“Artık Ölmekten Korkmuyorum / Yaşamamaktan daha çok Korkuyorum’’
diye sesleniyor,
İsraelli Şarkıcı ve 'Fauda' Yıldızı İdan Amedi, kendisinin aylarca hastanede kalmasına yol açan operasyonda hayatını kaybeden arkadaşlarına ve esir tutulan rehinelere adadığı yeni albümü ‘’SuperMen’’de....
İsrael’in yeni nesil müzik dünyasındaki parlak başarılarından, Fauda dizisi oyunculuğuna uzanan yolun ötesinde, hayli kutsal bir anlam daha bekliyormuş hayatında İdan Amedi’yi...
7 Ekim Hamas katliamının ardından, 12 Ekim 2023’te, 300.000'den fazla yedek askerin çağrıldığı sırada- Gazze'deki Hamas liderliğindeki teröristlerin İsrael sınırını basıp yaklaşık 1200 kişiyi öldürmesinden ve 240 sivili kaçırmasından 5 gün sonra, Amedi X sosyal medya platformunda bir video yayınlıyor, "Bu Fauda'dan bir sahne değil, gerçek hayat" diyor asker üniformasının içinde ...
İdan Amedi, 2. sezonunda katıldığı Fauda dizisinde canlandırdığı Sagi karakterindeki rolünü, bir gün gerçek hayatta daha büyük çapta hayata geçireceğini hiç aklının ucundan geçirebilir miydi?
Hayatın kurgu gücü; sinema, tiyatro ve edebiyat sanatını zora sokacak bir güce sahip. Sanata meydan okuyan bu kudreti ise yaşanan gerçeğin hayal edilenin vizyonunu aşıp, akıllara ziyan bir absürdlüğe sahip olmasından kaynaklanıyor. Yazılsa, filme çekilse ya da sahnelense “Amma da abartmışlar. Olur mu hiç böyle şey” diye dehşete düşüren nice olgu, evrensel bir senaryonun parçası oluveriyor.
Nitekim 2015 yılında Netflix yoluyla yayına giren Fauda dizisi üçüncü sezonu, Hamas liderliğindeki Gazze'de zorla rehin tutulan iki genç İsraellinin kaçırılması akabinde; karşıt bir operasyonla onları kurtarıp ülkelerine geri getirmek için terörle mücadele çabalarına odaklanıyordu.
Fauda'nın baş aktörü Lior Raz ile ortak yaratıcı olan Avi İssacharoff, diğer yapımcılarla birlikte yaklaşan beşinci sezon için, başlangıçta büyük ölçekli bir rehin alma-sivilllere yönelik terör eylemi senaryosu üzerinde çalıştıklarını, ancak sonunda bunu gerçekçi bulmadıklarını, büyük bir Hamas sınır ötesi saldırı planını "olası değil" olarak değerlendirerek vazgeçtiklerini itiraf ediyordu!
“Şunu söylediğimi hatırlıyorum:- Arkadaşlar, düzinelerce teröristin sınıra ulaşması ve IDF'nin buna hiçbir belirti göstermemesi ihtimali nedir? Gazze’den gelebilecek bir terör saldırısına anında müdahale edilmemesi ihtimali nedir?” diye ekliyordu İssacharoff.
“Sıfır” diye cevap alıyordu yapım ekibinden….
Paralel evren düzlemi içerisinde imkansız olan bir olgu, maalesef gerçek hayatta “İmkansız”ın, anlaşılamazın, öngörülemezin belirsiz ufuklarına taşıyordu bizleri!
Nitekim, İsrael'in Batı Şeria, Gazze, Lübnan, Suriye, İran ve diğer bölgesel terörist tehditlere karşı verdiği gerçek mücadeleleri yansıtan yüksek düzeydeki sıradışı gerçekçiliği nedeniyle hayli popüler Fauda dizisi senaryolarını bile sollayarak, 7 Ekim Hamas saldırısındaki vahşetin gerçek hayattaki kavraması zor boyutunu gözler önüne sermekteydi.
Kader ağlarını örmeye devam ediyor; acılarının asla yok olmadan şekil değiştirip kudrete evrildiği bir seçimin ilahi ve geri dönülemez bir noktasında buluyordu kendini İsrael Devleti !
Coğrafyanın kader senaryosunda, içine doğulan şartların belirleyiciliğine kadar, kaderin ana hattını belirleyen siyasal, toplumsal, sınıfsal pek çok unsur vardı.
