sanatı, dünya çapında sergilerin odak noktası haline geldi. Çalışma, kırsaldan banliyölere ve kentsel alanların yanı sıra çok çeşitli peyzaj/çevre ortamlarında yer almaya ve sosyal medyada ses getirmeye başladı.

Bir Ekolojik Sanat örneği olan Park DİNA, doğal çevreyi destekleyrek onunla uyum içinde. Green Gallery yetenekli ve yaratıcı bir grup insanın girişimi. Director Dani Manheim, Kruator Tanya Preminger* tarafından 2007 yılında hayata geçirilmiş. Sergilenen eserler kendi düzenine ve ahengine sahip. Bizlere insan emeği eserlerin doğa üzerindeki etkilerini derinden düşündürtüyor. Kalıcılık, yaşam ve ölüm üzerine derin hisler uyandırıyor çünkü kreasyonlar mevsime ve doğanın havasına göre yaşayıp değişiyor. Heykeller yerlerine koyulduklarındaki hallerinden çok farklılar şu anda. Üzerlerinde çiçekler bitmiş, etrafını böcekler çevrelemiş, kenarlarını rüzgarlar ve güneş sıyırmış.

Şair Shaul Chernikhovsky**, “İnsan anavatanının sadece bir izidir.” ( A man is just an imprint of his homeland) diyerek sanatta doğa, mekan ve insan üçlüsünün birlikteliğine dikkat çekmiş. Büyüdüğümüz toprağın doğası, hava durumu ve manzaraları bilincimiz tarafından emilir, bilincimiz ve bilinçdışı tarafından işlenir ve ardından sanatsal yaratımda bir çıkış yolu bulur. Bir milleti yaratan savaşlar ve fetihler değildir. Kültür ve sanattır. İnsanlara ortak manevi değerler verir ve ortak bir anlayış yaratır. İnsanın anavatanıyla bağlantısını güçlendiren ve onu tüm evrene bağlayan sanattır.

Tüm gün gezdiğimiz ortam bizi doğaya yaklaştırmış ve adeta manevi oksijen vermişti içimize.

Birkaç dönümlük devasa bir alanda, İsrael'den ve yurtdışından sanatçılar ve yaratıcılar tarafından ilham verici ve yaratıcı, mekanda dağınık sergilenen sanat eserleri ve heykelleri keşfetmek adeta bir define oyunu gibi. Serginin dönemsel olarak değişim göstermesi de parkı defa ve defa ziyaret etmenizi sağlıyor.

Tepemizde uçan maket planörler, havlayan köpekler, kendini ortamın büyüsüne kaptırmış piknikciler, bisikletleri ve motosikletleriyle ortamın keyfine varan adrenalincilerin yanı sıra, sandalyesi, beyaz şarabı, peynir ve çilekleriyle oturan sevgililerin ve nice güzel öten kuşların galerisi burası.

Nefes alamadığımız, teröre gencecik canlar verdiğimiz için lanetler okuduğumuz, savaşa karşı duyarsız olmaya devam eden dünyanın aksine, mutluluk listesinde 9. sıraya yükselen ülke nice güzel alanlarıyla, gök yüzünün mavisi ve yer yüzünün yeşili ile, ne olursa olsun kendi içindeki dinginliğiyle sizlere sesleniyor. Sessiz kalmayın, buyrun gelin.

-----------------

*Tanya Preminger, sanatçının sergideki bazı eserleri satılıktır.

** Shaul Tchernichovsky 1875 - 1943) Doğa şiiriyle özdeşleşmiş Rusya doğumlu bir Yahudi şair. Tchernichovsky, 1940 ve 1942'de iki kez Bialik Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü. 2014'de Shaul Tchernichovsky portresi 50 NIS (Yeni Israel lirası Shekel) üzerine basılması onaylandı. Bakıpta bilmediğimiz ne çok şey var değil mi?

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız