Diasporayı Kurşunlayanların Amacı Yahudileri Korkutmak İse…

Hanukanın ilk akşamı, ilk mumların yakılacağı Avustralya, Sydney Bondi Plajı ölüm karanlığına gömüldü, en az 15 masum anne, baba, dede, nine ve çocuk vuruldu, uzun namlulu tüfeklerin kurşunlarıyla. Neydi amaçları katliamı işleyenlerin?

İsrail’e karşı Hamas’ı, Hizbullah’ı veya İran’ı cesaretlendirmek ise…vazgeçin!

Batı’ya karşı Cihadçı kesimi güçlendirmek ise…gene vazgeçin.

Dünya çapında intifada/ayaklanmayı desteklemek içinse…

Batılı taraftarları dahi duraksamışlardır bu serinkanlı cinayetler karşısında…

Geriye şu amaç kalıyor: Büyük olasılıkla bir başkentin verdiği özel talimat ve emirleri yerine getirmek.

Ne gibi etkileri olacak bu katliamın? Öngörüde bulunalım:

1.    Avustralya, Yahudiler için, özellikle Güney Afrika’dan kaçanlar açısından dünyanın en emin, Avrupa antisemitizminden en uzak diyar değil artık. İsrail’e yönelik göç hız kazanacaktır. Ölme riski daha düşük veya yüksek olduğu için değil, tehditlere karşı savunma içgüdüsü çok daha etkin bir yer olduğu için. Orada yaşamanın ulusal bir anlamı olduğu için.

2.    “Küresel intifada” çığırtkanlığı yavaşça hız kaybedecektir. Hamas ve “nehirden denize Filistin” taraftarlığının tepe noktası geride kalmaktadır. Hem ekranları domine eden Gazze eskisi kadar gösterilmeyecek, hem de Sydney katliamından sonra İsrail karşıtlığının Yahudi toplumlarına olan ölümcül uzantıları Batı kamuoyunu büyük çapta yönlendiren medya kanallarını biraz daha dikkatli davranmaya yönlendirecektir.

3.    Şu politik gelişmelere göz atalım: Güney Amerika’da İsrail boykotu isteyen hükümetlerin çoğu son seçimleri kaybettiler: Ekvator, Şili, Bolivya. Öte yandan Arjantin’de Başkan Milei “İbrahim Sözleşmeleri” misali “İshak Mutabakatı” çatısı altında birçok Latin Amerika ülkesini İsrail ile sıcak ilişkiler geliştirmeye davet ediyor.

4.    Ayni yönde hareketliliği Batı Avrupa’da göreceğiz. The Economist’in tahminlerine göre gelecek seçimlerde İngiltere (Reform) ve Fransa’da (Rassemblement National) gibi Filistin davasını ön planda tutmayan partilerin iktidara gelmeleri kuvvetle muhtemel. Doğu Avrupalılar ise zaten hiç hazzetmediler geçmişte Filistin’i tanıma meselesinden.

5.    Avrupa’da savaş tehlikesi, yükselen enflasyon, hayat pahalılığı ve yapay zekanın istihdama etkilerinin nedenleri olarak “Yahudilerin dünyayı kontrol etme planları” bazı aşırı uçları ve safiyane gençleri etkileyebilir. Fakat bunları savunan ve rağbet kazanmak için İsrail’in ABD’yi kontrol ettiğini iddia edenlerin Katar piyonu oldukları ortaya çıktıkça bu propaganda boşta kalmaya mahkumdur.

6.    Antisemit ve anti-İsrail nümayişler devam edecektir fakat Avustralya katliamından sonra Batılı hükümetler polisiye tedbirlerini artıracaklar, sahne gerisinde kimlerin yönlendirdiğini araştırmaya daha fazla kaynak ayıracaklar.  En önemlisi Mossad’ın ilettiği uyarıları can kulağı ile dinleyecekler, hatta yer yer İsrail’den güvenlik desteği isteyecekler. En azından bir olay durumunda sorumluluğun paylaşılması açısından.

7.    Ekim 7, 2023 saldırısından sonra İsrail’in yeni savunma doktrini “tehlikeyi fark edip düşmanın harekete geçmesini beklemeden vurma” ilkesine protestolar bir süre için yavaşlar. Nokta atışlarından biri yüksek oranda sivilin ölümüne yol açarsa veya yeniden Beyrut veya Tahran bombalamaları başlarsa, artabilir. Fakat Ortadoğu’da taşlar artık yerinden oynamıştır ve Demir Işın gibi devrimci teknolojilerin de devreye girmesiyle stratejik üstünlüğün kimde olduğu bellidir.

Aydınlık arayışının karanlığa çarpması hangi sonucu doğurur?

Işık mı galip gelir, zifir mi?   

Ralf ARDİTTİ

IYT dip not :

İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

Avrupa’nın İsrail’e Kızgın Gençlerinin Gelecekleri Tehlikede mi?

Bağış/Donation/תרומה

Yazarın tüm yazıları için tıklayın