Her sene Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan mutluluk raporunda İsrael bu yıl 9. sıraya yükseldi. Son senelerde mutlu ülkeler listesinde zaten hep üst sıralardayken bu yıl Finlandiya, İsveç, Norveç gibi İskandinav ülkelerinin hemen arkasından ilk ona girdi. Ama nasıl olur?
Sürekli savaş, hatta yok edilme tehlikesi altında olan, bu satırları yazdığım gece dahil olmak üzere devamlı terör olayları yaşayan, politikada kutuplaşmaların olduğu bu küçük Ortadoğu ülkesi Yeni Zelanda ve Almanya gibi ülkeleri mutluluk konusunda geride bıraktı. Her şeye rağmen…Çünkü İsraellilerde psikoloji biliminde “resilience” diye anılan - dayanıklılık, esneklik , dirençlilik - özellikleri var.
Son zamanlarda psikoloji bilimi, özellikle pozitif psikoloji, bazı insanların diğer insanlara oranla zorluklar karşısında ayakta kalabildiğine, duygusal bağışıklık sisteminin daha güçlü olduğuna dikkat çekerek araştırmalar yapıyor. Kısaca, gerekirse başka insanlar da uygulasın amacıyla dayanıklı insanların özellikleri ve yaptıkları inceleniyor.
Araştırma sonuçlarına göre bu özelliklerin bazıları: Sosyal destek almak, iyilik yapmak, minnettarlık, inanç, bakış açısı.
İsraellileri gözlemlerseniz, parklarda bebeklerine biberon veren, puset iten, çocukları ile oynayan babaları, ailenin yaşlılarını da dahil eden sosyal buluşmaları fark edersiniz. Aile, arkadaşlık, sosyal bağlar çok güçlü. Bir habere göre, Pozitif Psikoloji profesörü Tal Ben -Shahar İsrael’in mutluluk raporunda üst sıralarda olmasına hiç şaşırmadı, hatta ileriki yıllarda en başta olabileceğini belirtti. Nedenine gelince, mutlu ülkeleri diğer ülkelerden ayıran en önemli özellik aile ve arkadaşlıktan alınan destek. Ayrıca, komşuları tarafından sık sık saldırıya uğrayan binlerce senedir zulme uğramış bir geçmişi olan Yahudilerin millet olarak zor zamanlarda birbirlerine destek, birlik, yardımlaşma duygusu gelişti. Ben - Shahar’a göre, mecburi askerlik görevi Israellilerle yeni gelen göçmenlerin ortak anlam ve amaç için birlik olmasını sağlıyor.
İyilik yapma, yardım etme dayanıklı olmanın bir başka yolu… Sokakta bisikletinden düşen bir adam genç bile olsa anında oracıkta düşürdüğü alışveriş ürünlerini toplamasına yardım eden insanlar beliriverir. Buna tanığım… Ayrıca, İsraelliler ülke olarak “Tikkun Olam” kavramına bağlı olarak ihtiyaç olduğunda dünyanın neresinde ve hangi ülke olursa olsun yardıma koşanların başındadır.
Tüm kavgalara ve anlaşmazlıklara rağmen kocaman bir ailedir Israel. Üstelik de sonuçlar ortada: mutlu bir aile. Aile diyorum çünkü, “Pandemi” zamanlarında eski devlet başkanı Rivlin’in her gece televizyonda bir büyükbaba gibi çocuklara masal okumasını gördüm. Şimdiki devlet başkanı Herzog sosyal medyada ve genelde kelimelerimizi güzel kullanmamız gerektiğini çocuklarını terbiye eden şefkatli bir baba gibi anlattı, üstelik bununla ilgili bir kampanya başlattı. Bugünlerde ise “güzel bir şeyler yapmak için dışarı çık” kampanyasını başlatıyor. Ayrıntıları henüz bilmiyorum ama parklardaki bankları boyadığını gösteren fotoğraflar gördüm:)
İsraellilerin hayatlarından memnun olmalarının daha birçok sebebi mutlaka vardır. Ama bazı zor şartlara rağmen mutluluk oranında önlerde olması Resilience özellikleri taşıyan bir millet olduğunu gösteriyor.
Nacizane fikrim, bir takım ülkeler İsraeli devamlı eleştireceği yerde, biraz da olumlu, hatta hayran olunacak özelliklerine odaklansa sadece kendilerinin değil dünyanın hayrına olurdu.
Comentarios