Hamas’ın silahı: CİNSEL SALDIRI
top of page

Hamas’ın silahı: CİNSEL SALDIRI




Hamas teröristlerinin Gazze sınırındaki kibutz ve kasabalara gerçekleştirdiği vahşi saldırılar nedeniyle İsrael’in giriştiği savaş, kısa bir ateşkes döneminin ardından yeniden devam ediyor.


7 Ekim Cumartesi günü Hamas’ın nasıl bir nefretle insanları katlettiğini, sadistçe parçaladığını, işkence ettiğini, diri diri yaktığını, onlarca rehine aldığını, genç kız ve kadınlara tecavüz ettiğini ne yazık ki hepimiz biliyoruz artık. Ve ne yazık ki o gün çok sayıda kadının tecavüze uğradığı ortaya çıktı.


Anlaşılıyor ki Hamas, el bombaları, kalaşnikof gibi silahları ile Yahudi evlerine saldırırken, yakıp yıkarken “tecavüzü bir savaş silahı olarak kullanmış”… Yani kadınlara yönelik işkence, bir ulusu küçük düşürmek, bir halkı yok etmek için silah haline getirilmiş.


Cinsel şiddetin ilk belirtilerine, Hamas’ın yaptığı işkence ile tecavüze “kendi gururla yayınladığı görüntülerden” tanık olduk. Hamas’ın kendi belgelediği ve yaydığı görüntülerde elleri arkadan bağlanmış, pantolonunun kasık kısmı kanlanmış bir kadın görüldü. Veya saçlarından çekilerek sürüklenen bir genç kız…


Daha sonra görgü tanıklarının ve ilk müdahale ekiplerinin ifadeleri geldi. Reim yakınında Nova müzik festivalindeki kızlara toplu tecavüzler uygulandığı, genç kızların cesetlerinde cinsel saldırı izleri bulunduğu sağlık görevlilerinin ifadelerinden, olay yerinde gizlenerek yaşamlarını kurtarabilen gençlerin tanıklıklarından ortaya çıktı.


Aslında Hamas’ın uyguladığı insanlık dışı cinsel şiddetin ayrıntılarından söz etmek değil niyetim bu yazımda… O vahşetin bütün gerçeklerini hepiniz biliyorsunuz zaten.


Bu durumda beklentimiz neydi? Dünya kamuoyunun kınaması, kadın kuruluşlarının İsraelli hemcinslerinin yanında yer almaları değil mi? Ama o da ne? Maalesef küresel kadın hakları kuruluşları sessizliğini koruyor. Pek çok feminist ve kadın hakları örgütü bariz bir şekilde sessiz kalıyor, hatta bazıları suçlamaların doğruluğunu sorguluyor… BM Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Kuruluşu Hamas’ın zulmünü açıkça kınamayı ihmal etti. Hatta son yıllarda oldukça etkin olan uluslararası MeToo hareketi bir türlü İsraelli kurbanlardan bahsedemedi.


Bu konuda sizler ne düşünürsünüz, nasıl bir açıklama getirirsiniz bilmiyorum… İsrael’in First Lady’si Michal Herzog bu ayrımcılıktan kaynaklanan rahatsızlığını dile getirmek istedi. Uluslararası toplumun Hamas’ın gerçekleştirdiği cinsel şiddeti kınama konusundaki isteksizliğine yönelik öfkesini dile getiren bir yazı yayınladı Newsweek’te.


“Hamas’ın çekimini yaptığı videoda teröristlerin hamile bir kadına işkence yaptığı ve fetüsü aldığı görülüyor. Leğen kemiklerinin kırıldığı şiddette tecavüze uğrayan kadın ve kızların cesetleri bulundu” diye yazmış Michal Herzog…


Yazısından diğer bir alıntıda da şöyle diyor: “Teröristlerin yayınladığı video kayıtlarını izleyecek kadar şanssız olanlar tecavüz görüntülerine tanık oldular. Yakalanan teröristlerin açıkça kaydedilen itiraflarından, toplu tecavüzün Hamas’ın planının önceden tasarlanmış bir parçası olduğunu ortaya koyuyor.”


BM Güvenlik Konseyi en nihayet “Filistin sorunu da dahil Ortadoğu’daki durum” konulu bir toplantı yaptı. Gazze ve Filistin Yönetimindeki kadınların koşullarına odaklanılan toplantıda Hamas’ın İsrael’deki suçlarının soruşturulması kararı alındı.


Oysa BM Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Kuruluşu (CEDAW) daha önce İslam Devletinin Irak’taki Ezidi kadınlara yönelik, Boko Haram’ın Nijeryalı kadınlara yönelik cinsel şiddetini kınamasına rağmen, Hamas’ın Yahudi kadınına zulmünü açıkça kınamadı. Nedenini sorgulamak gerekmez mi?


Hamas’ın kadın ve çocuklara karşı işlediği suçlarla ilgili İsrael’de kurulan sivil komisyonun başkanı Cochav Elkayam dünya kadın kuruluşlarının bu sessizliğini; “Sessizlikleri sağır edici” sözleriyle tanımlıyor.


Ve şöyle diyor: “Dünya kamuoyunun Holokost’tan bu yana en kötü saldırıya uğrayan bir halkın kurbanlarıyla dayanışma gösterme konusundaki yetersizliğini tarih yargılayacak.”


Tarih bunu yargılar mı? Sanmıyorum… Bildiğim; bu sessizliğin, ayrımcılığın, bencilliğin, umursamazlığın acıtıyor olması…


*NİHAYET… Yazımın son satırlarını kaleme aldığımda, BM Kadın Birimi 8 hafta sonra Hamas’ı 7 Ekim saldırısı nedeniyle kınadı ve uyguladığı cinsel saldırı nedeniyle alarma geçti… Örgüt yaptığı açıklamada; “Bu saldırılar sırasında cinsiyete dayalı vahşet ve cinsel şiddete ilişkin çok sayıda açıklama bizi alarma geçirdi” ifadesini kullandı…


*BEKLENTİM… Umarım diğer kadın örgütleri de en kısa zamanda hatalarından geri dönerler…

















Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page