Doğrusu – yazmak istemiyorum…
top of page

Doğrusu – yazmak istemiyorum…





Ortadoğu sorununun yeni bir “miladı” olan 7 Ekim’den bu yana beş kanlı ay geçti – ve savaşan her iki tarafında toplam ölü sayısının otuz bini aştığı söyleniyor… Hal böyle iken, sitemizdeki kalem-daş’larımdan bazılarının, yazmayı sürdürecek keyifleri kalmadığını öğrendim. Aslında haksız değiller – yazmaya devam eden bizlerin de konuları, daha çok üç ayrı cephede süren savaşa odaklanmış gibi görünüyor.

 

 

Açık konuşmak gerekirse, ben de şu sıralarda bir çeşit “konu bunalımı” yaşıyorum! Gönül isterdi ki sizlere son iki taziyet yazımın yanında Yahudi dünyasındaki “güzel” gelişmelerden, keza yakın çevremizde tanık olduğumuz (ve her şeye rağmen, severek de katıldığımız) konser, tiyatro, sergi gibi bazı sanat olaylarından uzun uzun söz edebileyim ama, bunlara da kalemim varmıyor…

 

 

Öte yandan, sadece birkaç başlık ile aşağıda özetlediğim şu gelişmeleri irdelemek ve/veya onlar hakkında yazılar okumak, kimin hoşuna gider ki?

 

 

- ABD seçimleri arifesinde Joe Biden’in tek yanlı görüşlerine gittikçe ağırlık kazandırarak, Netanyahu'nun Gazze'deki kayıpları önlememekle “İsrail'e yardım etmekten çok, zarar verdiğini” söylemesi gibi...

 

- Rehinelerin listesini vermek istemeyen Sinwar ve bunu takas görüşmelerini durdurmak için vesile sayan Netanyahu’nun inatlaşmaları gibi…

 

- Savaş Kabinesi üyesi Ganz’ın ABD’ye gidişine Netanyahu’nun salt “ego” nedenleriyle karşı çıkmış olması gibi…

 

- İnsani yardımlardaki aksamalar sonucu, Gazze’de baş göstereceği beklenen kitlesel açlık çekincesi gibi…

 

- Hamas’ın Tsahal’ı askerî açıdan yenemeyeceğini bilerek, İsrail'i siyasi olarak yenilgiye uğratmak üzere daha çok sivili öldürmeye kışkırtması gibi…

 

- Yehuda ve Şomron’da yılmayan ve Ramazan ayında zirve yapması beklenen şiddet olayları gibi…

 

- Bunun gibi, kuzey sınırlarından gelen saldırılarla büyük kentleri vurabilecek uzun menzilli roketler olasılığı gibi…

 

- Kimi haredilerin orduya katılmaya direnç gösterdikleri gibi…

 

- Özetle, İsrael’in şu anda içinde bulunduğu iki ayrı açmaz, yani

  1) tüm batılı müttefiklerinin karşı çıkmasına rağmen, Rafiah’a girip Hamas’ı tamamen yok etmek veya ateşkese yanaşmak ile

  2) Gazze’nin geleceği için, tüm tarafların yanaşabileceği bir çözüm üretmek gibi…

 

- Özellikle ABD’nin, ancak son zamanlarda Avrupa’nın da bazı üniversitelerinde yayılan, Nazi dönemini aratmamaya başlayan antisemit yönlü eylemler gibi…

 

- Geçtiğimiz günlerde Müslüman bireyler tarafından San Diego’da genç Yahudi bir dişçinin öldürülmesi veya Zürich’te 50 yaşındaki haredinin bıçaklanması gibi…

 

- Birçok ülkelerde görülen tek taraflı basın haberleriyle, gerçekleri hiçe sayan yanlı hükümet açıklamaları gibi…

 

New York Times, Frankfurter Allgemeine, Jerusalem Post gibi olduğunca tarafsız yayın organlarından izlediğim haberler ve analizlere dayanan bu 12 örnek daha da çoğaltılabilir elbet – ve üstüne üstlük, Türkiye’de vitrinlere oynamak üzere Netanyahu aleyhine klavye oynatan sözüm ona “Don Kişot” ile masa başından büyük İsrael dostu geçinen Diaspora kalemşörleri de bardağı taşıran son tatsız damlalar oldu!

 

 

Yaşlıların dediği gibi, hasılıkelam: çevredeki “güzel” olayları yazmaya keyif kalmadı; günlük “makro” olayları yorumlamak ise de hiç keyif vermiyor…




Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page