Rusyanın Ukrayna saldırısından neler öğrendim?

Yirmibirinci yüzyılda da yaşasak, günümüz insanının aydınlanma ve kültür beşiği Avrupada da olsak, insanın savaşma, saldırı içgüdüsünden hala kurtulamamış olduğunu,

Bir diktatörün eski imparatorluk hayalleri / egosu /veya iç politikada durumunu sağlamlaştırmak için milyonlarca insanın hayatıyla gözünü kırpmadan oynayabileceğini,

Ve bu yüzdendir ki tüm eksikliklerine rağmen “check and balances” / denetim ve denge mekanizmalarına sahip DEMOKRASİ sisteminin yine de eksiklerin içinde en az eksik yönetim sistemi olduğuna, (gerçek demokrasi olmak kaydıyla!)

Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi gibi uluslararası kurumların boş laftan ibaret olduğunu,

Çoğu devletlerin çıkarları doğrultusunda hareket ederken haklının yanında durmaktan imtina ettiklerini,

Buna karşılık yine aynı devletlerin güzel insanlarının haklıyı korumak için insanüstü çaba harcayabileceklerini ve tüm dünyaya insanlık dersi verebileceklerini,

İnsan yaşamının günümüzde dahi ne kadar ucuza satılabileceğini,

Günümüzde dahi insanın sadece 24 saat içinde müreffeh bir hayattan hiçbir varlığı olmayan, ülkelerin kendisine kapılarını kapattığı bir mülteci durumuna nasıl düşebileceğini öğrendim,

daha doğrusu hatırladım.

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız