top of page

Cesur ol. Dürüst ol. Yalanlar karşısında boyun eğmez ol – Wicked


Londra’ya gidince ne yapılır? Buckingham sarayı önünde asker değişimi seyredilir derseniz anlarım ama asıl müzikale gidilir uygun cevap olacaktır. Ben de bu ziyaretimde tercihimi yirmi yıldır sahnelerin en sevilen ve en uzun soluklu müzikallerinden biri olan "Wicked"den yana kullandım. Ama sizinle müzikalden çok, uzun zamandır beklenen, bu kış sezonunda beyaz perde yolculuğuna başlayan filmden bahsetmek isterim. Yüzünüzde çocuk filmi fikri oluştuysa eminim yazımın ilerleyen satırlarında fikriniz değişecektir.

 

 Universal Pictures'ın üzerinde uzun süredir çalışılan iki bölümlük film uyarlamasından ilki Kasım 2024’te vizyona girdi. Ünlü film yapımcısı Jon M. Chu tarafından yönetilen "Wicked", Stephen Schwartz ve Winnie Holzman'ın “The Wizard of Oz” filminin ön hikayesi olarak tasarladıkları, ilk olarak 2003 yılında sahnelenen aynı adlı Broadway müzikalinin sinema filmi uyarlaması, “Oz Cadıları Elphaba ve Glinda”nın hikâyesini anlatıyor.

 

Filmde, Emmy, Grammy ve Tony ödüllü güçlü oyuncu Cynthia Erivo, sıra dışı yeşil cildi nedeniyle yanlış anlaşılan ve gerçek gücünü henüz keşfetmemiş genç bir kadın olan Elphaba'yı canlandırıyor. Grammy ödüllü, albümü iki milyondan fazla satan stüdyo sanatçısı ve küresel süperstar Ariana Grande ise ayrıcalık ve hırsla bezenmiş, gerçek kalbini henüz keşfetmemiş popüler bir genç kadın olan Glinda rolünde yer alıyor.

 

İkili, fantastik Oz Ülkesi'ndeki Shiz Üniversitesi'nde öğrenciyken tanışır ve aralarında alışılmadık ama derin bir dostluk oluşur. Muhteşem Oz Büyücüsü ile karşılaşmalarının ardından dostlukları bir dönüm noktasına ulaşır ve hayatları çok farklı yollara sapar. Glinda'nın popülerliğe olan amansız arzusu; onu, güç tarafından baştan çıkarılırken, Elphaba'nın kendine ve çevresindekilere sadık kalma kararlılığı, geleceği üzerinde beklenmedik ve şoke edici sonuçlar doğuruyor. Oz'daki olağanüstü maceraları, herkesin kendi yazgılarını tamamlamalarıyla son buluyor


Filmde ayrıca Shiz Üniversitesi'nin muhteşem müdiresi Madam Morrible rolünde Oscar ödüllü Michelle Yeoh; çapkın ve gamsız prens Fiyero rolünde Jonathan Bailey ve efsanevi Oz Büyücüsü rolünde popüler kültür ikonu Jeff Goldblum yer alıyor.

 

Cesur ol. Dürüst ol. Yalanlar karşısında boyun eğmez ol. Çünkü Wicked bize bir şey öğretiyorsa, o da: Sessizlik suç ortaklığıdır. Hakikat için savaş, yalnız olsan da, sahip olmaya değer tek savaştır.

Yeşil ten rengiyle herkesi ürküten bir dışlanmışlık hikayesi seyredeceğimi bilerek gittim. Ama arkasındaki gerçek, Yahudilikle ve Anti Semitizm ile olan ortaklığını kendim farketmek için bilet aldım diyebilirim.

 

O karanlık salonda otururken, Elphaba'nın ötekileştirme ile nasıl başa çıkacağını merakla bekliyordum. Müziklerinin etkisiyle Wicked sadece bir şarkı ve dans gösterisi değil, aynı zamanda derin bir alegori olarak karşıma çıktı. Büyüleyici melodilerinin altında, insanlığın kendisi kadar eski bir anlatı, günah keçisi ilan etmenin, insanlıktan çıkarmanın ve birini "öteki" olarak damgalamanın ahlaki bedelinin hikayesini izledim. Bu, özünde, derin bir Yahudi hikayesidir. Propaganda, dışlanma ve direnme cesareti temaları.

 

Elphaba, adaletsizliğe karşı duran ahlaki bir güçtür. Yeşil teni onu bir yabancı, korku ve alay nesnesi olarak işaretliyor. Oz'un tüm dertleri için günah keçisi, binlerce yıllık Yahudi deneyimini yansıtan trajik bir figür. Yahudilerin yükselen antisemitizmle karşı karşıya kaldığı, bir kez daha şeytanlaştırılıp "öteki" olarak görüldüğü günümüz dünyasında, Elphaba'nın yeşil teni ve uyandırdığı nefret ve alay son derece güncel ve tanıdık geliyor.