22 İslam, feodal, diktatör, molla, erk güçler hegemonyasının ortasında, geçmiş 2000 yılın bilgeliğini demokrasiyle taçlandırmış bir Yahudi devletinin, mevcudiyetine karşı her türlü orantısız komplo sarmalından orantısızca güçlenerek sıyrılması, tehditkar unsurlara meydan okumanın en iyi yolu değil miydi ?
Evet, kader ağlarının içinde öyle kıpırtısızca durmak yok-tu !
Evet, kader ağlarının dokumasını eline alıp ince ince dokumak var-dı !
Coğrafi kadim bölgesindeki kendi kaderini tayin edici taşlarını döşerken, kiminin ekmeğine yağ sürülecek, haklıya hakkı verilecek, kiminin ise ortaçağ karanlığı emelleri son bulacak-tı.
Idan Amedi şarkısındaki gibi aslında Süpermen’in gücü; hiçbir zaman vazgeçmemesinden, sahadaki travma, acı, baskılar ve SAVAŞLARA rağmen, karanlığın içinden sıyrılıp ışığını daha büyük bir güçle parlatabilme yeteneğinden kaynaklanmakta ....ydı.
Süpermen, yaraların, keder ve acıların, hayatın değerli parçaları olduğu bilincinde olarak, uzun ince dikenli bir yolun basamaklarını herşeye rağmen şarkı söyleyerek ve dansederek geçme kararlılığında…..DIR.
Hayatın içerisinde su gibi akmaktan da asla korkmadan ve nihayetinde insanlığa hatırlanmaya ve ilham almaya değer hikâyeler bahşediyor kahraman enerjileri.
Yaşama(k), kader ve öykü hiç bu kadar birbirini tamamlamıyor.
İdan Amedi’nin şarkı sözlerinde öncelikle güzel bir kalbin, sorgulayıcı bir zihnin, şefkatini cömertçe sergileyen bir ruhun dayanışmasını hissediyorsunuz.
1988 doğumlu İdan Amedi’nin 1948’de kurulan Israel Devletine karşı düzenlenen savaşların üç tanesine katılmış bir Savaş Gazisi olarak, sözlerini kendi yazdığı şarkılarında, bu süreçlerin içinden nasıl başa çıktığına dair, duygusal iniş ve çıkışların altında ezilmeden hayata geçirdiği çıkış yollarıyla, bir anlamda kendi kendisinin şifacısı olması ve kendi örneğinden hareketle bir yol gösterici kişiliğine bürünme yolculuğunda ona eşlik ederken buluyoruz kendimizi….
Toplumsal travmaları, kişisel kaygılarıyla harmanlayarak bir doz kırılganlık, bir doz mizah ve bir doz dayanıklılık altından; hayata tüm gücüyle tutunmayı öğütleyen yüksek bir motivasyon alanı açarken dinleyicilerine…. geleneksel değerlerin altını çizmeyi ihmal etmiyor….
Anne – baba – aile – dostluk- adanmışlık –fedakarlık - ülke – vatan sevgisi – Yaradana sığınma….
Esas göz ağrım olan, yaşam boyu ruhumun gıdası ŞANSON – CHANSON müzik türüne olan ilgimin doğrultusunda, 80’li yıllar ve güncel İsrael müziğiyle kurduğum içsel bağın çok yönlü açılımlar yarattığını itiraf edeyim bünyemde ….
Şansonların esas derdi öykü anlatıcılığıdır, melodilerin yaratıcılığıyla biraraya geldiğinde, müzik yoluyla anın ve geçmişin toplumsal hafızası bir bütün olur, evrenin sonsuzluğunun bir parçası olduğu duygusu içinde sabitlenir.
İdan Amedi’nin Gazze sarmalında muharebe sırasında bir patlama sonucu aldığı ölümcül yaralarından sonraki zorlu iyileşme süreci boyunca, topluma sosyal medya yoluyla da verdiği ulusa birlik ve rehinelerin geri dönüşü için seslenişleri yankılanmaya devam etmekte ….
İdan Amedi’nin Instagram hesabından paylaşımı – öğrencimden türkçe çevirisiyle
Sevgi ve Barış, rehinelerin ve gencecik askerlerimizin sağlıkla evlerine eve dönmeleri tüm yüreklerin ortak paydası!
AM YİSRAEL HAİ!
Not : Yazının son satırlarındayken aldığım üzücü haber üzerine
SÜPERMEN başlıklı yazımı sayın Rav Türkiye Hahambaşımız İsak Haleva’ya ithaf ediyorum.
Baruh dayan HaEmet
Malka AZARYAD
YT dip not :
İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.
Comments