Tarihde Katliamlar ve Soykırım Olmasaydı Bugün Yahudi Nüfusu Ne Olurdu?
top of page

Tarihde Katliamlar ve Soykırım Olmasaydı Bugün Yahudi Nüfusu Ne Olurdu?



(Yazarı sesli dinlemek için tıklayınız)



Uzunca bir süreden bu yana aklımı kurcalayan bu soruya yanıt bulmaya çalıştım bu yazıda. İncelediğim tüm araştırmalar 20nci yüzyıl başına kadar ancak tahminlerden ibaret. Ancak 1939 – 45 Soykırımı gerçekleşmeseydi o halde 2020 yılı için yapılan nüfus öngörüleri daha gerçekçi.


Hiç şüphe yok ki İbraniler veya İsrailoğulları veya sonradan aldıkları adla Yahudiler 3000 yıl önce insanlığın kadim unsurlarından birini oluşturuyorlardı. Tevrat’a göre M.Ö. 1313 Mısır’dan çıkışta 600.000 “yetişkin erkek, Levi’ler dahil” sayılmış. Bu sayı toplamda 2,5 milyon kişiye eşdeğerdir. O dönem için önemli bir nüfus.


M.Ö. 10ncu yy’da Beyt Amikdaş ilk kurulduğunda İsrailoğulları nüfusu antik tarihin en yükseklerinden biri olarak kabul ediliyor: 5 milyon. Ardından bölünmeler (Yehuda ve İsrail), Babil esareti, İran’a sürgün ile bir milyona kadar düşüyor.


M.Ö. 164 yılında Makabi isyanı esnasında yeniden artmaya başlayan ulus, 2nci Beyt Amikdaş’ın yıkılmasından hemen önce 4 milyonu aşıyordu . Fakat M.S. 70-73’lerde Roma’nın tüm Yahudileri kutsal topraklardan kovmaları, ardından 135’de Bor Kohba isyanı toplam nüfusu 2 milyon civarına düşürüyor.


Sonraki dönemde Hazar kavminin Yahudiliği benimsemesi (800) ile kaydedilen artış, Hıristiyanlığa geçenler ve Haçlı katliamları (11.yy) ile azalarak uzunca bir süre 1-2 milyon arasında geziniyor. Bu arada 12. yy veba salgınında İngiltere’nin York kentinde ve Almanya’nın birçok yöresinde, genelde sağlık koşullarına itina ile uyan Yahudi toplulukları “kuyuları zehirleme” iftirasıyla onbinlerce kurban veriyor, birçok Batı Avrupa ülkesinden sürülüyorlar.


Ortaçağ boyunca ve 17. yy’a kadar Yahudilerin sayılarının; tüm katliamlara, Katolik Kilisesinin baskısına ve İspanya’dan göç ettirilmelerine rağmen azalmamasının nedenlerini biliyoruz. Hastalıklara doğru teşhis ve hijyen ile birlikte ortalama 5-6 çocuk yapmanın ötesinde, küçüklerin erken yaşta ölmelerinin önüne geçmek.


1670’lerde Sabetaycılığa kaybedilenler ve 17.yy Ukrayna pogromlarına karşın 18.yy’dan itibaren Haskalah (aydınlanma) ile birlikte Avrupa’da Yahudi nüfusun hızlı artışına tanık oluyoruz. İbrani Üniversitesi’nden demografi uzmanı Prof. Sergio Della Pergola’ya göre 20.yy başında Yahudiler dünya nüfusunun 8/1000’ini oluşturuyorlardı. Toplam 1.6 milyarlık insanlık içerisinde 12,8 milyon.

Gelelim 1939’a: Yahudi nüfus 16,7 milyon, bunun 9 milyon kadarı Avrupa ülkelerinde yaşıyor. Soykırım sonrası 1945’de dünya Yahudilerinin sayısı 11 milyona düşüyor ve 2020 sonunda dahi 2. Dünya Savaşı öncesine erişilemiyor.


Bugün artık Yahudiler dünya nüfusunun ancak 2/1000’sini oluşturuyorlar (15/7800). Eğer 100 yıl önceki oran (8/1000) devam ettirilmiş olsaydı şimdiki sayının 50 milyonu geçmesi beklenirdi.

Della Pergola’nın bir başka hesaplamasına göre ise Soykırım özellikle Doğu Avrupa’da genç Yahudi nüfusunu yok etti. Yaşasalardı, bugün herhalde 32 milyon Yahudi olurdu dünyada.


Nüfus artışında İsrail’de ortalama 2,8 çocuk olumlu etki etse dahi, Diaspora’da Yahudilerin sabit kalmaları ve 2’den az doğum, toplamın yükselmesini sınırlıyor.


Tarihsel analizlerde “böyle değil de, şöyle olsaydı, ne olurdu?” alanında yapılan uzman tahminlerine göre Soykırım olmasaydı Yahudilerin sayısı yüksekti, fakat kendilerine ait bir ülkenin kurulması gecikebilir veya gerçekleşmeyebilirdi. Soykırım, açtığı insanlık faciasının yanında ister istemez İsrail’in doğumuna önayak oldu.


Yahudilerin sayısı yarı yarıya düşmesine rağmen hayatta kalmayı başardılar. Bugün yaşayanların ise kimliklerinden gurur duydukları ve 80 yıl öncesine göre çok daha etkin bir topluluk oluşturdukları gerçeği inkar edilemez.


Kaynaklar:


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page