 

Bu günah keçisi yaratmanın mekaniği tüyler ürpertici bir şekilde tanıdık. Oz'un propaganda bakanı Madam Morrible, Elphaba'yı kötü niyetli bir güç olarak göstermek için yalanlar uydurur. Amaç? Gücü pekiştirmek ve dikkati sistemik başarısızlıklardan uzaklaştırmak için. Tarih boyunca bu oyun kitabı Yahudilere karşı kullanılmıştır. Ortaçağ kan iftiralarından modern komplo teorilerine kadar, Yahudiler siyasi amaçlara hizmet etmek için kötü adamlar olarak gösterildi. Büyücünün kendisinin de espri yaptığı gibi: "Benim geldiğim yerde (Dünya), doğru olmayan her türlü şeye inanıyoruz...”

 

Wicked'dan bir satır özellikle sert vuruyor: "İnsanların sadece gerçekten iyi bir düşmana bir günah keçisine ihtiyaçları var." Toplumlar bocaladığında, genellikle uygun bir günah keçisi ararlar. Ve çoğu zaman, bu günah keçisi Yahudiler olmuştur. Engizisyon, Haçlı Seferleri, Holokost, ve bugün 7 Ekim katliamı.

Oz'un hayvan karşıtı politikaları altında sesi elinden alınan iyi kalpli keçi profesörü Dr. Dillamond'ın insanlıktan çıkarılması, öğrencileri tarafından bile ilgisizlikle karşılanır. "Sesinizi bir kez elinizden aldıklarında, size her şeyi yapabilirler" diye yakınıyor, professör.  Yahudiler için bu akıldan çıkmayan bir gerçektir. Seslerin susturulması sadece bir baskı değil, aynı zamanda zulmün başlangıcıdır.

 

Büyücü'nün otoriter propagandası Nazi Almanyası'nın taktiklerini yansıtırken, hissedebilen hayvanların marjinalleştirilmesi Yahudilerin insanlıktan çıkarılmasını hatırlatıyor. Bu paralellikler tesadüfi değildir. Onlar bütünleyicidirler ve nefret karşısında sessizliğin risklerine dair dokunaklı bir hatırlatma sunarlar.

Ancak Wicked sadece ötekileştirmenin tehlikelerini anlatmıyor. Aynı zamanda bir eylem çağrısı yapıyor. Elphaba'nın dışlanmaya ve karalanmaya rağmen uymayı reddetmesi, Yahudi değerleriyle derinden etkileşime giren ahlaki değerleri yansıtıyor. Hikayesi bir hatırlatmadır: ahlak bir popülerlik yarışması değildir.

 

Antisemitizm, sosyal medyadaki çarpıtmalar ve siyaset tarafından körüklenerek yeniden canlandırılmaya çalışılırken, bu ders bugün özellikle acildir.

Yahudiler kendilerini bir kez daha asırlık yalanların hedefi olarak buluyorlar. Madame Morrible'ın karakterinin uyardığı gibi, propaganda kamuoyunu şekillendirme gücüne sahiptir, kontrol edilmezse dışlanmaya, şiddete ve silinmeye yol açabilir.

 

Yine de Wicked umut veriyor. Elphaba'nın nefret karşısında meydan okuması bize adalet için verilen mücadelenin doğruluğuna işaret ediyor. Bu, Yahudilerin hayatta kalmasının ahlakıdır: dünya bize karşı döndüğünde bile, değerlerimize sıkı sıkıya bağlı kalmanın önemidir. Wicked'ın, Yahudi olan yapımcısı Marc Platt'ın beyaz perde de adaletin cesaret ve dayanıklılık gerektirdiği mesajı, bundan daha dogru bir zamanda olamazdı. Yahudilerin kendilerini savundukları için kötülendiği bir anda, Elphaba'nın hikayesi bütün şeytanlaştırılan ötekilerin hikayesidir.

Londra'daki Müzikal-Foto Stella Abulafya

 

İşte Wicked'ın hit müzikali ve yeni film uyarlaması hakkında beş Yahudi gerçeği:

1.   Wicked The Musical, faşizmin tehlikeleri hakkında bir kitap olarak ortaya çıktı.

Wicked'ın müzikal uyarlaması, çocuk kitabı yazarı Gregory Maguire'ın 1995 yılında en çok satan romanı Wicked'e dayanıyor.  Faşizme doğru kayan, duygulu, konuşan hayvanların insanlar ve diğer insan benzeri yaratıklar tarafından şeytanlaştırıldığı bir toplumun hikayesini anlatıyor.

