Usta lutiye Amnon Weinstein’ın ardından…
top of page

Usta lutiye Amnon Weinstein’ın ardından…





Geçen ay yitirdiğimiz sevgili Mario Levi’den sonra bir taziyet yazısı daha yazmak, ne kadar acı…

 

Filmi 23-24 yıl geriye sarıyoruz… Eylül 2000’de Şalom Gazetesi için bir söyleşi yaptığım değerli keman virtüözü Cihat Aşkın, birden sözümü kesip, İsrail Keshet Elion Mastercourse’larında iki yıldır birlikte çalıştığı, dünya çapında ünlü keman yapımcısı ve restoratörü (lutiye) Amnon Weinstein’ı, “Holokost’tan Kurtulan Kemanlar” konulu bir konferans için “...İstanbul’a çağıralım – ben de, beraberinde getireceği tarihi kemanlarda bir resital vereyim!” demez mi..!  Aşkın’ın hiçbir maddi karşılık gözetmeksizin sunduğu bu güzel öneriyi, çok geçmeden 2001 yılı “Yom haShoah Haftası” çerçevesinde, Amnon ile sevgili eşi Assi’yi İstanbul’da konuk ederek, müzikli etkinlikler hazırladığımız Neve Şalom Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdik. Amnon, koleksiyonundaki 3-4 kemanın acı öykülerini anlatıyor, Aşkın ise onların üzerinde Ernest Bloch ve Joseph Achron’un Yahudi makamlarındaki yapıtlarına yaşam veriyordu. İzleyiciler büyülenmişti – ve çok geçmeden bu etkinlik, bu kez İstanbul’un daha büyük bir salonunda yinelendi!

 

Amnon Weinstein, ikinci kuşaktan keman yapımcısıdır. Babası Moshe, doğduğu Brest-Litovsk kentinde küçük yaştan beri keman çalmakla birlikte, annesinin lahana turşusu kurmak için kullandığı bir fıçıdan ilk kemanını yapmış, bu tutkusunu daha sonra, 1939 yılında ailece göç ettikleri Tel-Aviv’de meslek edinmişti. O yıllarda ve İsrail’in kuruluşunun ilk dönemlerinde, erkek çocuklarının büyük bir kısmı keman dersi almaktaydı ve bu bağlamda Moshe’nin atölyesi, her gün keman tutkunu çocuklarla doluyordu. Birçoğundan para dahi almazdı, ancak –en önemlisi– parlak gelecekleri olduğunu kestirdiği bazılarını özel olarak desteklerdi. Bu çocuklardan biri, günümüzün dünya çapındaki keman yıldızlarından Shlomo Mintz’di.

 

1939 Tel Aviv doğumlu küçük Amnon da babası gibi genç yaşta keman öğrenmişti, ancak asıl eğitimi tahta oymacılık ve heykeltraşlık üzerineydi. Öte yandan bu konudaki el becerisi ile, askerde çaldığı bandonun tüm müzik aletlerinin bakım ve onarımını da üstlenecekti. Ardından, babasının desteği ile İtalya ve Fransa’da keman yapımcılığı eğitimi görüp İsrail’e döndüğünde aile atölyesinde çalışmaya başlayacak ve babasının ölümünden sonra işi devralacaktı...

 

Nazi karabasanından kaçabilmiş Moshe ile Amnon, soykırım günlerini bizzat yaşamadılar – ancak gerek aileleri gerekse dost ve yakınlarından, ayrıca zaman içinde tanıştıkları birçok kimseden bu kıyım günlerinin “dolaylı” tanıkları oldular. Özellikle bazı eski kemanların onarımı için atölyelerine gelen orta ve doğu Avrupalı müzisyen ve sanatçılar, onlara yanlarından ayırmadıkları kemanlarla ilgili nice ilginç ve hüzün dolu öyküler anlattı. İşte, Amnon Weinstein bize NŞKM’nde bu tür öykülerden bir demet sundu – örneğin, Nazi subaylarının birahanesine her gece keman çalmak için getirilen küçük Motale’nin, aletiyle içeriye soktuğu patlayıcılar ile bu yeri sonunda havaya uçurması gibi... Ayrıca, ellerinin altından geçen birtakım paha biçilmez, ünlü yapımcıların tarihi kemanlar hakkında da söz etti – veya, içinde bir Magen David amblemi bulunan “Zimmermann’ın Kemanı”ndan…

A.Weinstein atölyesinde (© Miki Koren)


Gel zaman, git zaman – İstanbul’daki bu etkinliklerin gördüğü büyük beğeniden cesaret alan Amnon, oğlu Avshi’nin yardımı ve Shlomo Mintz ile Cihat Aşkın gibi virtüözlerin desteği ile Yeruşalayim, Paris, Londra, Sion (İsviçre) ve Cleveland ile Charlotte (ABD), ardından da Monte Carlo, Roma ve Berlin gibi kentlerin dev konser salonlarında, değişik sanatçılarla ancak hep aynı konsept ile “Violins of Hope” adı altında onlarca konser düzenledi… Bu isim, adeta bir marka oldu, filmlere, kitaplara girdi…


İstanbul’daki ilk konserden önce gene Şalom’da yayımlanan bir yazımda, “Bugüne dek hazırladığı, büyük ilgi gören başarılı çalışmaları çerçevesinde, Neve Şalom Kültür Merkezi’nin sunacağı bu etkinlik de kültür dağarcığımıza bir yenilik getireceğe benzer...” sözlerini kullanırken, sevgili Cihat kardeşimin önerisinden doğmuş olan bu konserin dünya çapındaki bir “ilk” sayılacağını hiç düşünememiştim!


Ne var ki, bir yandan Amnon Tel Aviv, diğer yandan aynı mesleği sürdüren oğlu Avshi İstanbul’daki mütevazi atölyelerinde halen çalışmakta, dünya çapındaki sanatçılardan tutun, genç öğrencilere kadar tüm keman tutkunlarının aletlerinin bakımını üstleniyor, yeni kemanlar üretiyordu – ta ki sevgili Amnon, geçtiğimiz Pazartesi günü keman çalan meleklere kavuştu… Kendisini bugün (6 Mart öğle saatlerinde) Sha’ar haChesed Yarkon mezarlığında ebediyete uğurlayacağız.


Baruh dayan haemet.  Güzel tınılar içinde uyusun…



Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page