O halde NEW YORK bize gelsin…

(Yazarı sesli dinlemek için tıklayınız)

Bu yıl yazdığım son yazı bu sevgili okurlar… Yayınlandığında yeni bir miladi yıla girmeye sayılı saatler kalmış olacak. Evlerde üçüncü kez bir “kapanma” dönemi yaşıyor olsak da, 2021’in geride bıraktığımızdan daha iyi bir yıl olacağı umudunu taşıyoruz değil mi?

2020’nin bir muhasebesini yapmama hiç gerek yok, hepimiz biliyoruz zaten. Dünyayı vuran Covid 19, özellikle Türkiye’deki kimi tanıdıklarımızın canına mal oldu, kimini de perişan edip geçti. Pesah, Rosh Ashana, Kipur’u her birimiz kendi köşemizde, ailemizden, sevdiklerimizden uzak yaşadık.

Şimdi üçüncü bir “kapanma” dönemine girdiğimiz bugünlerde yeni bir yıla yine evlerimizde, çekirdek ailemizle gireceğiz. Ama yine de umutluyuz. Kimimiz Corona’ya karşı aşısını oldu, kimimiz de bugünlerde olacak.

On aydır günümüzün uzun bir zamanını evlerimizde geçiriyor olduk. Bazılarımız mutfak becerilerini ve el becerilerini, kimimiz yazma yeteneğini geliştirdi, bir kısım da TV karşısında yeni spor dallarını deneyerek beden sağlığını korumaya çalıştı.

Oysa pandemi öncesi herkesin ne programları vardı… Kişisel programlar, büyük organizasyonlar… Uluslararası kongreler, konferanslar, film yarışmaları, Olimpiyatlar, Oscarlar, turnuvalar, konserler, tiyatrolar, düğünler ve seyahatler… Hepsi, hepsi iptal…

Geçtiğimiz mayıs ayında eşimle her gününü en ince ayrıntısına dek programladığımız uzunca bir seyahatimiz olacaktı. Tabii ki iptal oldu… Her ne kadar geleceğe yönelik umutlu olsam da, kısa vadede rahat rahat seyahatlere çıkabileceğimize inanmak zor. O halde alternatif çözümler üretmek gerekir değil mi? Biz de öyle yaptık… Biz New York’a gidemiyorsak, New York bize gelsin dedik… Nasıl mı? Bakın anlatayım …

You tube’a New York yazıp büyük TV’nin ekranına yansıtmak yeterli oluyor… Adım adım dolaşıyoruz, altını üstüne getiriyoruz koca kentin… 5’th Avenue’yu boydan boya geçtik, Time Square’da dolandık, Brooklyn köprüsüne çıktık, Central Park’ta bayağı zaman geçirdik, Rockefeller Center, Özgürlük Anıtı, Manhattan ve dahası… Dünyanın en büyük ve en önemli müzelerinden biri olan Metropolitan Museum’u hayranlıkla gezdik.

2019’da çekilmiş bir filmde Noel görüntüsüne bürünmüş Rockefeller Center’ı ve çevresini gördük. En güzel süslerine kuşanmış dev bir çam ağacı, binlerce renkte ışık oyunlarıyla aydınlanmış binalar, capcanlı bir ortam, neşeli insanlar, fotoğraf çeken turistler… Adeta yağmur damlaları gibi dökülen, inen, çıkan rengârenk ışıklar… Bir renk cümbüşü… Orada, o meydanda, binlerce insan arasında, bir kutlama havasındayız adeta…

Bir film daha izledik, birkaç gün önce çekilmiş… Aynı Rockefeller Meydanı… 24 Aralık 2020… Bu yıl Noel dönemi… Ama o da ne? O ışıklardan, mutlu ve coşkulu yüzlerden eser yok maalesef… Süslü bir çam ağacı var ama etrafı ıssız… Meydan boş, yağmur yağıyor, arada bir yüzü maskeli insanlar koşturuyorlar şemsiyelerinin altında… Bu yıl Hıristiyan âlemi Noel’inin kutsiyetini, yılbaşı gecesinin coşkusunu yaşayamıyor ne yazık ki…

Yılbaşı gecelerinin her birimiz için az veya çok önemi vardır. Büyük eğlencelere dalmasak da birkaç arkadaş bir sofra etrafında sohbet edip, yeni yıla girerken kadeh kaldırmanın, birbirimize güzel dileklerde bulunmanın keyfi başkadır. Bu sene bunu da yapamıyor, evlerimizde oturup sağlığımızı korumaya çalışıyoruz.

Ben yılbaşı gecesi bardağın dolu tarafını tercih edeceğim yine… Güzel bir program yaptım. Televizyonu YouTube’a bağlayıp New York’tan Toronto’ya geçerek Niyagara şelalesini o yönden izleyebilirim. Oralarda çok üşürsem, bu kez Los Angeles’e inerim, Santa Monica, Venice Beach, Beverly Hills’de gezindikten, biraz Hollywood’da dolandıktan sonra ver elini Las Vegas…

Yaşasın teknoloji… Dünya elimin altında… Gece yarısına doğru eşimle birer de kadeh tokuşturursak ne mutlu bize… Ya sizler? İsterseniz Yunan adalarından Santorini, Mikonos, Meis veya Simi’ye uzanabilir veya Moskova Kızıl Meydanı’nda yeni yıla girebilir, ya da Hint Okyanusunda Seychelles adalarının kumlu sahillerinde yürüyüp, açık mavi sularının hışırtılarına kendinizi kaptırabilirsiniz. Seçim sizin… Hayal gücünüzü de azıcık harekete geçirdiniz mi, tamamdır…

Sevgili okurlar tüm dünya insanlarını derinden etkileyen 2020 yılını geride bırakırken, yeni yılın hepimiz için sağlıklı, huzurlu, umut vadeden, hedeflerimize ulaşabildiğimiz bir barış yılı olmasını diliyorum…

----------------------------------------------------

Not: Sizlere kısacık, şirin mi şirin bir film ekledim yazımın sonuna… Özetle bu yıl hiçbir yere gidemeyeceğimizi ama önemli olanın sağlığımızı korumak ve sevdiklerimizin varlığını yanımızda hissetmek olduğunu söylüyor şarkı…