Maguire, kitabının ve Wicked'a yazdığı üç devam kitabının çocuklara nefret ve önyargıya karşı durma cesareti vereceğini umuyordu.  Bir röportajda  Maguire, "Sorunları görmezden gelmeyi seçebiliriz, ki bu insanların kendilerini beceriksizliğin acısından kurtarmanın en yaygın yoludur ya da elimizden geldiğince sıkı savaşacağımızı ve kaybedeceğimizi söyleyebiliriz. Ya da her şeyin bizi aştığını, hiç kimsenin Holokost tarihini değiştiremeyeceğini söyleyebiliriz..." Maguire, Wicked'ın çocuklara, zor olsa bile doğru olanı savunabileceklerini ve başkalarını yargılamak ve şeytanlaştırmak için bu kadar hızlı olamayacaklarını bilmelerini sağlamanın bir yolu olduğunu açıkladı.

2. Wicked, 1930'ların antisemitizmini yansıtıyor.

Wicked'ın yeni film uyarlamasını izlerken, Shiz Üniversitesi, 1930'larda Yahudi öğretim üyelerinin ve öğrencilerin yıllarca artan taciz ve iftiraya maruz kaldığı Viyana Üniversitesi'yle özdeşleştiriliyor. Yahudilerin yaygın bir şekilde şeytanlaştırılmasından sonra, Viyana Üniversitesi Nisan 1938'de tüm Yahudi öğretmenleri kovdu ve tüm Yahudi öğrencileri okuldan attı.

 

Filmin en tüyler ürpertici sahnelerinden bazılarında öğrenciler, Dr. Dillamond adında büyülü, nazik konuşan bir keçi olan tarih profesörlerinin insan olmadığı için zulme uğradığını izliyorlar.  İlk olarak, acımasız hayvan karşıtı grafiti ile mücadele etmesi gerekiyor.  Elphaba'dan başka hiçbir öğrenci onun haklarını savunmaya çalışmadı. Sonunda, Nazi benzeri askerler sınıfına baskın yapar ve ona hayvanların artık öğretmesine izin verilmediğini söyler.  Elphaba, Dr. Dillamond'un daha sonra bir kafese hapsedileceğine dair korkunç bir önseziye sahiptir. Bunun anlamı açık görünüyor: Yahudilerin Nazi Avrupası'nda şeytanlaştırıldığı gibi insanları şeytanlaştırmak kolaydır ve başkalarının haklarını savunmak hepimiz için zor - ama çok önemlidir.

3. Besteci Stephen Schwartz, Wicked için Yahudi mirasından yararlandı.

Wicked'ın muhteşem müziği ve senaryosu Yahudi besteciler Stephen Schwartz ve Winnie Holzman tarafından yazılmıştır.  Hit Mısır Prensi'nin müziğini de yazan Schwartz, Elphaba karakterini yaratırken, Elphaba'nın farklı olduğu için ondan nefret edilmesinin Yahudi deneyimini yansıttığını belirtiyor.

4. Yahudi aktörler, besteciler ve yapımcılar Wicked'ın ekrana gelmesine yardımcı oldular.

Besteciler Stephen Schwartz ve Winnie Holzman'a ek olarak, 2003 yılında Broadway'de Yahudi şarkıcı Idina Menzel'in Elphaba'yı oynamasıyla açıldı. O ve orijinal Broadway yapımında Glinda'yı oynayan Kristin Chenoweth, müzikalin yeni film versiyonunda küçük rollere sahip.  Filmdeki diğer Yahudi aktörler arasında Büyücü'yü oynayan Jeff Goldblum; Boq Woodsman'ı canlandıran Ethan Slater; ve Elphaba'nın babası Frexspar Thropp'u oynayan Andy Nyman.

 Fantastik İngiliz aktris Cynthia Erivo'nun yeni filmde Elphaba'yı oynamasını izlemek, karakterine yeni bir boyut kazandırıyor ve Elphaba'nın yeşil olduğu için yaşadığı önyargıyı, pek çok Siyah insanın ten rengi nedeniyle benzer şekilde yaşadığı nefretle ilişkilendiriyor.

5. Wicked bize Yahudi kimliklerimiz için ayağa kalkmayı öğretebilir.

Wicked, kalbinde karanlık sırlar olan güzel, büyülü bir dünya sergiliyor. Bunlar, ülkenin mutlak hükümdarı olan Oz Büyücüsü'nün aslında bir sahtekarlık olduğu gerçeğini de içeriyor. Azınlık korkusunu körükleyerek gücünü pekiştirdi.  Filmin en unutulmaz sahnelerinden birinde Büyücü, Elphaba ve Glinda'ya şöyle diyor: "İnsanları bir araya getirmenin en iyi yolu, onlara gerçekten iyi bir düşman vermektir."

Wicked, bize doğru olanı savunmak, her türlü önyargıya direnmek ve gerçek benliğiniz olma cesaretine ve gururuna sahip olmak için ilham veriyor.

En kısa zamanda en yakın sinemada keyifle izlemeniz ve uzerinde düşünmeniz dileğiyle.

Londra’ya gidenler olursa bu sitenin aplikasyonunu indirirlerse last minute ticket ile 25 pound’a seyredebilirler.

Stella Namet  ABULAFYA

Etiketler:

Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                          Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page