Yine ve Yeniden… Antisemitizm
On bir gün süren “Şomer Ahomot” (Duvarların Koruyucusu) operasyonunun sonlanmasının ardından Hamas ile ne kadar süreceği belirsiz bir ateşkes anlaşmasına varıldıysa da, farklı bir cephede mücadele devam ediyor. Bu tamamen farklı bir mücadele… Bu Yahudi ulusunun tarih boyunca Diaspora’da yüzleşmek zorunda kaldığı, kovulduğu, ezildiği, pogromlara, soykırımlara uğradığı bir fenomen… Hiçbir zaman önüne geçilemeyen, sık sık hortlayan bir olgu… Evet, bildiniz tabii ANTİSEMİTİZM…
“Şomer Ahomot” operasyonu sadece roketlerin hedefinde yer alan biz cephedekilerin yaşantısını değil, cephe gerisinde sayılan dünya Yahudilerini de büyük ölçüde etkiledi. Operasyonun başlaması ile birçok ülkede Yahudilere yönelik antisemit saldırıların oranı büyük ölçüde arttı.
İsrael’e karşı düzenlenen protesto gösterilerinin hedefi ne yazık ki Yahudiler oldu. Sosyal medyada; “Hitler haklıydı”, “Basın Siyonistlerin elinde”, “Bir Yahudi öldürmek sevaptır” türünden postların sayısı rekor kırdı.
Müslüman nüfusu yoğun olan İngiltere ve Fransa’da Yahudiler mecbur kalmadıkça sokağa çıkmamayı, sokak kapısının yanında küçük bir valizi hazır tutmayı, evlerinin kapılarındaki ‘mezuza’yı kaldırmayı, saldırıya uğramaktan korktukları için koşer gıda dükkânlarını açmamayı tercih ettiler. Son günlerde İngiltere’de antisemit saldırıların oranı yüzde 600 arttı. Kimi sinagog kapılarını günlük dualara kaparken, kimi sinagog yöneticileri de ‘yahid’lerinin tek başlarına dolaşmamalarını tavsiye etti.
Almanya’dan Avustralya’ya, Güney Amerika ülkelerinde, hatta İsrael’in en iyi dostu Amerika Birleşik Devletlerinin New York ve Los Angeles kentlerinde de benzer durumlar yaşandı, yaşanıyor. Yahudi mezarlık ve sinagoglarına yönelik saldırılar, özellikle dindar Yahudi gençlerin yolu kesilip dövülmesi, aşağılanması sıkça rastlanan günlük gerçeklere dönüştü.
Bugün karşı karşıya olduğumuz durum şudur… Diaspora Yahudilerinin İsrael’in tutumundan ve siyasetinden sorumlu tutulmaları, İsrael düşmanlığının Yahudi düşmanlığına dönüşmesi… Diaspora Yahudilerinin İsrael’e sadakat beslemekle suçlanmaları…
Tabii ki bu türden bir antisemitizmin yaygınlaşmaya doğru seyretmesi dünya liderlerini harekete geçirdi. Almanya Başbakanı Angela Merkel; “İsrael’e karşı protesto gösterileri düzenleyebilir, bayrak yakabilirler. Ancak Yahudilere ve kurumlarına saldırıda bulunmak da ne demek?” sözleri ile tepkisini dile getirdi ve protestoların Yahudilere yönelik saldırılara dönüşmesinin hiçbir şekilde kabul görmeyeceğini açıkladı. Benzer bir açıklama da ABD Başkanı Joe Biden’den geldi.
ABD’de Yahudi kuruluşları boş durmadılar, Anti Defamation League’in (ADL) başını çektiği, Amerikan Kongresinden Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin katılımı ile 27 Mayıs Perşembe günü düzenlenen, antisemitizme karşı bir Zoom etkinliğini 23 bin kişi izledi. Amaç, Yahudi nefreti ile mücadele etmekti…
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Kevin Mc Carthy, Chuck Schumer, Mitch Mc Connell gibi önde gelen siyasetçiler ülkede yaygınlaşan Yahudi nefretine karşı mesajlar verdiler. Mc Connell’in; “Bu antisemitizm illetine suskun kalındığında neler olduğunu çağdaş dünya hatırlıyor” sözleri oldukça manidardı…
ADL’in CEO’su Jonathan Greenblatt’ın ifadesi kısaca şöyle oldu: “Yahudi karşıtı eylemlerin yükselişini gördüğümüz hain zamanlardan geçiyoruz. Aile üyelerimiz, meslektaşlarımız, komşularımız küstah saldırılara maruz kaldılar. Ne zaman, nerede olursa olsun, Yahudi karşıtı nefretle mücadelede kararlıyız.”
Amerikalı siyasetçilerin Yahudi kuruluşları ile birlikte, böylesi geniş bir forumda antisemitizme karşı duruş göstermeleri, bu sorunun çözümü için ivedilikle işbirliğine girmeleri çok olumlu bir girişim. Sosyal medyada başlatılan bir kampanya ile “I ACT AGAINST ANTISEMITISM” türünden postlar da paylaşılıyor.
Ülke idarecilerinin kararlı tutumlarına rağmen, bu antisemitizm rüzgarı ne yazık ki, gelip geçici bir trend kıvamında görünmüyor. Sağlanan ateşkes belli bir sükunet sağladıysa da salgın bir hastalık misali gün yüzüne çıkan antisemit görüşler ve Yahudi nefreti bir anda yok olmayacak gibi...
Gelecekte, olası bir Hamas-İsrael çatışmasında Diaspora Yahudileri maalesef antisemit saldırıların hedefi olmaya devam edecekler. Yine ve yeniden… Neden mi? Sırf Yahudi oldukları için…